preload preload preload preload

Çizgi


11th Nisan 2022 Köşe Yazıları 0 Comments

Çizgi, düz olduğunda iki noktayı birleştiren en kısa mesafe…

Çizgi, dışına çıkamadığımız çemberin sınırlarını oluşturan…

Çizgi, avuç içinde falcıya göre kaderimizi belirleyen…

Çizgi, aşmayanların bebekler gibi uyuduğu…

Çizgi, aşanların büyük bedeller ödediği…

Çizgi, sapanların kah aşağılandığı, kah takdir edildiği…

Çizgi, çizdikten sonra esiri olduğumuz…

Çizgi, başkalarının çizip de takibe zorlandığımız…

Çizgi, daima bir şeyi içerde bir şeyi dışarıda bırakan…

Çizgi, “Biz planlarımızı yaparken başımıza gelen”…

Bir süre önceye kadar yaşadığım kentte yeni açılan bir bulvara ülkemizde bir ilk olarak dönel kavşak uygulaması yapılmıştı.

Kocaman kavşağa gelen araçlar, kavşak içinde bombeleşen yolda olan araçlara yavaşlayarak yol verecek ve trafik akışı kesilmeden devam edecek.

Hesap buydu.

Tutmadı.

Yol vermediler kavşak içinde olana; kazalar oldu…

Kavşaklar küçültüldü, yollar düzleştirildi ve trafik lambalarıyla donatıldı.

Şaşırmayacağınız gibi büyük kavşağa uygun çizilen, kavşağa gelince iyice bombeleşen trafik yol çizgileri olduğu gibi kaldı.

Bir gün dikkatimi çekti. Araçlar Kırmızı ışık Sarı’ya döner dönmez fırladılar ama küçültülmüş kavşakta, düz hale getirilmiş yolda düz gitmediler. Eski büyük kavşaktan kalmış çizgileri takip edip bir birini sıkıştırma pahasına bombe çizgileri takip ederek yollarına devam ettiler.

Sonraki günlerde de bunu defalarca gözlemledim.

Kaderin çizgisini kim çizer sorusu karşıma çıktığında okuduğum bir yerde, bu anı çıka geldi.

İnsan olarak çizgiye ne kadar sadık olduğumuzu anımsadım üzülerek…

Ve sadakati güçlendirmek için bize çizilen o çizgiye; onu bizim çizdiğimize nasıl inandırdıklarını fark edince…

Dehşetle ürperdim!..

Nedim İnce

Altınoluk / 11.04.2022

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email