preload preload preload preload

Minnet


5th Nisan 2023 Köşe Yazıları 0 Comments

“İnsanın nankörlüğe eğilimi zayıflığından kaynaklanır, minnetin yükü ağırdır çünkü.” Dücane Cündioğlu

“Rızkımı veren Hüda’dır kula minnet eylemem

Yeryüzünün halifesi hünkara minnet eylemem” Kul Himmet

Minnet bir insanın aldığı yardımdan dolayı duyduğu hoşnutluk duygusudur. Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu saymadır, gönül borcudur.

Minnet duyguları bir başka insana yönelik olabileceği gibi tabiata da yönelik de olabilir.

Minnet olumlu bir duygudur. Olumlu duygular her zaman olduğu gibi yanına olumlu duyguları çağırır ve yine bildiğimiz gibi olumlu davranışlarımızın kaynağıdırlar da.

Doğuştan eksik ve zayıf olan insanın varlığını sürdürebilmesi için bir birine ihtiyacı vardır. Sosyal bir varlık olması zorunluluktur. Bu zorunluluk insanların bir birine ve doğaya duydukları olumlu duygu ve davranışlarla yerine getirilir.

Minnet, toplumu da yakından ilgilendirdiğinden sosyal bir duygudur aynı zamanda; yüzbinlerce yıldır insanı yok olmaktan kurtaran şeylerden birinin minnet duygusu olduğunu düşünebiliriz:

İnsanları bir birine yaklaştırır, ilişkileri güçlendirir.

Yardımlaşmayı teşvik eder.

Dayanışmanın mayasıdır.

Yalnızlığın en güçlü panzehiri…

Neşenin, sevincin davetkarıdır.

Dostluğun, arkadaşlığın en önemli tuğlası, tuğlaların en güçlü harcıdır.

MR ile duyguların beyinin hangi bölgesini aktif hale getirdiğini artık görebiliyoruz. Minnet üzerine yapılan araştırmalarda da minnet bölgesi saptanmış.

Yapılan çalışmalarda bazı insanlarda bu bölgenin daha aktif olduğu görülmüş ve tahmin ettiğiniz gibi bu insanların minnettarlık duygularının da güçlü olduğu…

İnsanın, minnettarlığa yönelik çaba gösterdiğinde, minnettarlık duygusunu geliştirebildiği ve beynindeki minnettarlık bölgesinin kalıcı olarak aktif kaldığı da MR ile saptanmış.

Yüzbinlerce yıl önce minnettarlığa yatkın insanların hayatta kalma olasılığının daha yüksek olduğu ve git gide toplumda bu insanların oranın arttığını ve de bu şekilde gerek tabiatın, gerekse bir birine yaptıkları kırım karşısında yok olmaktan kurtulduklarını; minnete bu kadar yük yüklenemez itirazını da göze alarak, varsayabiliriz.

Bir adım daha atıp gelecekte de insanı yok oluştan kurtaracak olan şeyin yine minnet olacağını ileri sürebiliriz.

Tüm bunlara rağmen minnet yükü neden ağırdır?

Kul Himmet neden kimseye minnet etmez?

Bir birini dışlamayan, iki yanıt geliyor aklıma…

Birincisi minnet duygusu bir iyiliğe, desteğe, yardıma karşı duyulduğundan aynı zamanda bize zor durumumuzu anımsatır; eksikliğimiz, zayıflığımızı…

Kendimizi, muhtaciyetimizle kabul edemediğimizde bu ağır yüktür.

Eksikliğimizle, zayıflığımızla var olduğumuzu; varlığımızın bir olumsuzluğu değil, bir birimize yakınlaştıran, tabiata saygı duymayı sağlayan bir zenginliği olduğunu görmeye başladığımızda yük olmaktan çıkar.

İkincisi ise hayat ileri akar, minnet duyulan zamanlar ise geride kalmıştır. Yeni bir hesap açılmıştır. Minnet duyulan kişi ya da toplulukla o andaki beklentiler, istekler, arzular, ihtiyaçlar çelişebilir. Bunu aşılmaz görenler için minnettarlık artık bir yüktür. Böyle bir açmaza düşmemek için en iyisi minnet duymamaktır.

Bu çelişkiyi olumlu çözmeyi başaranlar için ise hayatı daha güzel yaşamanın güzel bir duygusudur minnet ve mutluluğun kaynağıdır minnettarlık…

Nedim İnce

Ayvalık / 03. 04. 2023

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email