preload preload preload preload

Çabuk Unutuyoruz


4th Ocak 2022 Köşe Yazıları 0 Comments

ÇABUK UNUTUYORUZ

Bir yılı daha geride bıraktık.

O da arkada kalan birçok yıl gibi aynı akıbete uğrayacak; unutulup gidecek yakınmalarımız eşliğinde: çabuk unutuyoruz…

Hatırlamanın, unutmanın biyolojik sürecini nörologlara, biyomoleküler araştırmacılarına bırakalım. Onlar işlerini yapadursunlar biz dertlenmeye devam edelim: çabuk unutuyoruz.

Öyle mi gerçekten?

Herkes için geçerli olmadığını biz depresyondan muzdarip olan milyonlarca kişiden biliyoruz. Hayatın akışına direnip çabuk unutamadıkları için, geçmişe takılı kaldıkları için bugüne gelemiyorlar.

Geçmişte yaşadıkları birçok üzüntünün tortusunu bugüne taşıyarak;

Bugüne yoğunlaşamıyor…

Bugünü yaşayamıyorlar…

Ama, sürekli bir mağduriyet hissi yaşıyorlar…

Onunla da yetinmeyip gelecekle ilgili kaygılarını da bugüne taşıyorlar…

‘Vah vah’ ile ‘eyvah’ arasında sıkışıp kalıyorlar.

Bu sıkışmışlık içinde bunalıp duruyor ve kendi değersiz, hayat değersiz, her şey anlamsız oluyor.

İlaçlar, terapiler geçmişle yüzleşmesi sonrası çabuk unutup bugüne gelmesi, bugünü yaşaması için didinip duruyor.

Çabuk unutuyoruz…

Öyle mi gerçekten?

Evet, birçok insan için öyle.

Neden öyle?

“Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,/ Onlar kendi yolunu izleyen Hayat’ın oğulları ve kızları./ Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler/ Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller./ Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil./ Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır./ Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil./ Çünkü ruhları yarındadır,/ Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz./ Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları/ Kendiniz gibi olmaya zorlamayın./ Çünkü hayat geriye dönmez, dünle de bir alışverişi yoktur./ Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar./ Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür/ Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar./ Okçunun önünde kıvançla eğilin/ Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar/ Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.”

Lübnanlı şair, düşünür Halil Cibran çocuklar için yazdığı şiirinde sorunun yanıtını veriyor: hayat ileri akar ve geçmişin kendisini engellemesini istemez.

Unutmak, ama üzüntüyü ama sevinci, geçmişe takılıp kalmamak, hayatın ritmine yakalamak demektir.

Ritim her şeydir ve ritim için çabuk unutmak gerekli,  ritmi sürdürecek kadar anımsamak yeterlidir.

Ritmi bozmamak için çabuk unutuyoruz o nedenle; o nedenle ritmi sürdürecek kadar anımsıyoruz.

O nedenle 2021 de yaşadığımız birçok şeyi çabuk unutup, 2022’i güzelleştirecek anılarımızla hayatın akışına karışarak yaşama arzumuzu sürdürüyoruz.

Nedim İnce

Hasanbey / 03. 01. 2022

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email