preload preload preload preload

Ran Oyunu Ayvalık’taydı


6th Mart 2019 Genel 0 Comments

RAN OYUNU AYVALIK’TAYDI

Entropi Sahne adıyla bir tiyatro ve sanat merkezi kurarak; bir yandan oyun sahneye koyan bir yandan da tiyatro ve sanat eğitimi veren Yurdaer Okur, RAN tiyatro oyunuyla Ayvalık’ta muhteşem bir performans sergiledi.

ÇYDD Ayvalık Şubesi’nin katkı sunduğu ve üyelerinin de yoğun katılım sağladığı etkinlik, İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde, bir tek sandalyenin bile boş kalmadığı salonda, Ayvalıklıların bir saat süresince nefeslerini kesti.

Karadayı dizisinden ‘Turgut Savcı’ olarak tanıdığımız Yurdaer Okur, Nâzım’ın idamla yargılandığı, İkinci Dünya Savaşı’nın en karanlık yıllarında Bursa Cezaevi’nde yazdığı şiirler ve mektuplarından oluşturduğu senaryoyu, bir saat süren, tek kişilik muhteşem bir performansla, adeta göz kırptıramadan izletti.

Dünya prömiyeri, Londra’da yaşayan Türklerin düzenlediği Türkiye Tiyatro Festivali kapsamında, 5 Mayıs 2017’de Londra Millfield Tiyatro’sunda, gerçekleştirilen oyun büyük beğeni aldı. Tiyatro severler ve eleştirmenlerce yıllarca sergilenebilecek bir oyun, performans olarak değerlendirildi.

Nitekim Yurdaer Okur,  o tarihten bu yana sonuncusu Ayvalık olmak üzere, yurt içinde ve yurt dışında RAN oyununu defalarca başarılı bir performansla seyircilerle buluşturdu.

Yeşil Gazete’yle yaptığı söyleşide neden RAN oyunu sorusuna; “Nâzım Hikmet okumak, her seferinde beni yeniden yaşadığım gerçeklerle yüz yüze getiriyor. Nâzım’ın 1940-50’lerde yazdığı şiirleri okuduğumda çok bir şeyin değişmediğini görüyorum. Hatta sorunların daha da arttığını… Nâzım’ı yeniden yorumlamak, kendi ağzından Nâzım olmak, Nâzım’ın ruhuyla kitlelere bir şey aktarmak, ‘’RAN’’ fikri böyle ortaya çıktı.” şeklinde yanıt vermekte…  

Birgün Gazetesi’yle yaptığı söyleşisinde ise yanıtı şu şekilde tamamlamaktadır: “Dünyanın değişmediğini, sorunların hep aynı kaldığını, özellikle savaş dönemlerinde çocuklara özel önem vermek gerektiğini çok iyi anlatır şair. Nâzım’ın bir şiirinde dediği gibi “Çocukların avuçlarında günlerimiz sıra bekler/ günlerimiz tohumlardır avuçlarında çocukların/ çocukların avuçlarında yeşerecekler.” Gençliğe, geleceğe karşı sorumluluklarımız var, sadece kendimiz için değil çocuklarımız için yaşıyoruz. Umutlu günlerimiz, geleceğe bakışımız çocuklarımıza nasıl baktığımızla alakalı. Onlara nasıl yaşanası bir dünya bırakacağımız bizlerin elinde.”

Nazım Hikmet Ran’ın şiir ve mektuplarında yazdığı gerçekler acıdır, iç karartıcıdır; hele de bunların mahpushanede, idamla yargılanırken yazıldığı düşünüldüğünde çok daha çarpıcı ifade edildiğini söyleyebiliriz. Buna bir de Yurdaer Okur’un kalpleri ele geçiren yorumu eklenince salonu derin bir keder kapladı önceleri. Oyunun sonuna doğru büyük şairin onulmaz iyimserliğini ve insana dair tükenmez umudunu ifade eden mısraları duyduk Yurdaer Okur’un coşkuyla yorumlayan sesinden ve keder terk etti acıyla gerilen yüzleri; yerini umut aldı…

O umut ki her koşulda kötülüğe karşı insanda direnme gücü yaratan…

Dr. Nedim İnce

Ayvalık / 02. 03. 2019

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email