preload preload preload preload

Fark Edilme Hazzının Dayanılmaz Hafifliği


18th Eylül 2018 Köşe Yazıları 0 Comments

Zygmunt Bauman ve David Lyon yazdıkları “Akışkan Gözetim” kitabında, “Fark Edilmenin Hazzı’na dikkat çekmektedir.

 

Erich Fromm insanın doğadan kopuşunu Adem ile Havva’nın cennetten kovuluşu ile simgeler, yalnızlaşmayı bununla açıklamaya çalışırken, ondan kurtulmanın çabasını ve yüklediği ağır psişik yükü ifade etme gayretine girişir.

 

Rollo May ise anneden kopuşun insanda bir boşluk yarattığını, bunu yeni bir kişilik geliştirme mücadelesi ile doldurma gayreti içinde olduğunu ileri sürer.

 

Doğaya yabancılaşmış, toplumda yalnızlaşmış, içinde büyük bir boşluk duyan insan bunlarla başa çıkabilmek için müthiş bir çaba içindedir.

 

Bir yandan, özellikle sosyal bilimlerdeki akademisyenler bu duruma yönelik kuram üzerine kuram geliştirip, konuyu anlamaya, açıklamaya çalışır…

 

Diğer yandan sanatçılar; şiirlerle, öykülerle, romanlarla, resimlerle, heykellerle, fotoğraflarla, filmlerle bu durumunun nasıl yaşadığını/ yaşandığını hisseder ve bununla yetinmeyip insanlarla paylaşma gayretine girişir.

 

İnsan da boş durmaz bu kalabalık içinde ayrı bir birey olduğunu bir şekilde diğerlerine gösterme peşinde olur…

 

“Panoptik kabus”, yani hiçbir zaman yalnız değilim duygusu “bir daha asla yalnız kalmayacağım” umuduna dönüşür ve yazarlara göre “ fark edilmenin hazzı” olarak yaşamımızda baş köşeye kurulur; internetin sağladığı ortam ve bunun üzerinde yeşeren, dal budak salan sosyal medya sayesinde…

 

İnternetin gündelik, ekonomik yaşantıda birçok şeyi akıl sınırlarını aşacak şekilde kolaylaştırmaktadır. Ve yaygınlaşmasını, teknik olarak daha da gelişmesini anlamak zor değildir.

 

Sosyal medyanın öngörülemez biçimde dal budak salmasını kavramak ise biraz daha karmaşık gözükmektedir.

 

Milyonlarca kişi üye olmakta; en mahrem görüntülerini, bilgilerini, fotoğraflarını, videolarını, anılarını, gözlemlerini, düşüncelerini, duygularını, neler yaptığını; tanıdığı, tanımadığı yüzlerce, binlerce, milyonlarca kişiyle paylaşmakta ve bunu biteviye yapmaktadır. Ki bunların bir daha asla silinemeyeceği, hep bir yerlerde kalacağı ve her türlü otoritenin denetimini kolaylaştıracağı gerçeğine rağmen…

 

“Fark Edilmenin Hazzı”nın dayanılmaz gücü?!.

 

Ya da?!.

 

Dr. Nedim İnce

Altınoluk/ 14. 09. 2018

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email