preload preload preload preload

Yusuf Kalalı


11th Ağustos 2014 Köşe Yazıları 0 Comments

Poliklinik kapısından ağrıdan kıvranarak içeri giren hastanın peşi sıra gelen dostum, getirdiği kişinin dünden beri ciddi sıkıntılar yaşadığını söyledi. Öncelikle ağrısını dindirdikten sonra yaptırdığım tetkiklerde böbreğinden idrar yollarına çıkmış ve ilaç tedavisiyle düşme olasılığı bulunmayan bir taş tespit ettim. O zaman ki tıbbi olanaklar çerçevesinde ameliyat önerdim. Ve cerrahi tedavi ile sağlığına kavuşmasına katkı sundum.

Yudeksan’ın sahibi Yusuf Kalalı, bu işlemden sonra yakın arkadaşlarımdan biri oldu; tabii ki onu bana getiren dostumun kolaylaştırıcılığına hakkını vermek gerekir…

Malatya’da yoksul ailesinin yedinci çocuğu olarak dünyaya merhaba diyen Yusuf Kalalı, son olmanın şımarıklığını yaşayamadan ilkokul öğrenciliği ile birlikte çalışmaya da başladı. Kısa zamanda marangoz atölyesinin acar çıraklarından biri oldu. Ortaokul yerine marangoz atölyesine devam etmesi uygun görüldü. Kalfalık için fazla beklemedi.

İstanbul üzerine çeşitli hikayeler duyuyordu. Ve Malatya artık ona dar geliyordu. Annesinin biriciği ve yanında kalan son çocuğu idi. Ancak geleceğin çağırısı dayanılmazdı. Bir akşam gizlice otobüse bindi ve İstanbul’un yolunu tuttu. Arkadaşları ertesi sabah bildirdiler annesine gittiğini…

Becerisi, çalışkanlığı, geldiği yere göre çok daha fazla para kazanmasına yol verdi. Ustalık için çok beklemedi. Ve evlenmek için de…

Çocukları oldu, canı gibi sevdiği…

Dediler ki Mersin güzel kent, Mersin gelişen kent ve orada kuracağımız mobilya fabrikasında daha fazla üreteceğiz, daha fazla para kazanacağız, çocuklarımızı daha iyi koşullarda büyüteceğiz.

Kalktı geldi.

Onun Mersin’e gelmesine vesile olanlar sorunlarını aşamadılar.

Kısa süre sonra tek başına kaldı.

Yılmadı. Yudeksan’ı kurdu: Yusuf Dekorasyon Sanayi…

Ve bu sırada üreter taşı nedeniyle tanıştık.

Çocukları büyüdü. Onlar da marangoz oldu. Artık önlerini açma zamanıdır diyerek atölyeyi onlara devretti.

Gençliğinden bu yana içinde olduğu siyasete daha fazla zaman ayırmaya başladı: ilkelerinden, dünya görüşünden ödün vermeyen ve bu ülkeye bir şeyler katma derdinden başka bir derdi olmayan bir nefer olarak…

Aktif siyasete katılıp katılmamayı araştırırken başvurduğum kişilerden biriydi. Beni politikaya özendirmekle kalmadı; her anında yanı başımda yer aldı.

Üst üste üç seçim dönemindeki milletvekili aday adaylığımda; ilkeler ve dünya görüşümüz rehberliğinde, kente, ülkeye katkı sunma adına yaptığımız siyasi çalışmaların en önemli mimarlarından biri oldu.

Birlikte yürüttüğümüz politik savaşımda; omuz omuza, kente, ülkeye, denize, ormana, çiçeğe, börtü böceğe bir şeyler katma çabasında, bir birimizi de daha yakından tanıma ve dostluğumuzu pekiştirme fırsatı bulduk.

Ve Yusuf Kalalı, benim sadece siyasi çalışma arkadaşım olarak değil, yaşamımı zenginleştiren, onu derinleştiren önemli dostlarımdan biri olarak; hayatımda müstesna yerini aldı.

Minnettarım!..

Dr. Nedim İnce
Mersin / 10. 08. 2014

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email