BOŞLUK
İnsan
derin bir boşluğa doğar, evrimin bir laneti olarak kısa bir süre
sonra farkına vardığı içinde en az onun
kadar derin bir boşluğu barındırarak…
Bu lanet onu hayatı boyunca takip eder.
Yaşamı boyunca tek derdi onu doldurmaktır…
Dertlerin
büyük bir çoğunluğu onu
doldurma çabasından başka bir şey değildir aslında…
Daha doğduğundan itibaren ailesi, yakın çevresi git gide içinde yaşadığı toplumun her
katmanı, her kurumu bu boşluğu doldurmaya başlar: değerler, gelenekler, kurallar, sosyal, ekonomik ve kültürel ...
Devami oku.. »
DİJİTAL FIRTINA
Whatsapp’ın
kişisel verileri Facebook’la
paylaşmak için kullanıcılarından istediği/ dayattığı izin bir anda sosyal
medyayı kasıp kavurmaya başladı.
Her yandan tartışma
alevleri yükselmesiyle, bunu tiye alan görüntülerin, videoların sökün etmesi
bir oldu.
İyi de oldu…
Bir anda ‘kralın
çıplak’lığı çok kişi tarafından görülmeye başlandı.
Geçmişi; bırakın
insanlık tarihini, kişisel tarihlerde bile çok kısa bir zaman öncesine dayanan
internetin yaygınlığı ve hızı üzerinde sörf yapan dijitalleşme, ...
Devami oku.. »
BU NE ACAİP BİLMECE
“Kaybedeceğini bile
bile neden mücadele ediyorsun dedi./ Öleceğini bile bile yaşadığını unutmuştu o
an.../ Bozmadım.” Özdemir Asaf
“Bazı
idealler, o kadar değerlidir ki o yolda mağlup olman bile zafer sayılır.” Xsentius
Bir süre önce sosyal
medyada isimsiz bir ileti çaldı gözüme,
‘Genetik Miras’ başlıklı. Tarımla
birlikte ortaya çıkan artık ürünün sağladığı imkanla ticaret ki ulaşım tekniklerini, zanaat ki bilim ve teknolojiyi geliştirmiş; vücut bulmuş, daha çok insan, kalabalıklar halinde
gitgide ...
Devami oku.. »
İnsanlar biriktirebilecek bir şeylere sahip
olmaya başladıktan sonra saymaya merak
saldılar diye düşünüyorum. Herhalde harflerden
önce sayıları işaret eden sembolleri buldular, adına sonra rakam dediğimiz.
Sayma, günbegün
karmaşıklaşan hayatın vazgeçilmezlerinden oldu bir süre sonra; sadece nesneler,
bitkiler, hayvanlar değil insanlar da sayılır oldu.
İnsan bir kez saymaya görsün, dur durak
bilmeden merak ettiği her şeyi saymayı
sürdürür; güneşin doğuşunu batışını,
ayın doğuşunu, batışını, küçülüp büyümesini…
Sayma
yanına ...
Devami oku.. »
NARDUGAN ŞEB-İ YELDA
Dünya soğuduktan ve
üzerinde canlı barındıracak hale geldikten bu yana yani yaklaşık 4.5 milyar yıldır
canlıların ev sahibi…
Evrim saati o zamandan
bu yana çalışıyor. Gününü dolduran canlılar sahneden çekilirken yerini yeni
canlılar alıyor.
İnsan da ya da daha
doğru bir deyimle Homo Sapiens, bir hesaba göre 300.000, yeni buluntular
ışığında yapılan yeni hesaplara göre 600.000 senedir bu alemin canlılarından
biri.
Evrim bir torpil yapmış
insanın bilişsel kapasitesinin gelişmesine fırsat tanımış; insan da ...
Devami oku.. »
LİLİTH
Lilith Yahudi ve Hıristiyan inanışında yer alan bir dişi karakterdir:
Adem’in ilk karısı. Tanrı her ikisini birlikte yaratmış ancakLilith’in Adem’e tabi olmasını, her
istediğini yerine getirmesini buyurmuş. Lilith, bizi birlikte yarattın, Adem
ile eşitiz, diyerek tarihin ilk başkaldırısına imza atmış. Adem’in bunu
görmezden gelip tahakkümünü sürdürmedeki
ısrarı, Lilith’in isyanını büyütmüş ve söylenmesi yasak olan Tanrı’nın ismini
telaffuz ederek kendini cennetten attırmış. Tanrı tekrar cennete dönmesi
için meleklerini ...
Devami oku.. »
DAHA ÇOK PANDEMİ GÖRECEĞİZ
Yazıya, Halk
Sağlığı Uzmanları Derneği’nin bir çağrısıyla başlayalım;
“İklim
değişikliğinin 2030-2050 yılları
arasında her yıla 250.000 ölüm ekleyeceği tahmin ediliyor.COVID-19 pandemisi
halk sağlığı ve çevre arasındaki ilişkinin bir hatırlatıcısıdır. Koruyucu
hekimlik görevi olarak, başta halk sağlığı uzmanları olmak üzere tüm hekimleri
iklim değişikliği ve çevre sağlığı konusunda çalışmaya ve işbirliği yapmaya
çağırıyoruz”
Birçok bilimsel çalışmanın ortak sonucu ile ...
Devami oku.. »
YAŞLILAR
ÜŞÜR
Sahilde
yürüyorum, keyfim yerinde. Nasıl olmasın ısıtan ama yakmayan bir güneş altında
tenimi okşayan hafif esintiye ritim tutan adımlar, beni parkurun bir yanından
diğer yanına taşımakla kalmıyor iç dünyama da yolculuk yapmamı sağlıyordu.
Derken zayıf
bir sesle söylenen “evde üşüyorum” cümlesiyle irkildim. İki bekçi bankta oturan
seksenleri aştığını tahmin ettiğim yaşlı bir erkeğin başına dikilmiş kendisiyle
konuşuyorlardı. Onun için sokağa çıkma yasağının başladığını, neden bu saatte
sokakta olduğunu ...
Devami oku.. »
DENGE
Psikoloji
bilimi insan davranışını anlamaya, tanımlamaya ve tahmin etmeye gayret eder. Bu
konuda çalışan bilim insanları gözlemler, deneyler ve akıl yürütmeler sonucunda
insanı anlamaya, ne yapacağını tahmin etmeye yönelik kuramlar oluşturur.
Psikologların
insana dair çıkarımlarından biri, kendilerini iyi hissetmeleri için dengeli
davranmaya ihtiyaç duydukları yönündedir. Buna dayanarak Heider “Denge
Kuramını”,Rosenberg ve Abelson “Bilişsel Dengeleme Kuramını” geliştirmiş ve
insanların dengeli davranma çabalarını, bozulduğunda ...
Devami oku.. »
UMUDUN TAM
ZAMANIDIR
Covid 19’un
adeta şaha kalktığı ülkemizde ve dünyada, en çok umuda ihtiyacımız var sanırım.
Zira Covid 19 yalnız hastalandırmıyor, yalnız öldürmüyor; işsiz bırakıyor,
yoksullaştırıyor, çaresizlik duygusunu besliyor…
Önce birçoğunuzun
okuduğunu sandığım 4 Mum isimli minik öyküye tekrar göz atalım.
“Dört mum yavaşça yanıyordu, ortam
çok sessizdi ve konuşmaları duyuluyordu
1. mum konuştu:
—Ben "barışım" dedi Hiç kimse benim yanık kalmamı istemiyor
biliyorum ki
söneceğim dedi kısa bir ...
Devami oku.. »
Kıbrıs'ta, 1938 yılında Kıbrıslı Rum halk ozanı Haralambos M. Azinas’ın “Kemal Atatürk’ün Yaşamı ve Ölümü” isimli
destanı basılır. 154 dize ve Rumca olarak yazılan şiir Türk alfabesine
uygun olarak yazılmıştır.
Söz Ozanda:
Kemal Atatürk’ün Yaşamı ve Ölümü
Acılı ünlememi yineleyerek
Toplamak istiyorum
büyüklü küçüklü herkesi
Siz hazır
bulunanlar; Kulak verin sözlerime
Kemal Atatürk’ün
hayatını anlatacağım.
Ölüm bulutlarının ırkını
örttüğü
Avrupa’yı bir baştan bir
başa yasa ...
Devami oku.. »
Evlat…
Anne ve baba için ne güzel bir kelime değil mi?!
Güzelliği evrimin soyumuzu sürdürmek için
geliştirdiği üreme içgüdüsünden geliyor olsa da…
Güzelliği insanın doğayı değiştiren, ekonomi denile
şeyi yaratan kültürel ve sosyal bir varlık olmasının yarattığı sonuçlardan
geliyor olsa da…
Evlat deyince anne ve babaların çoğunun içinde içten
içe güzel bir şeyler kıpırdar.
Erich
Fromm’a göre anne,
‘insanlığın en derin özlemi’ olan koşulsuz sevgiyle sever evladını, onun
var olması sevmesi için yeterlidir. Evlat
ne ...
Devami oku.. »
MUTLULUĞUN SIRRI
Bir laf vardır: “En çok istenen şey, eksikliği en
fazla duyulan şeydir.” diye… Değişik şekillerde ifade edilebilen bu deyimin
hemen hepsi aynı anlama gelir.
Binlerce sene önce yazılan metinlerde en çok merak
edilen şeylerden bir ölümsüzlük iken, bir diğeri de mutluluğun sırrıdır.
İkisinin de insanlar tarafından en çok istenen şeyler arasında olduğundan olsa
gerek.
Yaklaşık bir asır önce ABD Harvard Üniversitesi’nde
bir grup bilim insanı bunu sadece merak etmekle kalmayıp peşine de düşmüş.
Ne olduğunu açıklama ...
Devami oku.. »
BEKİR COŞKUN
Bir sevdalıyı yitirdik!
Doğruluk sevdalısı…
Hak, adalet sevdalısı…
Doğa sevdalısı…
Hayvan sevdalısı…
İnsan sevdalısı…
Ayvalık sevdalısı…
Türkiye sevdalısı…
Bekir Coşkun amansız
hastalığına karşı yıllardır sürdürdüğü yaşam savaşını kaybetti. Sadece amansız
hastalık olsaydı üstüne gelen, eminim ki, onu alt ederdi. Haksızlık,
hukuksuzluk, dağlarımızın, meralarımızın talanı, insanların giderek daha da
yoksulluğa mahkum edilmesi kolunu kanadını kırdı, amansız hastalığı ...
Devami oku.. »
SARILMAK
İnsanların,
bırakın insanları, memelilerin hemen hepsinin
temel gereksinimlerinden biri dokunmak, sarılmaktır. Gündelik yaşamımızda
sıkça yaptığımız tokalaşma, sarılma, yanağa
öpüşme, omuzuna dokunma vb. her davranış bu temel ihtiyaçtan kaynaklanır.
Dokunmanın, sarılmanın temel
ihtiyaçlardan olmasının nedeni bir başka ihtiyaçtır; onaylanma, kabul görme...
Sosyal
bir varlık olan insan kendini başka insanda tanır.Goethe,“İnsan kendini öyle kendi kendine tanıyamaz, nasıl bir insan
olduğuna emin olamaz; ancak bir başkası, kendini ...
Devami oku.. »
YOKSULLUK ÖLDÜRÜR
Ülkemizin gelir dağılımı bozukluğunda Dünya’da ilk
sıralarda yer aldığını gösteriyor istatistikler. İşsizlik oranları da ondan
geri kalmıyor. Covid-19 pandemisi tüm bunların üzerine tuz biber ekerek, yoksul
daha yoksul hale geldi, işsizlerise sayılmaz durumda.
Birkaç gün önce medyada yer alan bir haber: “Türkiye İstatistik Kurumu'nun araştırmasına
göre İstanbul, Türkiye'nin en yüksek gelirine sahip şehri. Ancak aynı zamanda
gelir dağılımındaki adaletsizlikte de ilk sırada.”
İstanbul zenginin
en çok olduğu aynı ...
Devami oku.. »
Kapının tokmağı belirlibir ritimle bir süre çaldı.
İçerden bir sesin;
–Geliyorum, diye seslenmesiyle kapının açılması bir
oldu.
Bu zili artık yaptırmalıyım, diye geçirdi içinden,
kapıyı açmaya giderken. Zil uzun süre önce bozulmuştu. Kapının üzerinde pirinçten
yapılmış eski birtokmak gelenleri bildirmeye yettiğinden mi, tokmağın sesini
sevdiğinden mi, gelenleri tokmak çalışlarından tanıdığından mıdır nedir, zilin
bozukluğu devam ediyordu.
Her gün ve neredeyse aynı saatte olduğu gibi bugün de
kapıyı açtığında narin, ...
Devami oku.. »
DOLARLA İŞİ OLMAYAN ALİ
DAYI
“.. Ahmet Hakan, Bakan Albayrak’a, “Dolar artınca, döviz yükselince endişeleniyorum. Endişelenmeli
miyim” sorusunu sordu.
Albayrak da “Dolarla mı maaş alıyorsunuz” karşılığını
vererek güldü.
Albayrak
Türkiye’de vatandaşın yurt dışına gitmek gibi bir derdinin de olmadığını
söyledi.
Albayrak konuşmasında, “‘BMW, Mercedes pahalandı’, ‘Yurt dışına seyahatler ediyordum,
pahalandı.’ Vatandaşın böyle bir derdi yok, senin böyle bir derdin var. Biz
turizm için, ...
Devami oku.. »
GENÇ BİR HEKİM YAŞAMINA
SON VERDİ
Basında yer alan habere
göz atalım:
“1
Eylül'de bileklerini kesip intihar girişiminde bulunan, Dr. Mustafa Salğın,
kurtarıldıktan iki gün sonra, 3 Eylül’de kendini apartmanın dördüncü katından
atarak tekrar intihar girişiminde bulundu. Yoğun bakımda 11 gündür verdiği
yaşam mücadelesini kaybederek yaşama veda etti.
Muş
Hasköy Devlet Hastanesinde görevliyken koronavirüs (Kovid-19) pandemisi
nedeniyle Muş Devlet Hastanesine geçici görevlendirilen 27 yaşındaki genç
pratisyen hekim Dr. Mustafa ...
Devami oku.. »
30 AĞUSTOS BAŞKUMANDAN MEYDAN
MUHAREBESİ
30 Ağustos Zafer Bayramı ilk olarak 1924 yılında bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ün katılımıyla Afyon Çal Köyü yakınlarında “Başkumandan Zaferi” olarak kutlanmıştır.
30
Ağustos Zafer Bayramı ilk olarak 1924 yılında bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ün katılımıyla Afyon Çal Köyü
yakınlarında “Başkumandan Zaferi” olarak kutlanmıştır.
1
Nisan 1926 yılında çıkarılan bir yasa ile 30 Ağustos tarihi resmi bayram “Zafer Bayramı” olarak ilan edilmiş ve
ülkemizde o seneden bu yana kutlanır ...
Devami oku.. »
ÜÇ
İnsanlığın
dünya
üzerindeki kaderini bir biriyle
ilişkili üç şey belirleyecek gibi
duruyor…
Birincisine
dünya
üzerindeki gelir dağılımı bozukluğunu
yazabiliriz.
İkincisine
şuursuzca
tüketilen doğal kaynaklar yakışır ki
bunu hızlandıran küresel ısınmayı da unutmamak gerekir.
Üçüncüsü
de
bilim kurgu roman ve filmlerinde senelerce işlenen, gün be gün gerçekleşme
olasılığı artan insan tarafından yapay
zeka ile donatılmış makine ve androidler olarak sıralanabilir şu anda biraz
spekülatif olarak görünse ...
Devami oku.. »
İŞİN SIRRI BURADA
Cumhuriyet
Gazetesi’nin 16 Ağustos Pazar günü arka sayfadaki
haberin başlığı idi, yazı başlığı. Sır neydi ve nasıl saptanmıştı?
Sır pandemilerin nasıl oluştuğu idi.
Saptayan da bilim insanları.
Viral pandemilerin büyük bir çoğunluğunun vahşi
doğadaki hayvanlardan, çoğunlukla kemirgen ve yarasalardan geçtiği uzun süredir
biliniyor.
Bilinen çok daha eski bir gerçek var. ‘Tüfek Çelik ve Mikrop’ adlı kitabındaJaredDiamondbunu dile getirmektedir.
İnsanların mikroplarla karşılaşma tarihi hayvanları ...
Devami oku.. »
KENDİNİ
İFADE ETME İHTİYACI
Evrim
yasalarına uygun seyrine devam ederken bir yerinde diğer canlılardan
farklılaşmaya başlayan insan, kendi gelişiminin yolunu tuttu. Arka ayakları
üzerine kalktı önce; etrafını daha rahat görür oldu, hareket yeteneği arttı.
Boşta kalan iki ön ayağı vardı şimdi. Yiyecek bulabilmek, dış tehlikelere karşı
korunabilmek için önce refleks olarak kullandı onları, sonra da işe yaradığını
gördüğü davranışları öğrenerek tekrarlamayı sürdürdü.
Ön ayakları
çokbinlerce yıl içinde kullanıma daha elverişli ...
Devami oku.. »
Daha önce
yayınlanmış bir yazımı sizlerle tekrar paylaşacağım.
Salgının
binlerce kişiyi aramızdan aldığı, yüzbinlerce kişiyi hasta edip onlardan
binlercesinde kalıcı sekel bıraktığı, yoksulu daha yoksullaştırdığı, işsizliğin
çığ gibi büyüdüğü bu Covid 19 salgın döneminde; hele de siyasi iktidar ve
toplum tarafından adeta yok sayıldığı ve yayılmasına engel çıkarılmadığı bu
günlerde, bir başka gözle okunabilir gibi geliyor bana.
Hadi bir göz
atalım:
“Duyguların hayatımızdaki önemi yadsınamaz. O kadar ...
Devami oku.. »
BAYRAM
YASA DÖNÜŞMESİN
Bayram tanımını Türk
Dil Kurumu’nun Büyük Türkçe Sözlüğü şu şekilde yapıyor:
1.Millî veya dinî
bakımdan önemi olan ve kutlanan gün veya günler.
2. Özel olarak kutlanan
gün.
3. mecazen. Sevinç, neşe.
Aslında mecazen dediği
şey bayramın ta kendisidir. Bir ülkenin, ortak dinin, inancın özel olarak ilan
ettiği ve kutladığı günlerin ortak
paydası neşedir, sevinçtir; bayramdır.
Bayram, ayrı evlere,
kentlere dağılmış çekirdek ailelerin bir
araya gelip büyük ailenin ruhunun yaşatmasına vesile ...
Devami oku.. »
CEHALET NASIL YAYILIR YA DA
Agnotoloji kısaca bilgisizlik
bilimi demek. Çıkarı için cehaleti yaymanın
yöntemlerini araştıran ve onu ifşa eden bir bilim dalıdır. Agnotoloji, Antik Yunanca ’daagnosis ‘bilgisizlik’ ve ontoloji ise varlık felsefesi anlamına
gelen kelimelerden türetilmiştir.
Agnotolji bir yandan cehaleti yayma yöntemlerinin adıyken diğer yandan onu
inceleyen, ortaya koyan ve ifşa eden bilimin de adıdır.
Agnotolji bilimi, kendi çıkarına göre bir
ülkeyi yönetmekten,bir ürünü pazarlamaya
kadar çok geniş bir ...
Devami oku.. »
KUŞLAR AĞAÇLAR
Gün geçmiyor ki kuşlar
ağlamasın yakılan ağaçların ardından; kahyazlık site, kah maden, kah taş ocağı
için…
Gün geçmiyor ki kuşlar
ağlamasın kesilen ağaçların ardından; kah yakıt, kah kağıt, kah yol, kah tarla,
kah maden için…
Gün geçmiyor ki kuşlar
ağlamasın giden ağaç, kuruyan su, kirlenen
hava, zehirlenen toprakların ardından…
Gün geçmiyor ki insanın
insana yaptığı kötülükten daha fazlasını doğaya yaptığını yazmasın gazeteler,
göstermesin televizyonlar…
Ben söyleyecek söz bulamam
ve ...
Devami oku.. »
GERÇEK AKLI SINIRLAR MI?
“...Şairler,
bir bilme biçimi olarak, Sezgi’nin,
Duyusal’ın, Bilinçdışı süreçlerin yaratıdaki payını açığa çıkardılar.”
Yukarıdaki satırlar bir
şairin; Celal Soycan’ın, kaleme
aldığı “Edebiyat Akıl Dışı mıdır?”
adlı makalesinden alındı.
Aklın
gerçek ile ilişkisi ilgimi çekmiştir hep. Ancak bunun
üzerine kafa yormamı sağlayarak düşüncelerimi bir nebze berraklaştıran Celal
Soycan’ın sözünü ettiğim yazısı oldu.
Aklın gerçekle sıkı ilişkisininsonuçları
üzerine düşünmeye ...
Devami oku.. »
SABIRSIZ ÇAĞDAYIZ
TDK
Türkçe Sözlükte ‘sabır’ kelimesini aradığımızda karşımıza
iki tanım çıkmaktadır. Birinci tanımda olumsuzluklar ön almaktadır ve şöyledir:
“Acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü
durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi, dayanç.”
İkinci tanım ise daha geniş bir anlam içermekte olup; “olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme”
şeklindedir.
Yazının konusu sabrın daha çok ikinci anlamı
üzerinedir.
Halk
arasında ‘an’ üzerine güzel bir tanım vardır; sabır ...
Devami oku.. »
BEN ARTIK BÜYÜDÜM
Babalar
Günü
son yıllarda daha görünür hale getirilerek kutlanır oldu ülkemizde. Biraz da Anneler Günü’ne öykünme gibi dursa da
Babalar Günü, tüketim nesnesi haline
getirilmediği, sevginin egemen kılındığı bir güne dönüştükçe babaların daha
hoşuna gideceği düşüncesindeyim. En azından bir baba olarak kanaatim bu.
Bu
Babalar Günü benim için hüzünlü bir anlam taşıyordu. Babasız ilk Babalar Günü’ydü benim
için: hüzün, özlem ve minnet yoğun duygulardı. Anımsadığım hoş anılara gülümseme
de eşlik etti zaman ...
Devami oku.. »
Sosyal Psikoloji’nin önemli
alanlarından biri tutum ve davranışlardır. İnsanların tutumlarının nasıl
oluştuğunu araştırırken davranışlara yansımasını yakından inceler.
Bilimin özellikle son birkaç
yüzyıldır toplum nezdinde hatırı sayılır bir saygınlığı vardır. Bu saygınlığın
farkında olan insanlar başka insanları tutumları ve davranışları konusunda
etkilemek istediklerinde bilimi kullanmaktadırlar.
“-
Yapılan araştırmalara ...
Devami oku.. »
TEŞEKKÜRLER SEVGİLİ
SELMA SAYAR
Arşivi karıştırırken,
malum emekli oldum, zaman bollaştı, sevgili Selma Sayar’ın üçüncü kitabım “Hayatın
İçinden Portreler” üzerine yazdığı yazı gözüme ilişti.
Sevgili Dostum Ahmet Leventyürü’nün çıkardığıYerel Gazete, ne yazık ki artık yayımda
değil, sevgili Selma ile buluştuğumuz
yerdi. Köşe yazılarından başlayan tanışıklık edebiyat ve sanat zemininde
dostluğa dönüştü.
Sevgili
Selma’nın Mühür Kitaplığı’ndan çıkmış “Sırça Sarayın Serçeleri” isimli bir
deneme ...
Devami oku.. »
63
Altının yarısı üç,
Altı ile üçün toplamı dokuz,
Toplamı üçe bölünce yine üç.
Ne üçlükler yaşadım hayatımda...
Doğduğumda üç güne ölür demişler,
Dedem Babaannem Babam,
Üç halam
İlle de annem;
Kendi doğum gününde beni doğuran;
Vermemişler,
Ölümün soğuk kollarına.
Sonra,
Üçlere sığmayan kardeşlerim oldu,
Sevgi dolu, sevinç dolu.
Üç okul bitirdim,
İlkokul, Orta Öğretim, Fakülte,
Doktor oldum,
Neşeli, sevinçli.
Üç yerden ayrıldım,
İstanbul İzmir ...
Devami oku.. »
VİRA
BİSMİLLAH
Bundan dört sene önce “Yaşamımda Kapanan Bir Dönemin Ardından” başlıklı bir yazımda “Olacaklar, her zaman olanların ebeliği
sayesinde gerçekleşiyor; Mersin’de
kapanan bir dönem, Ayvalık-Altınoluk’ta açılan dönemin ebeliğini yapacak ve
bıraktığı izlerin bir kısmı soluklaşsa da hiçbir zaman silinmeyecek.” Diyerek
kamudaki yaşantıma ve yaşadığım Mersin’e
veda etmiştim.
Bir hafta sonraki “Merhaba Altınoluk Merhaba Özel Ekin Tıp”isimli yazımda ise“Özel
Ekin Tıp kurucularının içtenliği, çalışanlarının ...
Devami oku.. »
EŞİKTEKİ TEHLİKE KÜRESEL ISINMA İKLİM FELAKETİ
Covid-19
Pandemisi bir şeyleri gözümüze soktu: Temiz su, sağlıklı besin, temiz hava olmadığında para bir işe
yaramıyor.
Çok paranız, tonlarca
altınınız olsa bile bir yudum havaya hasret ölüyorsunuz. Bir yudum su, bir
lokma ekmek olduğunda evinizde felaketin geçmesini sakin bir şekilde
bekleyebiliyorsunuz.
Bir şey daha gösterdi; Dünya’da tek biz varmışız gibi yaşar, önümüze gelen her şeyi tarumar
eder isek; milyonlarca sene içinde kurulmuş ve kendi içinde belirli bir düzenle
işleyen ...
Devami oku.. »
BİR ANNELER GÜNÜ HİKAYESİ
Anneler günü olan Pazar’dan önceki Cuma kapı çaldı.
Sevgili Eşim kapıyı açtığında elinde hediye bir çiçek olan kurye ile
karşılaştı. Uzaklar, Ulaş ve Çağdaş’ın annelerini mutlu etmelerine engel
olamamıştı; Pazar sokağa çıkma yasağı olduğundan çiçeği ve ondan daha da kıymetli
notu önceden göndermişlerdi.
Hülya’nın sevinci görülmeye değerdi. Bana sarıldı,
öptü. Böyle güzel çocuklara sahip olduğu için tanrıya şükretti. Bütün gün
dilinde sevdiği şarkılar, mırıldanıp durdu.
Pazar ...
Devami oku.. »
SANAL TOPLANTILAR ÇAĞI
Covid-19
pandemisi hızını kesmeye başlamış gözükse de insanlar için
tehdit olmaya devam etmektedir. Salgına uygun ortamı Kapitalizm ’in her şeyi
tüketen doymak bilmeyen iştahı hazırlarken, yaygınlaşmayı da sağlık sisteminin
kar makinesine dönüştürülmesi kolaylaştırmıştır. Sönmeye başlayan salgının
tekrar alev alması yine aynı nedenlerle uzak ihtimal değildir.
Bu salgın döneminde insanların neredeyse yüzde yetmiş, sekseni birkaç aydırevlerinde.Bunların
bir kısmı evden çalışmayı sürdürürken diğerleri de ...
Devami oku.. »
AÇLIK KAPIMIZDA
Covid-19
Pandemisinin yol açtığı ve açacağı sonuçlar üzerine
birçok tahminler yapılmakta, araştırmalarla bilimsel bir öngörü çabası devam
etmektedir.
Birçok alanda yazılanlardan en çok ilgimi çeken tarım ve hayvancılık, yani
gıda üretimi olmaktadır.
WFP Başkanı David Beasly ve FAO
Başkanı Qu Dongyu’nun 2019 yılı sonunda Güvenlik Konseyi’ne
sundukları raporla, 2020’de, II. Dünya
Savaşı’ndan bu yana görülen en büyük insani krizle karşı karşıya
kalınabileceğine ilişkin bir uyarı yapıldı. Rakamlar ...
Devami oku.. »
YAŞAMAK YAVAŞ DOĞMAKTIR
Covid-19
günlerinde insandan insana dünyayı turlayan ve yerleştiği
insanların bir kısmına ağrı acılar çektirirken bir kısmını da öldüren Corona virüsünün yolculuğunu zorlaştırmak,
daha fazla insana ulaşmasını engellemek için hayat olabildiğince
yavaşlatıldı; üstelik dünya çapında…
Artık havada uçaklar, denizlerde cruisler, yollarda
özel otolar çok azaldı. İnsanların büyük
bir kısmı evlerinde ‘böyle de
yaşanıyormuş’ duyguları içinde sessiz, sakin ve zaman baskısı olmadan yaşamlarını ...
Devami oku.. »
EVDE KAL
Son bir
aydır neredeyse en çok duyduğumuz, en çok gördüğümüz, en çok okuduğumuz cümle:
“Evde kal.”
Bize,
gerek kendimizi gerekse çevremizi korumak için mecbur olmadıkça evden dışarı
çıkmamızı söyleniyor biteviye…
Covid-19
olarak adlandırılan ve şu anda insanların bedeninde Dünyayı dolaşan, bununla da
yetinmeyip bedenlerden bedenlere de yolculuğunu sürdüren Corana virüsünün neden
olduğu salgın hastalık nedeniyle, sürekli duymaktayız “evde kal” sözünü.
Yaşamımıza
giren bir ikinci kavram daha var:”sosyal mesafe”. ...
Devami oku.. »
SOSYAL MEDYA ÜZERİNE DERTLEŞME
Sosyal Medyanın hayatımıza girmesi çok uzun zaman
olmadı, yaygınlaşması da öyle. Hele de akıllı telefonları kısmen ucuzlayıp
hemen herkesin eline ulaşınca bir uçtan iletilen bir mesaj diğer uca neredeyse
ışık hızıyla varmaya başladı; her iki ucun arasında bulunan milyon hatta
milyarlarca kişiye…
Covid-19 Pandemisi nedeniyle tüm dünyada insanların
önemli bir kısmı gerek hükümetler tarafından, gerekse kendi istençleri ile
evlere kapandı. Televizyon ve internetin üzerinde yükselen sosyal medya çok
daha sık ...
Devami oku.. »
ŞAİR ve
YAZAR, MİMAR CENGİZ BEKTAŞ
Sevgili
Cengiz Abiyi 20 Mart 2020 tarihinde yitirdik. Tükenmek bilmeyen enerjisini
sonsuz yolculuğunda da kullanacaktır Cengiz Bektaş, eminim.
Corona
salgınının ülkemizi de gün geçtikçe daha fazla etkilediği bu günlerde aramızdan
ayrılna Cengiz Abi, rgündemin tek konusu Corona olması nedeniyle hak ettiği
şekilde uğurlanamadı ne yazık ki…
Günler
geçer ve ortam sakinleşir ve Cengiz Bektaş ile ilgili anma ve etkinlikler
yapılır; buna inanıyorum.
Ben
Cengiz Abi’yi onun sağlığında yazdığım ve “Hayatın ...
Devami oku.. »
MUSTAFA
KEMAL İNCE
“Sizin
hiç babanız öldü mü?
Benim
bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar
aldılar götürdüler
Babamdan
ummazdım bunu kör oldum.”
Cemal Süreya’nın dediği gibi kör oldum.
Babamı senelerce önce yazdığım ve kendisinin de
okuduğu ‘Hayatın İçinden Portreler’ kitabımın final yazısıyla, ışıklı sonsuz
yolculuğuna uğurluyorum.
“Hacı Hüseyin, 93 harbinden sonra ata topraklarında
yaşamanın sonuna geldiğini düşündü. Artık Osmanlı toprakları değildi
yaşadıkları Razgrad. Anavatana göç kararı verildi. ...
Devami oku.. »
CAHİLİN CESARETİ BİLGİNİN FERASETİ
Covid-19
virüsünün etken olduğu Çin’de salgın şeklini (epidemi) alan
hastalık, tüm Dünya’ya yayılarak (pandemi) şu anda insanlığın önemli
sorunlarından biri olmuştur.
Hastalığın ne olduğu ve nasıl korunmak gerektiği konusunda
bilgiler, her yönden büyük bir hızla insanlara sunulmaktadır.
Yine sıcağı sıcağına ve yaygın bir şekilde; Dünya’yı saran bu hastalığın insanların ne
olduğunu açığa çıkardığına, davranışlarını nasıl değiştirdiğine ve geleceği ne şekilde
etkileyeceğine ...
Devami oku.. »
İNSANLIK DRAMI
Suriye
İdlib’de şu anda ateşkesle yatışmış olan çatışmaların
arttığı bir dönemde, ülkemizin siyasi iktidarı Avrupa sınır kapılarını
mültecilere, sığınmacılara açtığını duyurdu. İçişleri bakanlığı zaman zaman kaç
kişinin sınırı geçtiğini basına duyurdu.
Avrupa ülkelerinin bir
baskı unsuru olarak kullanıldığını ifade ettiği bu durum, sınırda ara bölgede
kalan mültecilerin, sığınmacıların yaşadıkları insanlık dramını bir kez daha
gözler önüne serdi.
Beş sene önce
yayımlanan bir yazımın ...
Devami oku.. »
FARK
EDİLMENİN HAZZI
Biricikliği
ile toplumun koşulsuz bir parçası olmak arasında salınan, özerkliğinin kaybını Prokrustes acılarıyla yaşayan insan,
bunu bir nebze dengeleyebilmek için yine kendini tanıdığı insana döner; onay
ister, destek ister, fark edilmek ister.
İster de
ister…
Bunun bilen Zygmunt Bauman ve David Lyon,
yazdıkları “Akışkan Gözetim”
kitabında bunu, uzunca bir şekilde “Fark Edilmenin Hazzı’ kavramıyla
açıklamaktadırlar.
Erich Fromm insanın doğadan kopuşunu Adem ile Havva’nın cennetten kovuluşu ile ...
Devami oku.. »
PROKRUSTES
ACILARI
Büyükanne
3-4 yaşında bir kız çocuğunu neredeyse sürükleyerek götürüyordu az ilerideki
okul öncesi bir eğitim kurumunun servis aracına.
İki gözünden
inci gibi yaşlar süzülen kız, zaman zaman kendini tutan kuvvetli elden kurtulmaya
çalışırken bir yandan da sürekli “ben bu gün okula gitmek istemiyorum, eve
dönelim” diye büyükannesine yalvarıyordu.
Tahmin
edildiği gibi gözyaşları, yakarışlar bir işe yaramadı ve kendi rızası dışında,
çaresizliğin acısını yaşayarak servise bindirilerek okula ...
Devami oku.. »
SALINIM
İnsan yaşamın doğası
gereği birçok şey arasında salınıp durur. Bunlardan biri ve belki de insanı en
çok etkileyeni ‘biricik olma ile diğerlerine bire bir benzeme arasındaki
salınım olsa gerek. Konunun önemi nedeniyle daha önce yayımlanmış bir yazıyı
gözden geçirip tekrar paylaşayım istedim.
İnsan doğası gereği
sosyal bir varlıktır. Doğum, sosyal bir ortama olur; anne çoğunu, içinde
büyüdüğü, olgunlaştığı, sosyalleştiği bir ortama doğurur.
Bebek ilk nefesini
aldığından itibaren anneye, babaya, aileye, topluma aittir. ...
Devami oku.. »
ACIYI YAKMAK
İnsanın insanı sömürüsü, tarım başladıktan; toplum, çalışanlar ve yönetenler olarak ayrıştıktan bu yana binlerce sene sürmektedir.
Her dönemde, üretim araçlarının geliştirdiği pratik,
üretim tarzlarını ve üretim ilişkilerini belirlemiş, toplumun kültürü,
değerleri, inançları bunun üzerine inşa edilmiştir.
İngiltere’den filizlenen, Avrupa ve Kuzey Amerika’da
boy atan Kapitalizm, bilimin ve
teknolojinin gelişim ivmesiyle üretimin hızla artmasına, servetin akıl almaz bir şekilde büyümesine neden oldu; bir o kadar
hızla ...
Devami oku.. »
KÜÇÜK ŞEYLER
Yaşamımızı güzelleştiren de
çekilmez kılan da çoğunlukla küçük şeylerdir. Bunun farkında olan Üstün Dökmen, insanların da fark
edebilmesi için “Küçük Şeyler”
isimli kitaplarının birinci ve ikincisini yayınladı.
Bir canlının en temel davranışı
hayatta kalabilmek ve soyunu sürdürebilmektir. İnsanlık evrimi bu gerçekler
doğrultusunda gelişmiştir. İnsanlar yaşamını
tehdit edebilecek her olumsuz dış etkene karşı dikkat kesilmiş ve zamanla
bu hassasiyetler refleksler halini almıştır. Birçok olumsuz dış ...
Devami oku.. »
YÜSRA’NIN BABASI BİR KAHRAMANDI
İnsanlıktan umudumun azaldığı zamanlar oluyor; derin
bir keder eşlik ediyor bu anlara ve yaşam enerjisi hızla azalıyor.
Ama her seferinde yine bir insan çekip çıkarıyor
beni bu insanlık enkazından; tıpkı Yüsra bebeği depremin enkazından çekip çıkardığı
gibi…
Haber şöyle:
“Deprem
bölgesi Elazığ'dan 24 saat sonra mucize
haberi geldi. Mustafa Paşa Mahallesi'nde yıkılan bir binanın enkazından
yükselen kadın çığlığını duyan ekipler harekete geçti. 24 saat sonunda enkaz altında kalan 2,5 yaşındaki ...
Devami oku.. »
KÖRFEZDE
JEOTERMAL ENERJİ SANTRALLARINA HAYIR!
YAŞAM
ALANLARIMIZ YİNE TEHDİT ALTINDA
Jeotermal
elektrik santralleri, JES, yenilenebilir temiz enerji kaynakları olarak
düşünülmekte ve öyle reklamı yapılmaktadır. Ancak uygulamada böyle olmadığı
ortaya çıktı ne yazık ki. Jeotermal suda bulunan Hidrojen Sülfür’ün kokusu,
yine Arsenik, Cıva, Bor içeren jeotermal su ve onun su buharı, kullanılan suyun
yeryüzünde bırakılması ya da alındığı derinliliğe tekrar pompalanmaması
sonucunda içme ve sulama suyunda ısınma ve kimyasal bozulmalar; bir ...
Devami oku.. »
İÇİMİ
ISITTI
Yeni yıl hiç de keyifli
başlamadı, ölüm, ateş, kan kol geziyor dört bir yanda.
Yoksulluk ve yoksunluk da sahneden
eksik kalmıyor. İşsizliği dayanılmaz ağrısı, ödenemeyen borçların utancı,
karşılanamayan en doğal gereksinimlerin yoksunluğu…
Hayat buz gibi, soğuklarda
yanmayan sobalarla daha da buz…
Ama içimizi ısıtan her zaman bir
şeyler vardır; aşağıdaki kısa öyküde olduğu gibi…
Hepimiz zaman zaman yaşamışızdır;
içimiz daralmaktadır, keyfimizi yerinde değildir, hani neredeyse “Nasılsın”
sorusu bile bize ...
Devami oku.. »
2020
Bu başlıkla bir yazıyı
önceden planlamıştım. Yirmi yirmi
üzerine güzellemeler yazma ve yeni yıl ile ilgili ruhları hafifletme niyetindeydim.
Gelin görün ki başlık
aynı kalsa da içerik, niyetimin tam tersi ruhları ağırlaştıracak.
Bunda benim suçum yok;
yirmi yirminin ilk günlerinde olanların suçu…
Suriye
iç savaşına müdahil olmanın getirdiği ekonomik, sosyal, siyasi ve askeri
sorunlarıyla boğuşur, daha düze çıkma emarelerine bile rastlamazken, yirmi
yirminin ilk mesai gününde Libya’ya
asker gönderme tezkeresi oylanarak ...
Devami oku.. »
BİR YIL DAHA BİTİYOR
“..bir yıl daha bitiyor
düşlerim, tasarılarım,
yarım kalmış onca şey
her yıl biraz daha
kısalıyor öncekinden
bana mı öyle geliyor
yoksa daha mı hızlı
ilerliyor zaman
insan yaşlanırken?..”
Diyor uzunca bir
şiirinde Murathan Mungan.
Başlayan her şey gibi
bir yıl daha bitiyor; arkasında sevinçleri, mutlulukları, kederi, hüznü,
acıları felaketleri bırakarak…
Peki, onlar orada mı
kacak?
Tabii ki hayır…
Yeni yılın da
sevinçleri, mutlulukları, kederleri, hüzünleri, acıları, felaketleri ...
Devami oku.. »
KANAL FELAKET
İstanbul Kanalı uzun
zaman önce söz edilen ve sonra unutulan bir projeydi. Nedense son günlerde
tekrar gündeme alındı ve yaşama geçirilmesi konusunda somut adımlar atılmaya
başlandı.
Kanan İstanbul’dan ilk
söz edildiğinde Prof. Dr. Cemal Saydam, İstanbul kanalizasyonunun Marmara
Denizi’ne deşarjı için gerek Marmara Denizi’nde gerekse İstanbul Boğazı’nda
yaptıkları geniş araştırmaların bilgileri ışığında bu konuda ilk bilimsel
yazıları kaleme alan ve projeye karşı çıkan bilim insanıdır.
Kanal ...
Devami oku.. »
BİR KELİME İLE İYİLEŞTİRDİN
Gerçek
hayattan bir yaşantıyı sizinle paylaşmak istiyorum.
“Adam 70 yaşlarındaydı, yılların
yıpranmışlığı yüzüne olduğu gibi yansımıştı.Yoksulluğu elbiselerinden
görülebiliyordu. Gece başlayan karın ağrısı geçmek bir yana gittikçe
şiddetlenmişti. Oğluna kendisini hastaneye götürmesini söyledi. Sabaha karşı
bir kamu hastanesinin acil servisine doğru yola çıktılar. Acil servisteki
görevliler adamı karşılayıp muayene masasına aldılar ...
Devami oku.. »
ŞİDDET ÜZERİNE SORULAR
“Dünya Ekonomik Forumu’nun 2018 Cinsiyet
Eşitliği Raporu’nda, Türkiye’de 2003’te
öldürülen kadın sayısı 83 gözüküyor. 2018’de
ise 439! “
“Türkiye
cinsiyet eşitliği veya eşitsizliğinde 140
ülke arasında 130. Sırada bulunmaktadır.”
Basında yer alan
yukarıdaki birkaç satır şiddetin ülkemizde hangi düzeye geldiğini ve son
yıllarda nasıl kadınları merkeze aldığını göstermekte; ‘kindar nesil’
yetiştirmede yol alındığına işaret etmektedir.
Bir süre önce Balıkesir Hekim Dergisi’nde ...
Devami oku.. »
Balıkesir Tabip Odası
hekimlerin örgütlü gücü olarak bir yandan hekimlerin özlük hakları konusunda
mücadele ederken diğer yandan hasta hakları için de gerekli çabayı göstermekte;
ülkemizde ücretsiz, eşit, ulaşılabilir sağlık hizmeti verilmesine yönelik
söylem ve eylemlerini sürdürmektedir.
Bununla da yetinmeyen
Balıkesir Tabip Odası, on bir senedir, senede dört sayı olmak üzere, kültür,
sanat ve sağlık içerikli dergi çıkarmaktadır.
Bu konuda ayrıntıları
derginin genel yayın yönetmeni Sevgili Dr. Özcan Yılmaz’dan ...
Devami oku.. »
Balıkesir
Tabip Odası üç ayda bir “Balıkesir Hekim” dergisini çıkarmaktadır. Bana da bir sayfa
ayrılan dergi, profesyonellerle yarışacak kalite ve içerikte olup her geçen
sayı daha da yetkinleşmektedir.
Genel
Yayın Yönetmeni Sevgili Dr. Özcan Yılmaz iken, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sevgili Dr.
Mustafa Nazif Gökçe’dir. Birçok kimsenin ortak emeği ile çıkan dergide yine
de Sevgili Dr. Özcan Yılmaz’ın çaba
ve gayretini ayrı bir yere koymak gerekir.
Geçmiş dergilerden
birinde yayımlanmış bir yazımı paylaşıyorum.
“- Eşine çok ...
Devami oku.. »
UMUT
Önce
birçoğunuzun okuduğunu sandığım 4 Mum isimli minik öyküye tekrar göz atalım.
“Dört mum yavaşça yanıyordu, ortam
çok sessizdi ve konuşmaları duyuluyordu
1. mum konuştu:
—Ben "barışım" dedi Hiç kimse benim yanık kalmamı istemiyor
biliyorum ki
söneceğim dedi kısa bir süre sonra
alevi azaldı ve söndü.
2. mum konuştu:
—Ben "inancım" dedi İnsanlar nerdeyse beni artık gerekli
görmüyorlar o nedenle artık bana gerek yok dedi kısa bir süre sonra alevi
azaldı ve söndü.
3. mum konuştu:
—Ben ...
Devami oku.. »
UMUTSUZLUK
Kaynaklara
baktığımızda umutsuzluğun birçok tanımını görüyoruz. Türk Dil Kurumu Büyük
Türkçe Sözlüğü umutsuzluğu tersten tanımlamış; umudun olmaması şeklinde. Umudu
ise ummak eylemine bağlamış, ummak tanımını da bir şeyin olmasını beklemek,
sanmak, tahmin etmek şeklinde yapmıştır.
Gelecek ile
ilgili bir amacı gerçekleştirmede sıfırdan
az olan beklenti, umutsuzluğun
bir başka tanımıdır.
Umutsuzluğa felsefi açıdan baktığımızda karşımıza Kierkegaard çıkar. Kierkegaard için umutsuzluk ölümcül hastalıktır. ...
Devami oku.. »
HAYAT NE
DEĞİLDİR
Bir kimse
ilk nefesinde içine doğduğu çevrenin bir parçası olur ve o andan itibaren
çevreyi etkilerken çevreden de etkilenir ve yaşamı boyunca aralarında dinamik
bir ilişki olur. Bu etkileşimin farkında olanların bir kısmı yaşamına bir anlam
katar ve acısıyla, tatlısıyla doyumlu bir hayat sürdürür.
İnsanlık
onbinlerce senedir bilimde, teknolojide çok büyük gelişmeler kaydetmiş; son yüzyılda
bunu üst düzeye çıkarmış ve dijital çağ ile ivme akıl almaz seviyelere
yükselmiştir.
İnsanlığın
bilim ve teknolojide kat ...
Devami oku.. »
BATI AKDENİZ CAZİBESİ
Batı
Akdeniz, Akdeniz’in İtalya Yarımadası batısında kalan kısmıdır.
Kuzey Afrika, İtalya, Fransa, İspanya’yı çevresinde barındıran Akdeniz’in bu
kesimi, ticaret ve savaşlarla bölgenin birbirleriyle sıkı bir ilişki
kurmalarını sağlamış ve birçok uygarlığın yeşerip boy attığı bir yer olmasına
yol açmıştır.
Bu bölgenin cazibesinin farkında olan turizm
şirketleri, Cruise gemileriyle turlar düzenlemekte ve insanları eski
uygarlıklar, mevcut kültür ve sosyal yapı ve de doğa ...
Devami oku.. »
BİR YUDUM SU
İnsanların, hayvanların
ve bitkilerin yapılarının yarısından fazlasının su olduğunu ifade ettiğimizde
sadece doğada değil, doğanın bir parçası olan canlıların içinde de önemli bir
hacim tuttuğunu görmüş oluruz.
Sadece su açısından
baktığımızda dünyanın bir ‘su küre’ olduğunu söyleyebiliriz. Bakışımızı
kullanılabilir suya çevirdiğimizde ise dünyanın
su açısından hiç de zengin olmadığını hayretle görürüz. İçilebilir su diye
göz gezdirdiğimizde ise şaşkınlığımız daha da artar.
Dünyanın dörtte ...
Devami oku.. »
KAZ DAĞLARI KURTULDU
Mu?
“Alamos
Gold şirketinin resmi web sayfasında bugün yayımlanan açıklamada, ruhsat
yenilenmesi için tüm resmi işlemlerin yerine getirildiği ancak ruhsatın
yenilenmediği belirtilerek ruhsat yenilenene kadar inşaat faaliyetlerinin
durdurulduğu belirtildi.”
Medyada yer alan bu
haber insanlarda büyük bir sevinç yarattı ve Kaz Dağları direnişinin mutlu
sonla bittiği algısı yarattı.
Haberin devamı dikkatli
bir şekilde okununca rehavete kapılmaya daha zaman olduğunu anlıyoruz.
“Kaz
Dağları'ndaki projeyi yürüten Doğu ...
Devami oku.. »
BİR BİRİMİZİ ANLAMAK
“İnsan kendini yalnızca insanda tanır”. Goethe
“Ne
kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır.”
Mevlana
İçinde yaşadığımız zor
günlerde gerginlik had safhada olunca bir birimizi anlamanın yolu olan iletişim
daha da önem kazanmaktadır.
İnsanın milyarca yıl süren evrimde basamakların
en üstünde bulunmasının önemli nedenlerinden biri sosyal varlık olmasında yatar.
Sosyal varlık olmasının
gereği olarak bir arada yaşayan insanları, diğer bir arada yaşayan sosyal
varlık kabul edilen ...
Devami oku.. »
VİNO STAPİLOS OİNOS
Aitolia kralı Oinos’un
(Oeneus) keçilerini otlatan çobanın adı “staphylus” imiş.
Çoban staphylus otlattığı
keçilerden bir tanesinin sıklıkla sürüye geç katıldığını ve diğer keçilere göre
daha neşeli ve hareketli olduğunu fark etmiş, bir gün bu keçiyi izlemiş,
keçinin sürüden ayrılarak bir asma bahçesinde üzüm yediğini görmüş. Çoban bu
üzümleri krala götürmüş, kral üzümün suyunu içmiş ve beğenmiş, bolca
üzüm suyu çıkarmış, mevsimle beraber üzüm suyunun tadı ...
Devami oku.. »
BAĞBOZUMU
“Bağ bozumu geldiğinde üzümler gelin
olur.”
Yurdumuzun dört bir yanında bağbozumu şenlikleri başladı ve
beni alıp çocukluğuma götürdü.
Köyde bütün yaz çalışmanın bir ödülü gibi yaşıyordum bağbozumu
şenliklerini ve belki de köyde hakkını vererek yaşadığımız tek şenlikti. Hep
birlikte bağların olduğu bölgeye gidilir. Üzüm kesimleri yapılıp küfelere
yerleştirilirdi; türküler, şarkılar eşliğinde… Biz çocuklar coşmuş bir şekilde
oradan seğirtirken heyecanla akşam köyde yapılacak eğlenceyi beklerdik.
Bu ...
Devami oku.. »
GRİP
NEZLE AŞI
Havaların soğumasıyla birlikte
kapalı mekanlara çekilen insanlar biri birlerine daha yakın olmaya
başlayınca; Grip ve Nezle gibi virütik
hastalıkların bulaşması kolaylaştı ve bu hastalıkların salgınları başladı.
Tam da bu zamanlarda gerek Grip
Aşısı ile spekülatif birçok söylenti çıkmaktadır: Yararı yok, yan etkisi çok
vb…
Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal’ın
dile getirdiği "Dünyada her yıl
yaklaşık 1 milyar grip vakası
meydana gelmekte, 3 ila 5 ...
Devami oku.. »
“Sabiha’nın yolundan yürüyen Türk kadın
voleybolu, tüm spor branşlarından ayrışarak, kadın erke fırsat eşitliğinin,
kadın özgürlüğünün sembolü oldu” (Yılmaz Özdil, Filenin Sultanları, Sözcü)
Ülkemizde
31.si yapılan Kadınlar Avrupa Voleybol
Şampiyonası, Sırbistan’ın şampiyonluğu
ile sona erdi. Türk Kadın Milli Voleybol
Takımı, finalde karar setinde son sayıya kadar savaşmasına rağmen
Sırbistan’ın 3-2 galibiyetine engel olamadı.
Kadın
Voleybol Takımımızın göğüslerimizi kabartan başarısının altında Yılmaz Özdil’in ...
Devami oku.. »
EYLÜLDÜ
Adonis’in
bir yaban domuzu tarafından öldürülmesine az kaldı. Toprak anayı uykuya
yatıracak bu an gelmeden önce, yavruları da uykuya hazırlanmanın telaşıyla bir
an önce tohumlarını toprak anayla buluşturma derdinde…
Eylül geldi; hüznüyle, sevinciyle, bereketiyle…
Alpay bizi okul yoluna davet ediyor…
Öğrenciler özledikleri arkadaşlarına kavuşmanın
sevincini yaşarken, veliler hızla boşalan cüzdanların kederini paylaşıyor.
Ağaçlar teşekkürle yapraklarını toprak anaya hediye
ederken; çiftçiler teşekkürle toprak ananın ...
Devami oku.. »
NE
OLUYOR BİZE
Üroloji
ihtisasımı İzmir’de yaptıktan sonra Mersin yolu gözüktü ve yaşam orada devam
etti benim ve ailem için. Seneler seneleri kovaladı. Ülkemizde gerek ekonomik,
gerek sosyal ve bunları doğrudan etkileyen siyasi gelişmeler iç açıcı olmadı.
Kronik bir mutsuzluk hali bir türlü yakamızı bırakmadı; nasıl bıraksın ki tüm
gelişmeler insanların davranışlarına da olumsuz yansıyor ve gündelik
ilişkilerde de sıkıntı artıyordu.
Bir
gün yolum İzmir’e düştü. Mutluydum. Ülkemin aydınlık kentinde en azından
gündelik ...
Devami oku.. »
FAZIL
SAY ERİK SATİE VE KAZDAĞI
Ülkemizin
biraz daha iddialı olursak Dünya’nın en güzel yerlerinde biri olan Biga Yarımadası ve ona bu özelliği
katan Kazdağı büyük bir saldırı
altında. Bir yandan maden şirketleri
bölgeyi delik deşik edip suyu tüketirken ve kalanı kirletirken ki toprak da nasibini
almakta bundan, termik santraller de
havayı kirletmekte ve elbirliğiyle bu güzelim coğrafya hızla yaşanmaz hale
getirilmektedir.
Uzun
yıllar önce başlayan bu yıkıcı süreci bir avuç çevre gönüllüsü durdurmaya,
olmuyorsa yavaşlatmaya ...
Devami oku.. »
DAĞIMA
TOPRAĞIMA SUYUMA AĞACIMA BÖRTÜ BÖCEĞİME DOKUNMA
Çanakkale’de topyekûn bir direniş başladı. İnsanlar suyunu,
toprağını, ağacını, börtü böceğini, geleceğini savunuyorlar; dağları ‘sırtlayıp götürmese de’(18 Şubat 2018’de
Maden İşleri Genel Müdürlüğü Dair Başkanı Mehmet Tombul’un söylediği söz:
“Adamalar dağı sırtlayıp götürecek değiller ya”, Gazete Duvar’daki Bahadır
Özgür yazısından alıntı) yaşanmaz kılacak maden şirketlerine karşı.
Alamos Gold şirketine karşı verilen bu
mücadele ...
Devami oku.. »
BEN HALA ÇOCUKTUM
Bayramın yaklaştığı günlerde, bu dünyada işini
bitirdiğini düşünüp uzun bir yolculuğa hazırlanan sevgili babam Kemal İnce’ye minnetle dört sene önce kaleme
almış olduğum denememi paylaşıyorum.
Yetişkinlerin en çok özlem duyduğu şeylerden biri çocuklukları olsa gerek. 1912- 2001
yılları arasında yaşamış Brezilyalı yazar Jorge
Amado, yazarlık becerisini ustaca sergileyerek bunun nedenini tek cümlede
ortaya koymuş:
“İnsanın
anayurdu çocukluğudur.”
Çocukların masumiyetinden
söz edilir sık sık; belki de ...
Devami oku.. »
AKIL VE SANAT
Bu hafta sanat üzerine bir denememi paylaşayım
istedim sizlerle…
Aklın gerçekle sıkı ilişkisinin aslında aklı
sınırladığını hep düşünmüşümdür. Akıl bir maddenin, beynin, ürünü olsa da
çokbinlerce sene içinde süren evrim sonucunda maddeden özerkliğini kazanmış
durumda, bir adım daha atarsak gidersek, varlığı üzerinde yükselerek onu
aştığını ileri sürebiliriz.
Sosyalleşmenin getirdiği kısıtlılıklar da eklenince
dışsal gerçeklikle kuşatılmış akıl daha da bunalmakta ve kendine çıkış kapıları
aramaktadır. ...
Devami oku.. »
YAZ İSHALLERİ
Yaz aylarında, sıcağa dikkat edilmezse sıcak,
beslenmeye dikkat edilmez ise ishal çarpar.
İshal, bağırsak çalışmalarının bozulduğunun bir
işareti olan; büyük aptesin şekilsiz, sulu bir hal almasıdır. Buna sıklıkla
normalden fazla sıklıkta dışkılama da eşlik eder.
İshalde bağırsak hareketleri artmıştır. Bağırsak
içine normalden çok fazla sıvı geçişi vardır. Su ve besin emilimi ise bozulmuştur.
Mikroskobik canlıların bir kısmı bağırsak duvarında
iltihap yapar bu da bağırsağın içine iltihap hücrelerinin ...
Devami oku.. »
SICAK ÇARPMASI
Yaz aylarının sıcak günlerini yaşamaya başladık.
Tatilciler bunun tadını çıkarırken de tarlalarda, açık alanlarda çalışanlar sıkıntısıyla
baş başa kalırken de sıcak ayrım yapmadan herkese aynı davranmaktadır.
O zaman sıcağın insana etkilerini tekrar gözden
geçirme zamanı gelmiş demektir.
Yaşamımızı sürdürebilmek için vücudumuzdaki her hücrenin, hücrelerin oluşturdukları
dokuların, organların tam bir uyum içinde çalışması gerekir. Bu uyumu bozan etkenler sağlığımızı bozmakta,
bozukluğun derecesine göre ...
Devami oku.. »
CANIM YANIYOR
Yirmi
altı yıl önce…
Sivas’ın
merkezinde…
Herkesin;
Valinin,
emniyet müdürünün…
Polisin,
jandarmanın…
Türkiye’nin…
Dünyanın;
Gözü
önünde…
Göz
göre göre;
Otuz
beş can yakıldı…
Hala
aklım almıyor…
Hala
canım yanıyor…
Dr.
Nedim İnce
Altınoluk
/ 02. 07. 2019
...
Devami oku.. »
GÜVEN
“Eğer güven varsa bir
kalpte; o kalpte sevgi de bulunur, dürüstlük de…”Honore De Balzac
Geçtiğimiz hafta sonu
bir seçim yaşadı ülkemiz; genel seçimi aratmayacak, sonuçlarıyla tüm ülkeyi
etkileyecek bir yerel seçim…
İstanbul,
yaklaşık üç ay önce seçtiği büyük şehir
belediye başkanını tekrar seçti; üstelik rakibine hatırı sayılır bir fark
atmasını sağlayarak…
31 Mart’ta ülke
genelinde yapılan yerel seçimlerde İstanbul da üzerine düşeni yaptı ve yerel
yöneticilerini seçti. İktidarın ittifakı adayı büyük ...
Devami oku.. »
YALAN
Yalan üzerine sayfalar
sürecek tanım bulmak mümkün. Kaldı ki hemen hepimizin yalanın ne olduğu
konusunda kişisel geniş bir algı ve bilgi birikimi vardır.
Yazıya girişi
uzatmamak, tanım kısmını da eksik bırakmamak adına Türk Dil Kurumunun Büyük Türkçe
Sözlüğü’ne başvurdum.
Yalan maddesi şu
şekilde:
1.
Doğru olmayan, gerçeğe uymayan söz, kıtır.
2.
Uydurma.
Yalanın tarihine
baktığımızda sanırım insanlık tarihiyle yaşıt olduğunu buluruz. Neden yalan
söylüyoruz diye kafa yoran uzmanların ayrıntılı gerekçelerini bir ...
Devami oku.. »
HURTİGRUTEN
Sanırım yazının başlığındaki
kelimeyi birçoğunuz ilk defa okudunuz.
Hurtigruten
Norveç’in bir denizcilik
firması. Yüz yılı aşkındır Norveç kıyı kentlerinin, kasabalarının hatta
köylerinin yakından tanıdığı bir firma.
Birçok gemisiyle Norveç’in Güney ucundaki Bergen’den,
Kuzey’de Rusya’ya komşu en uç noktadaki Kirkenes’e insan, yük ve araba
taşımaktadır. Norveç’in otuzdan fazla
limanında ( kent, kasaba, köy ) her gün bu şirketinin bir gemisini görmeniz
mümkün. Birkaç insan inip biner, birkaç araba yer ...
Devami oku.. »
BİRÇOK SORUNUN CEVABI
İnsanlığın sosyal ve
teknolojik gelişimi, başlangıçta çok yavaş olurken son yıllarda akıllara
durgunluk verecek bir ivme kazanmıştır.
Mit ve söylenceler,
aklın gelişimine katkı sunarak felsefeye
yol vermiş; düşünceyi sistematik hale
getiren felsefe de bilimin doğup
gelişmesine ebelik etmiş, tarih
disiplini ise bilimin sürekliliğini sağlamıştır. Bilim de sosyal, ekonomik, kültürel ve teknolojik gelişimi giderek
ivmelendirmiştir.
Rönesans ile
bilimin gücünü daha da bir hisseden ...
Devami oku.. »
NE OLACAK
Bazen aklıma deli
sorular geliyor?
İnsanlar, yeryüzündeki
ki, şimdilik bilgilerimiz bununla sınırlı, evrimin araçları mıdır biraz üst
basamaklarına tırmandırdığı?
Dünya’da yaşananları
öznesi olduklarına dair sarsılmaz inançları birer vehimden mi ibaret?
Yoksa onlar da tüm
olanların sadece bir nesnesi mi, üzerine düşeni yerine getiren?
Baksanıza tüm
insanımsılardan bu güne kadar varlığını sürdürebilen Homo Sapiens’in, şu anda
bilebildiklerimizle 600.000 senelik bir geçmişi var, 3,5 milyar senelik dünya
üzerinde ve ...
Devami oku.. »
HACAMAT SÜLÜK
Dış gerçekliği düşsel çağrışımlar ve esinlemelerle
esrik bir şekilde açıklamaya çalışan mitlerden, bilginin artması ve sistematize
olmasıyla felsefe, bilim ve sanat doğmuştur. Açıklamalar bilgiye dayanmaya
başladıkça ve sekülerleştikçe felsefe; felsefenin geliştirdiği sistematik soyut
düşüncenin yaratığı olanaklarla bilim; düş gücünün ve esinlenmenin
sekülerleşmesiyle tanrı, tanrıça heykellerinden heykel, dini ritüellerden
tiyatro, dini resimlerden resim, efsanelerden edebiyat, iş türkülerinden şiir
modern sanatın bir ...
Devami oku.. »
DİGİTAL
DEVRİM VE SONRASI
Avcı
toplayıcılıktan sonra gelen tarım devrimi birçok insanın besin için çalışmasını
gereksiz kılmış ve bunlardan bazıları merakını gidermeye yönelik çalışmaları
için yeterli zaman bulabilmiş, bu çabalar gündelik gereksinimlerle beslenince
felsefe ve onun ebeliğinde bilim doğmuştur.
Bilimin
ürettiği bilginin imkanları gündelik hayatı kolaylaştıran teknolojinin biteviye
gelişmesinin önünü açmıştır ve de sanayi devriminin…
Sanayi
devrimiyle bilgi birikimi ve teknoloji daha bir ivme kazanmış, ...
Devami oku.. »
CAHİLİN
CESARETİ
Güncelliğini
yitirmeyen eski bir yazımı tekrar paylaşma gereğini duydum…
"Dünyanın
sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken,
aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır" BertrandRussel.
1872–1970
yılları arasında yaşamış olan filozof BertrandRussel’ın
birçok sözünden biri de bu yazının konusunu özetleyen yukarıdaki paragrafta
bulunmaktadır.
Russel,
atalarımızın uzun yıllar önce tanımladığı ve kullanageldiği “cahilin cesareti” kavramını bir başka
şekilde ifade ...
Devami oku.. »
KÖTÜ NİYET BAZEN
İYİLİĞE DE YOL AÇAR
İnsan evrim
basamaklarının zirvesine yaklaştıkça ödediği bedeller de artmaktadır. Bu
bedellerin kaynaklarından biri üretim tarzlarının beslediği ve üretim
tarzlarını besleyen sosyalleşmenin; bir
arada çok daha fazla insanın yaşar hale gelmesi ve çok daha daha fazla insanın
iletişim halinde olabilmesiyle yarattığı sonuçlardır.
Demek istediğim karmaşıklığı, değişimin artan hızıyla
neredeyse işin içinden çıkılmaz hale gelen insan- insan, insan- toplum
ilişkileri ve bunun içinde yer alan ve içinden ...
Devami oku.. »
GARİP BİR ZAMANDA
YAŞIYORUZ
Başlığı gördüğünüzde
yazının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçimleriyle ilgili olduğunu
düşünebilirsiniz; bir haftayı aşkındır onunla yatıp kalktığımızdan ve
yaşadığımız garipliklerden ötürü…
Ben bu gündemin biraz
dışına çıkıp, sizleri de çıkarıp nefes almak, almanızı sağlamak istiyorum ve
bir süre önce sosyal medyada dolaşan bir alıntıyla başlıyorum…
“Tuş’şuz telefonlar…
Kolsuz kapılar…
Duygusuz ilişkiler…
Beyin’siz insanlar…”
Sanki eskiye
rücu ...
Devami oku.. »
RAN OYUNU AYVALIK’TAYDI
Entropi Sahne adıyla bir tiyatro ve sanat merkezi kurarak; bir yandan oyun sahneye
koyan bir yandan da tiyatro ve sanat eğitimi veren Yurdaer Okur, RAN
tiyatro oyunuyla Ayvalık’ta muhteşem bir performans sergiledi.
ÇYDD Ayvalık
Şubesi’nin katkı sunduğu ve üyelerinin de yoğun katılım sağladığı etkinlik, İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde, bir tek sandalyenin bile
boş kalmadığı salonda, Ayvalıklıların bir saat süresince nefeslerini
kesti.
Karadayı dizisinden
‘Turgut Savcı’ olarak tanıdığımız Yurdaer Okur, ...
Devami oku.. »
“KUŞ YEMİ KADAR
YALNIZDI”
Altınoluk;
insanın tüm çirkinleştirme çabasına rağmen, ülkemiz coğrafyalarının güzel
yerlerinden biri.
Kamudan emekli olduktan
sonra Özel Ekin Tıp’ta Üroloji
Uzmanlığına devam edince burada yaşamak kısmet oldu.
İşe gitmek için
sabahları biraz erken uyandığımda bir yandan çeker kendine yatak; diğer yandan
cıvıltılarıyla kuşlar hayata…
Kuşlar her sabah bir
senfoni ile ödüllendiriyor diye düşündüm, bir gün… Sonra da senfoninin bir
insan yaratımı olduğunu…
Beraber çıktığımız
evrim ...
Devami oku.. »
VAR DA NE VAR
Futbolda Türkiye Süper Ligi’nde bu sezon VAR (Video Assistant Referee),
bizdeki adıyla ‘Video Hakem Uygulaması’ kullanılmaya başlandı.
Amaç maçı yöneten hakemlerin
kararlarını daha isabetli hale getirmek, yapılan hataları anında düzeltip maçın yönetimi hakkında tartışmaları
azaltmaktı.
Amaç hâsıl oldu mu?
Televizyonda spor programları izlendiğinde, gazete ve internet
sitelerinde spor sayfalarına bakıldığında olmuş gibi gözükmüyor.
Futbolun hızı, sahada bulunan futbolcu sayısının
fazlalığı, bir maç süresi ...
Devami oku.. »
Bir ülkenin bitki örtüsünün biyolojik çeşitliliği ve bu çeşitliliğin güvenliği, o ülkenin güvenliğidir. Bu cümle, ülke yerine dünya kelimesi konularak okunduğunda da doğruluğundan hiç bir şey kaybetmemektedir.
1990 yılından bu yana hız kesmeden devam eden ve tüm dünyayı ciddi bir krize sürükleyen neoliberal küreselleşme; başta insanı metalaştırarak dünya üzerindeki tüm sektörleri etkilemiş; küresel ısınmadan tutun, gelir dağılımındaki uçurumun yaratığı yoksullukla devam edin ve topraklara, bitkilere, ormanlara, hayvanlara verdiği ...
Devami oku.. »
Son Yorumlar