preload preload preload preload

Küçük Şeyler


4th Şubat 2020 Köşe Yazıları 0 Comments

KÜÇÜK ŞEYLER

Yaşamımızı güzelleştiren de çekilmez kılan da çoğunlukla küçük şeylerdir. Bunun farkında olan Üstün Dökmen, insanların da fark edebilmesi için “Küçük Şeyler” isimli kitaplarının birinci ve ikincisini yayınladı.

Bir canlının en temel davranışı hayatta kalabilmek ve soyunu sürdürebilmektir. İnsanlık evrimi bu gerçekler doğrultusunda gelişmiştir. İnsanlar yaşamını tehdit edebilecek her olumsuz dış etkene karşı dikkat kesilmiş ve zamanla bu hassasiyetler refleksler halini almıştır. Birçok olumsuz dış etkeni çoğunlukla farkında bile olmadan yakalamamız ve ona karşı savunma durumuna geçmemiz bu reflekslerin ürünüdür.

Yüzbinlerce yıllık evrimin mirası olan ve şimdiye kadar soyumuzu sürdürmemize katkıda bulunan bu alarm durumu;  çağımızda artık insanları yormakta ve yıpratmaktadır: Geçmişe göre nispeten artan sosyal sorumluluk bilincine eklenen karmaşık kent yaşamı; onu daha da zorlaştıran serbest piyasa sisteminin getirdiği yoksullaşma ve yalnızlaşma, doğanın tahribatı sonucu oluşan çevre felaketlerinin hissettirdiği güvensizlik duygusu ve hepsini taçlandıran savaşların yarattığı korku ve değersizlik algısı ve de gelişen iletişim teknolojisi nedeniyle hemen hemen tümünden haberdar olabilmemiz…

İnsanlığın moralini yerle bir eden bu gelişmelere karşı birçok insan değişik çareler bulmaya çalışıyor. Kimi sistemin de dayattığı şekilde tüketimin peşine takılıp bir yandan kendini bu şekilde değerli ve güvende görmek isterken diğer yandan borçlarını ödeme çabasından başka bir şey düşünemez oluyor. Kimi alkolün, uyuşturucunun geçici rahatlama özelliğine sığınarak bir süre sonra onun esiri oluyor. Kimi de yaşamın acımasızlığından dem vurarak içinde bir yerlerde duran sosyal sorumluluk bilincini boğmaya çalışarak yaşamdan daha da acımasız oluyor…

Bazı insanlar da Dökmen’in de işaret ettiği gibi hayatta güzel şeyler de olduğunu görüyor: küçük ve güzel şeyler…

Yaşamımızı çekilir kılacak, değerli kılacak, güvenli kılacak birçok küçük ama güzel şeyler oluyor hayatımızda ardı sıra. Birçoğunun farkına bile varmıyoruz, yakaladıklarımıza da genellikle gereken önemi vermiyoruz.

Bir gülüş, sıcak bir merhaba, güzel bir müzik, bir bebek sesi, annenin şefkatli dokunuşu, babanın güven veren duruşu, fırından yeni çıkmış sıcak ekmeğin kokusu, yoksulluğa karşı verilen bir mücadele, tanımadığı bir insana uzanan destek eli, bir ağacı var edebilme çabası, kuş cıvıltısı, mırıldayan bir kedinin okşanması ve daha binlercesi…

Acı veren şeylerden çoğu zaman farkında olmadan bile etkileniyoruz. Sevinç veren şeyleri ise görmek, farkına varmak için özel çaba gerekmektedir. Görmek, farkında olmak da yetmemekte onların hakkını vermek de gayret istemektedir.

Küçük güzel şeyleri yakalama, hakkını verme becerisini geliştirebildiğimizde yaşamın pek de fena bir şey olmadığını düşünmemiz şaşırtıcı gelmeyecek bize: Ve yaşama küçük güzel şeyler katma arzumuzun arttığını…

Dr. Nedim İnce

Altınoluk / 04. 02. 2020

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email