İnce, yaptığı açıklamada, kar hırsının yarattığı insan ihtiyaçlarından kopuk ekonomik büyümenin, beraberinde enerjiye olan gereksinimini de artırdığına dikkat çekerek “Kapitalizm kar daha çok kar demek. Ekonomi hızla büyümeli, üretim hızla artmalı ki ama gereksinim duyulan alanlarda değil sadece kar getiren alanlarda, tüketimle elde edilen karlar katlanarak çoğalmalı. Dünya, çevre, canlılar, insan zarar görürmüş; hiç dert değil: tek dert kar kar kar” dedi.
Kar hırsının yarattığı insan ihtiyaçlarından kopuk ekonomik büyümenin, beraberinde enerjiye olan gereksinimini de artırdığına dikkat çeken İnce, şöyle konuştu: “Bunun en belirgin özelliği nükleer enerjinin üretiminde ve kullanımındaki artıştır. Dünya enerji sunumunda 1973 yılında yüzde 0.9 olan nükleer enerji, günümüzde yüzde 6’ları aşarak yüzde bin 200’lük muazzam bir artış göstermiştir. Nükleer enerjinin olası tehlikelerinin ise ‘teknoloji çok gelişti, güvenlik önlemleri çok arttı’ söylemleri ile yok sayılmaya çalışılmıştır.”
Çernobil kazasının tehlikeleri yok etmek için teknolojinin yetmediğini, işin içinde insan faktörünün de olduğunu gösterdiğini anlatan İnce, şunları söyledi: “Japonya’daki nükleer tehlikede teknolojinin doğa olayları karşısında ne kadar zavallı kaldığını kanıtladı. Tüp patlar, sadece o evin odasını etkiler, köprü yıkılır sadece üstünden geçen varsa ona zarar verir. Ama nükleer patladığında yakın çevresinden başlayarak uzaklara doğru; hava, su, bitkiler, tüm canlılar etkilenir, ölür, kavrulur, hastalanır,
sakat kalır. Üstelik bu etkiler seneler ve seneler devam eder. Ve yaşam bize nükleerin gün gelir patlayacağını defalarca göstermektedir.”
Nükleerden vazgeçmek için bundan daha iyi bir neden olamayacağını belirten Nedim İnce, sözlerine şöyle devam etti: “Bu nedenle havamız, suyumuz, toprağımız ve onun içinde, üstünde, altında yaşayan tüm canlılar için hep bir ağızdan haykırmalıyız. Mersin Akkuyu’da nükleer santrale hayır.”
Son Yorumlar