Teknoloji ilerledikçe yaşam daha karmaşıklaşmaktadır. Diğer yandan karmaşıklaşan yaşam insanları yalnızlaştırmakta, sosyal bağları zayıflatmakta ve stres yükünü arttırmaktadır.
Yaşamın gün geçtikçe daha karmaşık olması kazalara uygun ortam hazırlarken, insanlarda artan stres yükü, yorucu yaşantı, dikkatsizliği, yorgunluğu ve umursamazlığı davet ederek kazaların oluşmasını kolaylaştırmaktadır.
Gelişen sanayi üretimi kapitalist sistemle bütünleşince doğal çevreyi de bitiren bir tüketim çılgınlığına yol açmaktadır. Kirlenen doğal çevreye, doğal yaşamdan kopuk, hareketsiz bir yaşam tarzı da eklenince solunum hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları hızla artmaktadır. Kaza dışında da kalp krizi, beyin kanaması, şiddetli astım ve yüksek tansiyon krizi gibi ilk yardımı gerektiren acil durumlar her geçen gün fazlalaşmaktadır.
İlk yardımı gerektiren durumların artması yanında, ilk yardımın yaşam kurtarıcı, sakatlıkların oluşmasını engelleyici özelliği her geçen gün önemini arttırmaktadır.
İlk yardımın tanımını; ani olarak hastalanan veya kazaya uğrayan kimseye anında, olay yerinde ve çevre imkanlarından yararlanılarak yapılan, tıbbi olmayan geçici müdahale şeklinde yapabiliriz.
Tanımdan da anlaşılacağı gibi ilk yardımda sağlık elemanı ve sağlık malzemesi şart değildir. İlk yardım sırasında tesadüfen sağlık elemanı ve sağlık malzemesi varsa ve ilk yardım bu koşullarda yapılırsa adı acil bakım olarak değişmektedir.
Acil bakım; ani olarak hastalanan veya kazaya uğrayan kişiye en kısa zamanda, olay yerinde, çeşitli araç-gereç ve tıbbi malzeme kullanılarak, bu konuda eğitim almış kişiler tarafından yapılan müdahalelerdir.
İlkyardım, anında çevre imkanlarını kullanarak, herkes tarafından yapılabilecek müdahale iken, acil bakım, özel eğitim almış sağlık personelinin, cankurtaran aracılığıyla verebileceği bakımdır.
İlk yardımın temel üç amacı vardır: 1. Hayat kurtarmak, 2. Kişinin durumunu korumak, daha kötüleşmesini engellemek, 3. Sakatlıkları önlemektir.
İlk yardımın altı aşaması vardır birincisi kaza geçiren kişinin ve ilk yardım yapacak kişinin güvenliğini sağlayacak tedbirler almaktır. Örneğin trafik kazası geçiren kişiye tedbirsiz bir şekilde park edip yardıma koşulduğunda yeni kazalara neden olunabilir. İkinci aşama birden fazla kaza geçiren varsa öncelikle kime ilk yardım verileceğine karar verme aşamasıdır (triaj). Üçüncü aşama kaza geçirene tanı koymaktır. Kanama mı vardır? Kırık kuşkusu mu vardır? Solunum zorluğu çekiyor mu? Bilinç yerinde mi? Nabız var mı? vb… Üçüncü aşama önemlidir çünkü dördüncü aşama olan tedavinin yani ilk yardımın nasıl yapılacağını belirler. Beşinci aşama ise haberleşmedir. İlk haberleşme ülkemizde 112 ‘ye telefon açıp ambulans çağırmak olmalıdır ki ilk yardımın yerini acil bakım alsın. Daha sonra kazanın niteliğine göre gereken yerlere haber verilebilir. Son aşama ise kaza geçiren kişinin sağlık kuruluşuna taşınmasıdır. Ambulans kaza yerine gelirse bu aşama ambulans ile ve acil bakım altında yapılır. Ambulans olanakları yoksa kaza geçiren kişi mümkün olduğunca az hareket ettirilerek araca uygun şekilde yerleştirilip en yakın sağlık kuruluşuna taşınmalıdır.
İlk yardım eğitimi topluma yaygınlaştırıldığı ölçüde kazlarda, ani hastalıklarda daha az insan ölecek, daha çok insanın yaşaması sağlanacak, daha çok insanın sakat kalması engellenecektir.
Sertifika veren özel ilkyardım kursları yanında Sağlık Bakanlığı’nın da ilk yardım kursları açması yanı sıra; ilk yardımın önemini kamuoyuna kavratmak, alınan ilk yardım eğitiminin belki bir gün sevdiklerinin yaşamını kurtarmaya katkıda bulunacağına ikna etmek kursa katılımı yaygınlaştıracağı gibi ilk yardım kalitesini arttıracaktır.
Dr. Nedim İnce
Son yorumlar