preload preload preload preload

Minnettarım


7th Nisan 2015 Köşe Yazıları 1 Comment

Geçen hafta sonu Cumartesi günü, yani 4 Nisan’da beni çok heyecanlandıran, aynı zamanda mutlu eden bir etkinlik yaşadım: Bu; üçüncü kitabım olan “Hayatın İçinden Portreler”in tanıtım ve kitap imza etkinliği idi
İki haftalık bir hazırlıktan sonra o gün geldi çattı. Bir yandan katılımcıların ve ilgilerinin nasıl olacağı merakı, bir yandan akışın sorunsuz gidip gitmeyeceğine dair sıkıntı, diğer yandan kokteylin tatminkar olup olmayacağının endişesi, stresi artırırken, dostların ve basının karşısında konuşacak olmam ise heyecanı iyice körüklüyordu.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonuna girip de karşıma çıkan kitap standını gördüğümde heyecandan yerimde duramaz oldum. Dostlar birer ikişer sökün edip onlarla sohbet etmeye başlayınca biraz yatıştım ve sevinç kendini gösterecek fırsatı buldu. Tanıtım programı öncesi korsan kitap imzası bile oldu.
Saat 14.10 da tanıtım programı başladığında salon tamamen doldu, sonradan gelenler ayakta kalır oldular. Medyadaki dostlarım da beni yalnız bırakmadılar; kürsünün etrafında konuşlanarak görevlerine başladılar.
Sevgili Ayça Leventyürü’nün harika açılışı ile konuşmalar başladı.. Önceden yapılan plan gereği kitabı kendi kahramanları tanıtacak son noktayı ben koyacaktım. Kitabın kahramanı, aynı zamanda editörü Sevgili Celal Soycan’ın kitabı açımlayan güzel edebi konuşmasından sonra, Mersin Büyükşehir Kültür ve Turizm Daire Başkanı Sayın Aşkın Günay kent kitaplığı kurulacağı, kitap fuarı açılacağı müjdesini de içeren bir konuşma yaptı. Ardından sırasıyla kürsüye gelen Sevgili Ulaş İnce, Hülya İnce, Adnan Erkuş, Cafer Gürbüz, Yusuf Kalalı, Ahmet Leventyürü, Ahmet Yeşil, Lina Nasif ve Erdal Akalın bir birinden güzel, içten ve duygu yüklü konuşmalarla kitabı tanıttılar. Lina Nasif’in kürsüye davet ettiği Gülten Kolbaşı da buna katkı sundu. Ayça Leventyürü’nün muhteşem sunumu programa harika bir ruh kazandırdı. Ve tüm konuşmacılar bunu biraz daha yücelttiler. Hepsine teker teker teşekkür ediyorum.
Son konuşmacı olarak mikrofona geldiğimde önceden kafamda hazırladığım konuşma uçup gitti. Kendimi o sevgi selinin içine bıraktım ve bana ne söylettiyse onu seslendirdim. Bittiğinde dostlarımın coşkulu alkışları artık beni başka bir dünyaya taşıdılar. Hepsine müteşekkirim.
Kitapları imzalamak için fuayeye çıktığımda Sevgili Süreyya Kaya, Eyşe Kale, Yılmaz Bozon ve Mehmet Gümüşoluk’un hazırlayıp yönettiği kitap standı ve imza masası; etkinliğin bir başka güzelliği idi. Ne kadar teşekkür etsem azdır.
Sevgili Ayhan Gündüz’ün şefliğinde Sevgili Engin Yıldırım, Emrah Sırtlan, Mesut Öztürk kusursuz bir kokteyl nasıl yaşama geçirilir; tüm katılımcılara gösterdiler. Onlara teşekkür kelimesi yetersiz kalır.
Biraz sakinleyip etrafıma bir göz attığımda bir çiçek bahçesinde olduğumu fark ettim. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Burhanettin Kocamaz, Mezitli Belediye Başkanı Sayın Neşet Tarhan, MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Şerafettin Aşut, MTSO EKAV Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İbrahim Kiper, ÇYDD Mersin Şubesi, Mersin Tabip Odası, Balkan Türkleri Dayanışma ve Kültür Derneği, Mersin Tenis Kulübü, Sevgili İlkay Şecerli, Sevgili Leyla- Saliha gönderdikleri, getirdikleri çiçeklerle bu güzelliğin mimarı oldular. Şükranlarımı sunarım…
MTSO Konferans Salonlarını ve Fuayeyi kentin eğitim, kültür ve sanat yaşamına ücretsiz tahsis eden Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ile MTSO Eğitim Kültür Vakfına kendim ve kentim adına gönülden teşekkür ederim.
Son teşekkürümü de medyadaki dostlarıma etmek istiyorum: Senelerdir süren birlikteliğimizi dayanışma ve dostlukla taçlandırdılar…
Teşekkür yazıları her zaman, unutulan, akla gelmeyen kişi ve kurumlar olma ve kırgınlık yaratma riskini taşır.
Bana böyle bir günü yaşatan, beni sevgiyle kucaklayan, emeği ile gövendiren, desteği ile cesaretlendiren herkese teşekkür etme, minnetimi sunma isteğim bu riski tereddütsüz göze almamı sağlar. Ve kırgınlığa yol açan bir çıkarımda bulanacak dostum, arkadaşım, kurum olursa biline ki kasıt yoktur ve şimdiden özür dilerim.
Bu satırları okuyup mutluluğumu paylaşan sizlere de teşekkür etmezsem haksızlık olurdu…
Uzun sözün kısası:
Minnettarım…
Dr. Nedim İnce
Mersin / 06. 04. 2015

  • Deftere Yazanlar

  • nedim diyorki?
    Tarih Nisan 7th, 2015
    Yoruma Yanit ver

    İnsanları ve yaşadığı kenti seven, kente geldiği günden beri kendini Mersin’e, hastalarına, dostlarına adayan bir insan için yapılanları az bile buluyorum. Yolun açık olsun sevgili dostum… Ahmet LEVENTYÜRÜ

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email