Bir süre önce, büyük olasılıkla dikkatinizi çeken, gerek basında gerek televizyonda gerekse internette, kendine yaygın yer bulan, bir haber yayınlandı. Haberde ABD Harvard Üniversitesinde 75 yılsonunda tamamlanan bir çalışmadan söz ediliyordu: “Harvard bilim insanlarının 75 yıl önce başladığı ve mutluluk üzerine şimdiye kadar yapılmış en uzun araştırma “iyi ilişkilerin insanı daha mutlu ve sağlıklı hale getirdiği” sonucunu ortaya koydu.”
Oldukça uzun soluklu çalışma istikrarlı mutluluğu, parada pulda, şanda şöhrette, başarıda, aşırı tüketimde, lüks yaşamda bulamamış; onun sadece iyi ilişkilerde saklı olduğunu saptamış.
Bunu günümüzdeki bir haber de tersten doğrulamaktadır: “Kapitalizmin başkentlerinden İngiltere’de başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada yalnızlıktan sorumlu bir bakanlığın kurulduğu açıklandı.”
Haber devam ediyor: “Yalnızlığın İngiltere’de 9 milyon kişiyi etkilediği düşünülüyor. 2017 yılında yayımlanan bir rapor, yalnızlığın günde 15 adet sigara içmek kadar kötü olduğunu ortaya koymuştu. İngiltere’de ulusal sağlık sisteminden sorumlu olan NHS’nin bakım biriminin yöneticilerinden Prof. Jane Cummings, soğuk hava ve yalnızlığın kış aylarında öldürücü olabileceğini söylüyor.”
Geçen hafta sonu yaşadıklarım anımsattı tüm bunları bana…
Bu muhteşem hafta sonunda, Ankara Tıp 1980 mezunları olarak, Sevgili Özden Palaoğlu, Nur Kayatürk, Dinçer Kayatürk ve onlar destek olan arkadaşlarımızın kusursuz organizasyonlarıyla Ankara’da bir araya geldik.
Birlikte yemek yedik, dans ettik, ağız dolusu kahkaha attık.
Atamızı ziyaret edip mozoleye beyaz karanfil koyup saygı ve şükranlarımızı sunduk.
Okulumuzda hocalarımızla buluşup temsili diploma töreni ile 1980’de yaşadığımız heyecanı daha büyük bir coşkuyla yeniledik.
Altmışlı yıllara yeni adım atmış, 44 senelik geçmişi olan arkadaşlar olarak bir birimize daha bir sevgiyle sarıldık. Kıymetimizi yeni olmasa bile yeterince yeni anlamaya başlamanın verdiği hisle birbirimize daha da yakınlaştık.
Senelerce görüşemeyen arkadaşlar sanki dün ayrılmış gibi ama dünden daha sıcak, samimi, içten ve sevgi dolu duygularla bir birini kucakladılar.
İnsanlık, kendi yarattığı inanç, ideoloji vb… soyut sistemleri gündelik hırs, açgözlülük ve yönetme arzusuna gerekçe yapıp birbirini boğazlamakta onbinlerce senedir.
Bunun tam karşısında olan; insanın çektiği acıyı birlikte çeken ve yaşamı boyunca onu dindirmeye çalışan, hayatta tutmak için elinden gelen her türlü çabayı gösteren, hasta ile ağlayıp, hasta ile gülen, sağlamların hasta olmaması için çırpınan bir mesleğin, hekimliğin, (bunları içselleştirdiğimiz Ankara Tıp’ta altı sene birlikte okuma dışında ) 38 senelik üyeleri olarak:
İnsanın değerini…
Sevginin değerini…
Dostluğun değerini…
Duyarak, duyumsayarak, yaşayarak ve şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da çevremize bunu bulaştıracağımızı sezerek…
İyi ilişkilerin, arkadaşlığın, dostluğun, sevginin iyileştirici ve mutlu edici gücünü tüm hücrelerimizde hissederek tarifi mümkünsüz anlar yaşadık…
Darısı herkesi başına olsun…
Dr. Nedim İnce
Altınoluk / 23. 01. 2018






Son yorumlar