preload preload preload preload

Edremit Körfezinde Sıra Sıra Gırgırlar


7th Şubat 2017 Köşe Yazıları 0 Comments

Yağmurlu bir öğleüstü deniz kenarında dolaşırken gözüm, körfezde, karşı kıyıya yakın sıra sıra dizilmiş balıkçı teknelerine takıldı. Sayabildiğim sekiz teknenin hemen hepsi gırgırdı ve ağlarını topluyorlardı.
Benim için alışıldık bir görüntü değildi. Ne olduğunu anlamak için geçmişinde balıkçılık da olan, şimdi Altınoluk’ta tezgahında balık satan, isteyene pişiren sevgili Adabeyi Hüseyin’e telefon ettim.
Bana, Karadeniz’de havaların sertleştiğini, balık tutmanın zorlaştığını, bu nedenle gırgır balıkçı teknelerin Ege’ye indiğini söyledi. Ne tuttuklarını sorduğumda verdiği yanıttan çoğunlukla Hamsi olmak üzere her türlü balığa ağ attıklarını öğrendim.
Hüseyin bir şey daha söyledi:
“Şu anda tutulan balıklar yumurtada, yumurta bırakmak için bu bölgedeler. Şimdi avlanarak balıkların üremesi de engellenmektedir.”
Ve ekledi:
“O nedenle balık av yasağı zamanı Edremit Körfezinde, Kuzey Ege’de bu durum dikkate alınarak planlanmalıdır.”
Ben anlatanların yalancısıyım, bir zamanlar Edremit Körfezi balık kaynıyormuş. Üst üste senelerce trol ile balık avlayan büyük balıkçı tekneleri hem balıkları tüketmiş hem de yuvalarını bozarak tekrar üremelerine uygun ortam bırakmamış.
Şimdi kıyıya kadar yaklaşması serbest olan büyük gırgır tekneleri Edremit Körfezinde yeniden var olmaya çalışan balıkların köküne kibrit suyu ekiyor gibi duruyor.
Aldığım duyum doğruysa tutulan Hamsiler hem çok küçük hem de aşırı miktardaymış. Hatta gırgır ağlarını dolduran bir gırgır teknesi, ağını tek başına çekememiş, iki tekneden daha yardım isteyerek, ağlarını denizden alabilmiş.
Balıklara yuva olması, kaçak trol avının engellenmesi amacıyla denize atılan beton bloklar tek başına Edremit Körfezi’nin tekrar balık ovası olmasına yeterli olmayacak gibi duruyor.
Uygulanabilir mi bilmiyorum ama akla gelen çözümlerden biri de Edremit Körfezi’nin bir bölümünün Deniz Rezervi olarak ilan edilmesidir. Bu gerçekleştirilir, sürdürülür ve korunabilirse körfez tekrar balık ovası olma imkanına kavuşur. Zira Deniz Rezervleri, denizlerin belirlenmiş bir bölümünde sonsuza kadar balık avının yasaklanması demektir. Bu da balıkların bu bölgede avlanma baskısı olmadan üremesi, çoğalması ve büyümesi ve de bu bölgeden çıktığında da balıkçıların yüzünü güldürmesi demektir. Tabii ki aynı zamanda bol ve ucuz balığa ulaşabilen tüketicinin de…
Kaldı ki bu uygulama yani Deniz Rezervleri ülkemizin tüm denizlerinde yaşama geçirilebilirse bu bolluk ve ucuzluktan herkesin yararlanması da mümkün olur.
Başta, geçimini balıkçılıkla sağlayan bölgenin küçük balıkçıları ve onların örgütlendiği kooperatifler; Edremit Körfezinde balıkların yok edilmesine, üremelerinin engellenmesine yönelik; öncelikle aşırı avlanmalara karşı gerekli çaba göstermeleri gerekiyor ki balık tükendiğinde aç kalmasınlar.
Sonra taze ve ucuz kaliteli protein ve de doymamış yağ kaynağı olan balığa ulaşabilme hakkını koruyabilmek için körfezde oturanların harekete geçmesi gerekiyor.
Kısaca sanki söylenmekten söylemeye…
Söylemekten eylemeye geçme zamanı…
Ne dersiniz?!.
Dr. Nedim İnce

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email