preload preload preload preload

Oğuz Mertoğlu


17th Ağustos 2021 Köşe Yazıları 0 Comments

OĞUZ MERTOĞLU

Sosyal Medya, doğru ya da yanlış her türlü haberin, bilginin hızla yayıldığı bir mecra oldu. Çeşitlendikçe kullanan sayısı artmakta ve kullanan sayısı da arttıkça da daha fazla haber ve bilgiye ulaşılabilmektedir.

Yakınlarımız, sevdiklerimiz hakkında iyi ya da kötü haberler de bundan nasibini almaktadır. Benim yaşadığım tam da bu oldu.

Sosyal medyada takip ettiğim arkadaşım sevgili Ertan Can’ın paylaşımından ölüm haberini aldım sevgili Oğuz Mertoğlu’nun.

İnanamadım. Bir yanlışlık olmalı, dedim.

Korkarak aradım.

Korktuğum başıma geldi.

Oğuz Mertoğlu artık aramızda değildi. Hayat yorgunu kalbi, arkasından gözü yaşlı birçok sevdiğini bırakarak, 51 yaşında ‘ben artık çarpmıyorum’ deyip aniden duruvermişti.

Oğuz en üretken, en verimli çağında, yaşamını dolu dolu sürdürdüğü bir dönemde hayatı bırakıp gitmişti.

Oğuz Mertoğlu kim mi?

Hacettepe Tıp Fakültesi mezunu bir doktor arkadaşım deyip sözü asistanlığını yaptığı, sonra da aile dostu olduğu İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi şimdi emekli Üroloji Klinik Şefi Dr. Ferruh Zorlu’ya bırakayım:

Oğuz’u ilk 1993 yılında Tepecik Üroloji Kliniğinde uzmanlık eğitimine başladığında tanıdım. İki yıl önce eğitime başlayan kliniğe üçüncü asistan olarak atanmıştı. Kibar, saygılı biraz çekingen ve naif kişiliği vardı. Kısa sürede klinikteki tüm çalışanlara kendini sevdirdi.

Yapılandığımız ve klinikte alt grupların oluşturulduğu dönemde Oğuz’u Nöroüroloji ve Kadın Ürolojisine yönlendirdim ve asistanlığı döneminde bu alt grubun gelişmesine çok katkısı oldu.

Genel Ürolojinin yanı sıra İşlevsel Üroloji ve Kadın Ürolojisi birimi sorumlusu olarak çalıştı.

Konusunu en iyi bilenlerdendi. Kontinans Derneği’nde aktif çalışır, dernek adına Ürodinami kursları verir ve terminolojinin standartlaşması ve soru formlarının gelişmesine katkıda bulunurdu.

Kliniğe yeni başlayan uzmanlık öğrencileri eğitim aldığı süre içinde program çerçevesinde rotasyonla yanına gider ve eğitim alır, Ürodinamiyi öğrenirdi.

Çok disiplinli ve mesaisine düşkündü. Uyumlu yapısı vardı ve gerginlikten uzak dururdu. Kliniğin Oğuz abisi idi ve elinden geldiğince talep edene yardımcı olurdu. 17 yıl aynı klinikte çalıştım kimse ile sürtüşmesinin olduğunu görmedim.”

Oğuz Mertoğlu iyi bir ürolog olması yanı sıra anne ve babası gibi iyi bir öğretmendi. Ülkemizin genç ürologlarının kendilerini geliştirmelerine, kongrelerdeki sunumlarla, uzmanlık derneklerinin açtığı kurslarla bıkmadan, yılmadan, büyük bir enerji ve sabırla katkı sunardı. Üroloji Camiasının yokluğundan oluşan boşluğu doldurmakta bir süre zorluk çekeceğini söylemek kehanet olmaz.

Çalışkanlığına küçük bir örnek yıllarca birlikte çalıştığı, aynı odayı paylaştığı sevgili Dr. Ertan Can’dan:

“Hastalarıyla çok ilgilenirdi. Hastaneden, saat 16.00 yerine 17.00 ya da 18.00 gibi çıktığı olurdu. Bir defasında personel herkes çıktı sanıp poliklinik binası giriş kapısını kilitlemiş ve Oğuz içeride kalmıştı.”

İyi bir insanı, iyi bir babalığı hayatı zenginleştirerek yaşama geçiriyor ve çocuklarına sadece söyleyerek değil yaparak da örnek oluyordu.

Gurmeydi. Nerede ne yenir onu en iyi bilenlerdendi. Bunu da çevresiyle paylaşmayı severdi.

Yine sevgili Ferruh Zorlu’ya kulak verelim:

“Gurme idi. Yiyecekten bir lokma alır içindeki baharatları tek tek sayardı. Nerede ne yenilir ona sorulurdu. İzmir’in Sokak Lezzetleri diye Ege Üroloji bünyesinde konuşma yapmıştı. Oğuz ile seyahat keyifti. Müziğini önceden hazırlar ve yolda nerede ne yeneceğini bilirdi.”

Ve sevgili Ertan Can’a:

“Karavan kiralayıp anne baba çocuklar ve kardeşiyle yaptığı Orta Avrupa turu onu çok mutlu etmiştir. Bu geziden söz etmeyi çok sever ve her anlattığında aynı mutluluğu yaşardı.”

Müzik sevgisini engin bir müzik bilgisiyle donatmıştı; bununla kalmayıp, öğrencilik yılları hayali olan müziksever sosyal medya grubu kurarak, değişik kültürlerden keşfettiği müzikleri haklarında ayrıntılı bilgi verip grubuyla paylaşır, müzik kültürünün yaygınlaşmasına da ön ayak olurdu.

Sevgili Ertan Can’ın dediği gibi:

“Adam gibi adamdı!”

Onu çok özleyeceğiz…

Işıklar içinde yol alsın, yıldızlar yoldaşı olsun!

Nedim İnce

Altınoluk /16. 08. 2021

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email