preload preload preload preload

Zor Dostum Zor


20th Aralık 2022 Köşe Yazıları 0 Comments

Geçen hafta Küba gezisinden kısaca söz etmiştim. Gezi yazısı formatında uzunca olanı umarım sizlere ulaştırabilirim.

Küba yeryüzünde Sosyalizmin hüküm sürdüğü neredeyse tek ülke. Üstelik bunu doğal kaynakları kıt, geçmişte iliğine kadar sömürüldüğü için yeterli sermaye birikimi olmayan, sanayisi zayıf, teknolojik bilgi birikimi yetersiz, bu da yetmezmiş gibi Amerika’nın vahşi ablukasında bir ülkede gerçekleştiriyorlar.

Ülkede yaşayanların barınma sorunu büyük ölçüde çözülmüş durumda. Lüks değil, büyük değil ama sağlıklı konutlar inşa edilmiş ülkenin dört bir yanına ve bunlar oturanların mülkiyetinde.

Eğitim anaokulundan başlayıp, üniversite bitene kadar ücretsiz. Okulları derslik olmaktan çıkarmış, hayatın içinde bir eğitim sistemi benimsenmiş. Ailelerin, çocuğumun geleceği ne olacak endişesi yok.

Aile kavramındaki tüm muhafazakar kalıplar kırılmış. İnsanların bir araya gelip aile kurması için özgür iradeleri yeterli. Bu kadın-erkek, kadın- kadın, erkek- erkek olabilir. Ya da anne- çocuk, baba- çocuk; devlet hepsini aile kurumunun içine alıp gerekli yasal çerçeveyi kurmuş durumda.

Özgürlükse özgürlük…

Devletsıfır işsizlik politikası uyguluyor. Bu Kübalılar için harika bir şey. Ancak yeterli iş sahası yaratılamadığı için mevcut işe olması gerekenden fazla insan istihdam ediliyor. Bu da beraberinde verimsizliği de getiriyor.Devlet iş alanlarını arttırarak, teknolojiyi geliştirerek bu açmazdan kurtulmaya çalışıyor.

Ülkenin hemen her yerinde küçük büyük birçok müze var. Çoğu da devlet tarafından desteklenen ücretsiz müzeler. Resim ve seramik çok gelişmiş. Birçok ressam ve seramik sanatçısı sanat galerilerinde esrelerini sergiliyorlar. Turizm sektörü onlar için ayrı bir motivasyon kaynağı olmuş.

Müzik ve dans hayatlarının ayrılmaz bir parçası…

Rahatlıkları, neşeleri, bir biriyle ilişkileri, şakalaşmaları görülmeye değer…

Bir de toplu taşım yeterli hale gelse keyiflerine diyecek olmayacak…

Maslow’un ihtiyaç piramidinin ilk basamakları kusursuz sayılacak bir şekilde tamamlanmış durumda.

Burada aklıma bir karikatür geliyor. Genişçe bir yol. Yolun kenarında bir yaya, yanından geçen bisikletliye bakarak kendini bisiklette, bisikletli yanından geçen motosiklette, motosikletli yanından geçen arabada, arabadaki de az üstünden geçen uçakta hayal ediyor kendini.

Denebilir ki ihtiyaçların sonsuz olduğu kültürel bir şeydir. Diyelim ki bunun evrimsel izdüşümleri yoktur ve Kapitalizm tüketimle ayakta kaldığı için bunu allayıp pullamaktadır da bunun şu anda yaşanan davranışları yönlendirdiği gerçeğini ortadan kaldırmıyor.

Küba’ya gidenler bu gözle bakıyor her şeye ve ‘yoksulluğunu’ görüyor; bol tüketim ürünü satan mağazaların yeterince olmamasını da…

Otomobil modern toplumun vazgeçilmezi olarak benimsetildiğinden azlığını ülkenin geri kalmasına yoruyor.

Bunu sadece turistler düşünse neyse, Küba’da yaşayanlarında gerek gelen turistlerin yaşantılarından ve davranışlarından gerekse televizyon ve internet ile dünyayla ilişkilerinden etkilenmeleri ve benzeri şeyler düşünmeleri, talep etmeleri şaşırtıcı olmayabiliyor.

Yüz yıllar belki de bin yıllardır kafa emeği ile kol emeği tartışması yapılır. Aralarında bir hiyerarşi olup olmadığı, gelir ve toplumsal statü açısından bir fark yaratıp yaratmaması konuşulur, yazılır, çizlir. Yaşadığımız toplumsal gerçek bu farkın olduğunu ortaya koysa da kurumsal alanda bu tartışma sürer gider.

Sosyalizm iddialarında biri emekteki hiyerarşiyi ortadan kaldırmaktır. Onun için de insanların gereksinimlerini karşılayacak yeterli tüketim ürünüüretme amacındadır. Bu gerçekleşebilirse kuşaklar sonrası zihinsel yapıyı değiştirebileceğini varsayar.

Küba dünyada tek Sosyalist ülke, kaynakları kısıtlı, yoksul bir ülke, vahşi bir abluka var, etrafı tüketim çılgını bir dünya ile çevrilmiş, Sosyalist kültürle yeni kuşaklar yetiştirme çabası yoğun bir Kapitalist yaşam tarzı baskısı altında…

Bir de insanın biricik olma arzusu ve toplumda eriyip kaybolma isteği arasındaki sıkışmada dengeyi kurabilecek kadar zamanı geçirememiş Sosyalist bir toplum…

Zor dostum zor…

Küba gezisi Küba’nı dünyadaki dostlarıyla dayanışma içinde bu zorluğu aşacağına dair inancımı pekiştirdi…

Zor oyunu bozacak!

Nedim İnce

Ayvalık / 19. 12. 2022

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email