preload preload preload preload

Düzensizliğin Düzeni


18th Ocak 2022 Köşe Yazıları 0 Comments

DÜZENSİZLİĞİN DÜZENİ

Evrimin eşsiz bir hediyesi olan uyum yeteneği, insanın yüzbinlerce senedir varlığını sürdürmesine imkan tanımıştır; üstelik Dünya’nın dört bir yanında ve çok değişik koşullarda… Dünya’nın buzul çağlarında neslinin yok olmaması da bu uyum yeteneği sayesindedir.

Altmış yaşların ortalarında olan bizim kuşağın çok önemli bir kısmı çocukluğunu elektriksiz köylerde geçirdi.  İlk gençlik yıllarına kadar radyoyla karşılaşmamışlarımız da vardır aramızda.

Günümüzde bu insanların hemen hepsi ellerinde akıllı telefonlarla konuşmakta, mesajlaşmakta, fotoğraf çekmekte, video çekip göndermekte, naklen yayın yapmakta, bununla kalmayıp bir bilgisayarın gerçekleştirebileceği akıllara durgunluk veren daha birçok işlemi yapmaktadır ve tüm bunları sanki hep varmış gibi şaşırmadan ve çok doğal bir şekilde hayata geçirmektedir. İşte size gündelik yaşamda insan uyum yeteneğini somutlaştıran sıradan bir örnek.

İnsanda uyum yeteneği denilen şey aslında insanın termodinamiğin ikinci yasası olan entropiye meydan okumasıdır;  bunun adlandırılmasıdır ‘uyum yeteneği’.

Entropi Termodinamiğin 2. yasasıdır. Birçok şekilde tanımı yapılabilir. Özlü tanımlardan biri de “Evrende her şey, kendini minimum enerji ve maksimum düzensizliğe çekmek ister.” Şeklindedir.

Bir başka tanımı da sevgili dostum Nil Akdağ’dan aldım; ilk iş görüşmesinde sorulan soru üzerine yapmış olduğu ve benim de yazı başlığı yaptığım; “Entropi düzensizliğin düzenidir.”

Entropi düzensizlik anlamındadır. Evrendeki fiziksel sistemler düzenli durumdan düzensiz duruma doğru evrilir. Ancak bunda da bir düzen vardır. Dışarıdan uygulanan bir enerjiyle bu düzensizliğe gidiş yavaşlatılabilir, kısmen bir denge sağlanıp bir süre durdurulabilir de; ama sadece bir süreliğine…

İnsan doğduğundan itibaren evrimsel gelişimin ürünü süreçlerle entropiye meydan okuyarak dağılmayı bir süre engeller ve biyolojik bir denge oluşturup ömrünün sonuna kadar yaşamını sürdürür. Entropiyle savaşında gücü tükenince yaşamı sona erer ve dağılarak evrene karışır.

Hayatı boyunca hücreleri yıpranır insanın, hücreleri ölür, yıprananları onarır, ölenlerin yerine yenilerini koyar. Yaş aldıkça yıpranan hücre sayısı onarılanın önüne geçer, ölen hücreler eskisi kadar hızlı bir şekilde yerine konamaz ve bir süre sonra termodinamiğin ikinci yasası yapacağını yapar.

Bu dağılmayı engellemek için sürekli enerji tüketir insan; besinlerden aldığı… Bu besinler karmaşık süreçlerle hücrelerin kullanabileceği enerjiye dönüştürülür ve ömür dediğimiz şeyin gerçekleşmesi sağlanmış olur.

İnsan yaş aldıkça, dağılmaya yaklaştıkça, kişisel uyum yeteneğinde de azalma olur. Dış etkenlerden daha fazla etkilenir. Toplumsal yaşamın dinamizmi artık yetişmekte zorluk çektiği bir şeydir.

Örneğin yeni arkadaş edinme, hele de dostluklar kurma zorlaşır, git gide imkansız olduğuna inanılmaya başlanır. İnsan yalnızlaşır, içine kapanır; insan doğasını çok zorlayan günümüz kent yaşantısı bunu daha da kolaylaştırır.

Tüm bunlar insanın enerjisinin azalmasının bir sonucu gibi düşünülebilir. Sosyal çevre de azalan enerji nedeniyle dağılmaya yüz tutmaya başlar.

Bu dağılmayı, kısıtlı enerjimizi doğru bir şekilde ve ısrarla kullanmayı sürdürerek engelleyebiliriz ya da en azından yavaşlatabiliriz. Eski arkadaşlarımızı, dostlarımızı ihmal etmeden yeni arkadaşlarımıza yeterince zaman ve enerji harcarsak ki bunun karşılıklı olması gerektiğini yazmaya bile gerek yok, ilişkiyi geliştirme, dostluğa dönüştürme imkanımız olabilir.

Altmış yaşların ortasına gelmiş bir insan olarak bunun mümkün olduğunu görüyorum. Yeni bir çevrede, yeni bir coğrafyada yeni arkadaşlar edindim, bir bölümüyle arkadaşlıktan hızla dostluğa yol aldım. Bu konuda şanslı olduğum kesin, hayatımın hemen her evresinde güzel insanlarla karşılaştım; güzel arkadaşlıklar, dostlar edindim. Ama galiba ben de bu şans için gerekli olan enerjiyi harcamaktan kaçınmadım.

Her yeni arkadaş, her yeni dost hayatı daha da zenginleştiriyor; kaçınılmaza doğru yol alırken yolculuk daha keyifli hale geliyor.

İşin ilginci eski arkadaşlıkların, dostlukların da eskimemesini aksine pekişmesini sağlıyor…

Yolculuk daha da güzelleşiyor…

Nedim İnce

Ayvalık / 18. 01. 2022

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email