Baharın gelmesiyle birlikte artan sıcaklık bölgemizde ülke ortalamasından daha fazla olan böbrek taşlarının oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle böbrek taşlarının ne olduğunu, tedavisini ve korunma yollarını kısaca anımsatmakta yarar var.
Üriner sistem, böbrekler, böbrekleri mesaneye bağlayan idrar yolları(üreterler) mesane ve mesaneyi dışarıya bağlayan idrar yolundan (üretra) oluşur.
Üriner sistem taşlarının çok büyük bölümü böbreklerde oluşur. Az bir kısmı da mesane de meydana gelir. Böbreklerde taşın nasıl oluştuğu konusunda bazı kuramlar olsa da hiçbiri bütününü açıklayabilecek durumda değildir. Biri taş oluşumunun bir kısmını açıklayabilirken, diğeri de başka kısmını açıklamakta bir diğeri de diğer başka kısmını…
Böbrek taşının oluşmasını kolaylaştıran etkenler vardır. Genetik yatkınlık böbrek taşı oluşma olasılığını arttırır. İdrarda taş yapıcı kristallerin fazla atılmasına neden olan hastalıklar, idrarın rahat akmasını engelleyen ve birikmesine neden olan hastalıklar, üriner sistemdeki enfeksiyonlar, idrarda kristallerin artmasına neden olan beslenme alışkanlıkları, fazla terlemeye neden olup idrar miktarını azaltan sıcak iklimler böbrek taşı oluşmasını kolaylaştıran diğer etkenlerdir.
Böbrekte oluşan taşlar ya böbrekte büyür ve orada kalır, ya idrar yoluna çıkar. Böbrekten çıkan taşların yüzde 5’i idrar yoluna takılır ve bildiğimiz şiddetli böbrek ağrılarına olur, yüzde 95’i ise mesaneye düşer. Mesaneye düşen taşların neredeyse tamamı mesaneden sonraki idrar yolundan dışarı atılır. Taşa, o anda saptandığı yere göre ad verilir: Böbrek taşı, üreter taşı, mesane taşı, üretra taşı gibi…
Böbrek taşları toplumun yaklaşık yüzde 3 de görülür. Daha çok 20–40 yaşları arasında yoğunlaşır. Erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha sık görülür. Erkeklerin yüzde 12 si, kadınların yüzde 5 i yaşamlarının bir anında böbrek taşı hastası olur.
Böbrek taşı olan bir kişide belirtiler çeşitli olabilir. En çok bilineni tıpta “Renal Kolik” adı verilen böbrek sancısıdır. Böbreğin bulunduğu taraftaki belin yanından karına ve kasıklara doğru yayılan, dalgalı bir şekilde seyreden, yaklaşık 2–4 saat süren bir ağrıdır ki kalp krizinden sonra en şiddetli olanıdır. Ağrıdan sonra idrar kanlı gelebilir. Ağrıya bulantı, kusma, sık idrar yapma eşlik edebilir.
Bu yakınmalarla başvuran hastada anamnez, yani hastalığın nasıl başladığı ve sürdüğünün hikâyesi, fizik muayene tanıyı büyük oranda koydurur. Ultrason muayenesi böbrekler ve mesane hakkında bilgi verir. Çekilen direk böbrek filmi (DÜSG) taşın büyüklüğünü ve üriner sistemde nerede olduğunu gösterir. İlaçlı böbrek filmi (İVP) ise taşın büyüklüğü ve yerine ek olarak böbreğin çalışma durumunu, taşın böbreğe etkisini öğrenmemizi sağlar. Tomografi böbrek hakkında daha ayrıntılı bilgiler verebilir.
Üriner sistem taş hastalığı tanısı net olarak konduktan sonra, düşebilecek taşların düşmesine yönelik tedaviler verilir. Düşebilecek taşlar 5 mm ve ondan küçük taşlardır. Düşemeyecek taşlar ise vücuttan uzaklaştırılmaya çalışılır. 1990’lı yılların başına kadar taşların vücuttan uzaklaştırmanın tek yolu ameliyattı.
1990’nın başlarından itibaren taş kırma makineleri devreye girdi ve 2 cm den küçük taşlar kırılmaya başlandı, kırılan taşlar normal yoldan düşürüldü.
Ardından tıbbi teknolojinin gelişmesiyle böbrek taşları; sırttan böbreğe açılan bir yoldan böbrek taşına ulaştırılan aletlerle kırılmaya başlandı (PNL-Perkutan Nefrolitotomi).
Üreteroskop adı verilen aletlerin geliştirilmesiyle idrar çıkış deliğinden idrar yoluna, oradan mesaneye ve mesaneden de böbreğe giden idrar yoluna girerek buraya takılmış taşlar kırılmaya başlandı (Üreteroskopik Litotripsi). Taşı kırmada kullanılan enerjide ve aletlerdeki gelişmeler başarı oranını tama yaklaştırmış durumdadır.
Üriner sistem taş hastalığı nükseden bir hastalıktır. Taş oluşan bir insanda bir daha taş olma olasılığı 4 sene içinde yüzde 20’dir. Taş oluşması nasıl engellenir sorusunun yanıtı günlük yapılan idrar miktarını arttırmak olarak verilebilir. Günde 4 bardak su yerine 6 bardak su içildiğinde tekrarlama ihtimali yüzde 85 azalıyor. Taşın oluşum riskini azaltmanın yolu bol miktarda sıvı tüketiminden geçmektedir. Sıcak iklime sahip olan bölgelerde ter ile sıvı kaybı fazla olduğundan idrar miktarı azalmakta ve taş oluşma riski artmaktadır. Sıcak iklimlerde sıvı alımı bu nedenle çok daha önemlidir.
Taş oluşum riskini azaltmaya yönelik ilaçlar ve diyetler çok işe yaramamakta, ancak taş oluşumunu kolaylaştıran başka hastalığı olan böbrek taşı hastalarında doktor kontrolünde kullanılırsa yararlı olabilmektedir.
Son yorumlar