”Dünya dönüyorsa hala, güzel insanların hatırına dönüyor.
Ve güneş kızarıp battığı halde güzel insanların hatırı için sapsarı doğuyor…”
Demiş Nazan Bekiroğlu 2014’teki bir twitter iletisinde.

Kültürümüzdeki yaygın “Dünya iyi insanlar hatırına dönüyor” inancından yola çıkarak edebiyatçı kimliği ve becerisiyle bu güzel metaforu hediye etmiş bize, Sağ olsun…

Dünya güzel insanların hatırına mı dönüyor bilemem ama Hasanbey Köyünde birçok iyi şey Emre Öncü sayesinde oluyor.

Emre Öncü Balıkesir, Gönen Hasanbey Köyünde benim de ilk okludan sınıf arkadaşım olan Hasan Öncü’nün üçüncü ve son çocuğu olarak dünyaya geliyor.

İlkokuldaki ele avuca sığmazlığı iyi bir öğrenim göreceğine yorulsa da o okullara da sığamayacağına karar verip lebiderya hayatın içine atılıyor.

Usta berber Hasan Karagöz’ün yanına çırak giriyor. Bir yandan mesleğini öğrenirken bir yandan da çıraklık okuluna devam ediyor.

Asker dönüşü artık ustalık diplomasını almasının yanı sıra usta öğreticilik diplomasının da sahibidir.

Emre Öncü’yü farklı kılan iyi bir berber olması mı sorusuna vereceğim yanıt daha da fazlası var şeklinde olacaktır.

Öncelikle bitmez tükenmez bir enerjisi olduğunu teslim etmek lazım.

Sonra da bu enerjisini aklı ve becerisiyle birleştirip köyde ihtiyacı olan hemen herkesin yardımına koştuğunun hakkını vermek gerekir.

Bunu daha da özel kılan şey yaptıklarını karşılık beklemeden, içinden gelerek ve büyük bir istekle gerçekleştirmesidir.

İyi ve bilinçli bir avcıdır ve bunun yanı sıra iyi bir örgütçüdür de. Avcılık ve Atıcılık Kulübü Başkanı olarak devlete verdiği dilekçeyle doğaya binlerce keklik ve sülünün salınmasına ve bölgede iki sene avlanmalarına yasak getirilmesini sağlayanlardan biridir. Üzüntüsü tarımda kullanılan ilaçların ve suda geç eriyen kök gübrelerinin kekliklerin ve sülünlerin çoğunun ölmesine neden olmasıdır.

Köyde bir düğün olduğunda organize edenlerin başında görürsünüz Emre’yi.

Hasanbey Spor Kulübü’nün yöneticisi olmasaydı şaşırırdık.

Tarlasının sürülmesinde sıkışanın traktöre oturttuğu kişi tabii ki Emre’dir.

Köydeki isteyen yaşlı emeklilerin maaşlarını çeken ve tek tek dağıtan, evlerinde yakacakları kömürlerini temin eden, avlularına döktüren Emre’den başkası olabilir mi ki?

Tarlasını icara verenle icar tarla arayan insanların yollarının kesiştiği kişi; bildiniz Emre Öncü.

Dükkanının yakınındaki yalnız yaşayan yaşlı kadınların kalorifer kazanlarını yakan, onların hemen her ihtiyacına koşan da Emre’den başkası değildir.

Evinden çıkamayan yaşlıların tıraşını evde yapan, sağlık sorunları için aile hekimi ya da hastaneyle iletişime geçen, gerekirse ilaçlarını eczaneden alıp getiren tahmin ettiğiniz gibi yine Emre’dir.

Telefonu 24 saat açıktır, günün, gecenin herhangi bir saatinde başı sıkışanın arayabilmesi için.

Bunlar benim tanık olup bilebildiklerim, eminim ki başkaları da vardır.

Köyde söylenen bir söz buna kanıttır: “Emre köyden gitsin, bir süre sonra birçok yaşlı da arkasından ölür.”

Anlayacağınız bu dünyayı yaşanır kılan sayısı gün be gün azalan güzel insanlardan biridir Emre.

Ve Hasanbey Köyü, şanslı bir köydür ve de onu tanıyan ben de…

Nedim İnce

04. 10 2022