Geçen hafta, şimdiye kadar benim için ilk ve belki de son olacak bir kutlamaya tanık oldum. Kadın Doğum Uzmanı Dr. Nimet Tan’ın 100. Yaş günü kutlamasıydı bu. Dr. Nimet Tan, yüzüncü yaşında ailesinin ve dostlarının sevgi ve şefkatiyle sarıp sarmalandı. Doğum günü pastasındaki mumu söndürdüğünde kopan alkış, gözlerindeki sevinç, yüzündeki mutluluk görülmeye değerdi.

Hekimlik mesleğinde usta çırak ilişkisi, abi, abla hiyerarşisi vardır. Dr. Nimet Tan benim hekim büyüğüm olduğu için bundan sonra ondan Nimet Abla olarak söz edeceğim.

28 Şubat 1923 yılında Kıbrıs Lefke’de, babasının kıymetlisi Nimet Abla, aileye yedinci çocuk olarak katılır. Daha ne olduğunu tam anlamadan babası ölür ve annesi yedi çocuk ile baş başa kalır. İlkokulu Kıbrıs’ta bitirir. Sonra annesi ve kardeşleriyle birlikte Ankara’ya göç ederler.

Ankara Kız Lisesine kaydı yapılır, liseden başarıyla mezun olur. Liseleri Ankara Numune Hastanesine yakındır, bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk’ü üstü açık arabasıyla her hastaneye gelişinde yakında görürler ve arkadaşlarıyla etrafını sararak ona sevgi gösterilerinde bulunurlar.

En büyük ağabeyi hem okuyup hem de ailesini geçindirmek için çalışırken çok zayıf düşer ve Verem hastalığına yakalanır. Nimet Ablanın babasının ölümünden sonra yaşadığı ikinci büyük acıdır bu.

Ablaları ve abileri evlenerek, okuyup kendi hayatlarını kurarak birer birer evden ayrılırlar. Lise bitince artık annesiyle baş başadır ve annesi bu dünyadan göçene kadar hep yanındadır.

İstanbul Tıp Fakültesini kazanır. Okuması için devlet annesiyle birlikte geçinebilecekleri miktarda bir burs bağlar. 1947 yılında mezun olur ve genç Cumhuriyet’in az sayıdaki genç kadın doktorları arasına katılır.

Sınıfındaki az sayıda kız öğrencilerden biridir ve güzelliği erkek öğrencilerin başını döndürür. Kendi ifadesiyle ona deli gibi aşık olan Orhan Tan’ı seçer ve evlenirler. İki çocukları olur.

Dr. Orhan Tan askeri hekimdir. Ankara yolları gözükmüştür. Eşi GATA’da KBB ihtisası yaparken o da Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Kadın Doğum İhtisası yapar. 

Artık ülkenin genç Kadın Doğum Hekimlerinden biridir. Özel muayenehanesinde hasta kabulüne başlar.

Yaptırdığı ilk doğumda, doğumun bir mucize olduğunu düşünerek tasavvufa yönelir. Bununla ilgili ne bulursa okur. Tanrıyı büyük bir aşkla sever; sever insanları, sevilir insanlar tarafından.

Mesleğini büyük bir sevgiyle yapar; sever hastalarını, sevilir hastaları tarafından.

Sadece insanlara değil topluma da sorumlu hisseder kendini. Mitinglerde, yürüyüşlerde çocuklarıyla beraber el eledir.

Bir süre sonra Yeni Mahalle Belediye Şube Tabipliğine atanır. Ankara’nın efsanevi belediye başkanlarından Vedat Dalokay, 1973 yılında seçildiğinde O’nu Ankara Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü olarak görevlendirir. Birlikte Ankara’ya hizmet ederler. Dalokay’ın belediye başkanlığı bitince, Ankara Belediye Hastanesi Başhekim Muavini olarak atanır.

Torun bakmak için emekli olur, altı ay sonra meslek aşkı galebe çalar ve Ankara’da Ana Çocuk Sağlığı Merkezine tekrar tayin yaptırır.

Sonra Ayvalık aşkı başlar hayatında. Ayvalık Devlet Hastanesi’ne tayin yaptırır. Tek uzman hekimdir, yaşı altmışı geçmiştir, iş yoğunluğu, nöbetlerin sıklığı onu yorar, ama mesleğinden koparamaz. Burhaniye Ana Çocuk Sağlığı Merkezi’ne geçer ve hastalarına hizmet vermeyi orada sürdürür. Devlet ‘yaşın altmış beş, buraya kadar’ dediğinde emekli olur.

Toplumsal duyarlılığından söz etmiştik. Devlet memurluğu bitince CHP Ayvalık İlçe Örgütünde çalışmaya başlar. ÇYDD Ayvalık Şubesini kurarlar arkadaşlarıyla ve ilk genel kurulda şube başkanı seçilir. Yıl 1990 dır ve 2000 yılına kadar kesintisiz şube başkanıdır. Birçok kişiyi derneğe kazandırır. Yaptıkları etkinliklerle, topladıkları bağışlarla birçok öğrenciye burs verilir. ÇYDD Ayvalık Şubesi, kentin saygın sivil toplum örgütlerinden biri haline getirilir.

Şube başkanlık bayrağını genç yol arkadaşlarına devretse de dernekte çalışmalarına son yıllara kadar devam eder.

Tasavvufla ilgilendiğini yazmıştım. Evi her zaman bir sevgi yuvasıdır; onun tatlı sohbetlerini dinlemek isteyenler tarafından dolup taşırılır son yıllara kadar.

Tasavvuf konusunda Öğretmen Zeynep Arıcan, Ankaralı Aşık Niyazi Demirörs ile birlikte yazdıkları “Allah Aşkı Her Şeyden Üstündür” isimli bir kitabı bulunmaktadır.

Bu yaşında her gün iki gazete okumakta, günceli yakından takip etmekte, bilim ve tekniğe olan ilgisini, felsefeyle olan bağını hala taze tutmaktadır.

Bunu nereden mi biliyorum?

Yaptığımız sohbette yazı için gerekli tüm bilgileri bizzat kendi verdi de ondan.

Daha nice yılların olsun Nimet Abla, ulu bir çınar gibi gölgen eksilmesin üzerimizden.

Nedim İnce                            

Ayvalık / 05. 03. 2023