preload preload preload preload

“Kuş Yemi Kadar Yalnızdı”


22nd Şubat 2019 Genel 0 Comments

“KUŞ YEMİ KADAR YALNIZDI”

Altınoluk; insanın tüm çirkinleştirme çabasına rağmen, ülkemiz coğrafyalarının güzel yerlerinden biri.

Kamudan emekli olduktan sonra Özel Ekin Tıp’ta Üroloji Uzmanlığına devam edince burada yaşamak kısmet oldu.

İşe gitmek için sabahları biraz erken uyandığımda bir yandan çeker kendine yatak; diğer yandan cıvıltılarıyla kuşlar hayata…

Kuşlar her sabah bir senfoni ile ödüllendiriyor diye düşündüm, bir gün… Sonra da senfoninin bir insan yaratımı olduğunu…

Beraber çıktığımız evrim yolculuğunda bir yerde farklı yönlere gitsek de aynı ortamda yaşamaya devam ettik kuşlarla.

Bir kısmı, harika gırtlaklarının yarattığı muhteşem ötüşleriyle iletişim haline geçtiklerinde; bizleri mest eden bir müzikalite sunuyor. Ama bu bir senfoni, bütünlüğü olan, özel olarak yaratılmış bir müzik parçası değil; evrimin getirdiği yaşamın pratiği içinde içgüdüsel sesler sadece…

İnsan evrimde üst basamaklara tırmandıkça tabiatı olduğu gibi kullanma aşamasından, yaptığı aletler ve eşyalarla tabiatı değiştirme aşamasına geçti ve tabiatın içinde ama ondan farklı olduğunu gördü, anladı hissetti…

İşte o anda tabiattan koptu; derin bir yalnızlığa gömüldü; acısını yüzbinlerce senedir dindiremediği…

Bir yandan tabiatı kendi beklentilerine ve çıkarlarına göre ve hatta ondaki ahengi umursamadan; gelişen teknolojilerin kapasiteleri oranında değiştirirken bir yandan da o mutlu olduğu ilk günlerine dönebilme, acılarını dindirebilme uğruna tabiatı taklit etmeye çalıştı.

Çaresizliğini ortadan kaldırabilmek, yabancılaşmasını giderebilmek, derin yalnızlığının acısını dindirebilmek için gittikçe çok daha fazla sayılarda beraber yaşamaya başladı; yalnızlığın, yabancılaşmanın acısını daha da derinden hissettiren…

Tabiatı taklit etti; duyduğu hoşuna giden sesleri, icat ettiği müzik aletleriyle… Müzik aletlerini çeşitlendirdi; çeşitli sesler çıkaran müzik aletlerini bir arada bir bütünün parçası halinde kullanmayı öğrendi; şarkılar, türküler besteledi; müzik alfabesi notayı yaratıp başkalarına aktarılmasını sağladı…

Yüzlerce müzik aletinin bir arada büyük bir uyumla çalınmasıyla ortaya çıkan muhteşem senfoniler besteledi; icrada gün be gün daha da mükemmele ulaşan şeflerin ve senfoni orkestralarının kulakları, gönülleri mest eden ürünleri olarak bize ulaştı…

Yine de Turgut Uyar’ın bir mısrasında dile getirdiği gibi;

“Bir kuş yemi kadar yalnızdı”

Dr. Nedim İnce

Altınoluk / 19. 02. 2019

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email