preload preload preload preload

Daha Çok Pandemi Göreceğiz


9th Aralık 2020 Köşe Yazıları 0 Comments

DAHA ÇOK PANDEMİ GÖRECEĞİZ

Yazıya, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nin bir çağrısıyla başlayalım;

“İklim değişikliğinin 2030-2050 yılları arasında her yıla 250.000 ölüm ekleyeceği tahmin ediliyor.COVID-19 pandemisi halk sağlığı ve çevre arasındaki ilişkinin bir hatırlatıcısıdır. Koruyucu hekimlik görevi olarak, başta halk sağlığı uzmanları olmak üzere tüm hekimleri iklim değişikliği ve çevre sağlığı konusunda çalışmaya ve işbirliği yapmaya çağırıyoruz”

Birçok bilimsel çalışmanın ortak sonucu ile devam edelim:

“Güncel çalışmalara göre ormansızlaşma ve doğal habitatların tahribatı gibi arazi kullanımında meydana gelen değişiklikler, COVID-19 gibi yeni ortaya çıkan zoonotik hastalıkların neredeyse yarısından sorumludur.”

Zoonotik hastalık bildiğiniz gibi hayvandan insana bulaşan, sonra yolculuğunu insandan insana devam eden hastalıklardır. Viral hastalıklar önem ve yaygınlık açısından bu hastalıkların başında gelir.

Viral pandemilerin büyük bir çoğunluğunun vahşi doğadaki hayvanlardan, çoğunlukla kemirgen ve yarasalardan geçtiği uzun süredir biliniyor.

Bilinen çok daha eski bir gerçek var. ‘Tüfek Çelik ve Mikrop’ adlı kitabındaJared Diamond bunu dile getirmektedir:İnsanların mikroplarla karşılaşma tarihihayvanları evcilleştirdiği, onlarla birlikte yaşamaya başladığı tarihe denk düşüyor. Kızamığı ineklerden aldık, çiçek hastalığını evcil hayvanlardan edindik, yani insan ırkının bu korkunç katilleri, sevgili ev hayvanlarımızla on bin yıllık temasın bir mirası.”

İnsanlarla mikroplar arasında binlerce yıl süren etkileşim sonucunda görece bir denge kurulmuş gibi duruyor.

İnsan elinin henüz ulaşamadığı vahşi doğada yaşayan kemirgenlerde, insanla henüz tanışmamış, kemirgenin uyumlandığı, ancak insan bağışıklığının bihaber birçok virüs var.

Son on yıllarda arta viral pandemilerin nedenlerini araştıranLondra Üniversitesi Çevre Bilim Uzmanı Kate Jones, taradığı 3,2 milyon belge sonrasında vardığı sonuç ormansızlaştırmanın baş etken olduğudur.

İnsanların bitmek bilmez tüketim arzusu dünya üzerindeki her şeyi kapsamaktadır. Ormanlardan, insanların şimdiye kadar ulaşamadığı kısmı da bundan nasibini almaktadır.

Biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapan ve sürmesin sağlayan ormanlar yok edildikçe, milyonlarca yıl için de kurulmuş hassas denge bozulmakta birçok canlı türünün soyu tükenmekte ve bu araştırmanın sonucuna göre pandemilerde virüsün insana geçmesine neden olan yarasa, kemirgenler ve çeşitli primatları da içeren 143 memeli türünün sayılarının artmasına yol açmaktadır.

Ormansızlaştırmayla sayıları artan bu memeliler,üstüne yaşam alanlarının daralması eklenince,insanlarla daha sık temas eder hale gelmektedirler.

Sık temas bu memelilerde hastalık yapmayan ve dolayısıyla taşıyıcı oldukları virüslerin insana geçmesini kolaylaştırmakta ve insan bağışıklık sistemi bunu tanıyıp savunmayı kurana kadar da binler, yüzbinler, milyonlarca insanın yaşamına mal olmaktadır.

Araştırma insan eliyle doğanın tahribatı ve biyolojik çeşitliliğin yitimiyle salgın hastalıklar arasında bağlantı kuran bir dizi kanıta yenilerini eklemiş durumdadır.

Doğal çevrenin tahribatı durdurulmadıkça, ormansızlaştırma politikalarından vazgeçilmedikçe biyoçeşitliliğin kaybı engellenemeyecek ve tabii ki de pandemilerin ardı sıra ortaya çıkması da…

Çevremizi, ormanlarımızı tükettikçe aslında sadece başka canlıların değil kendimizin de soyumuzu tüketmeye adım adım yaklaşmaktayız; pandemiler de bunun ürkütücü araçlarından sadece biri…

İnsan bu çılgın iştahla kendisinin de bir parçası olduğu tabiatı tüketmeye devam ettiği sürece daha çok pandemi göreceğiz…

Nedim İnce

Altınoluk / 16. 11. 2020

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email