Kadim dostum Dr. Nedim İnce, Mersin’e “ESEN KAL” dedi.
Düzenlediği “ESEN KAL MERSİN” etkinliğinde kadim dostları O’nu yalnız bırakmadı.
Etkinlik güzeldi.
Kitaplar güzeldi.
Kitaplarını imzaladı.
Dostları kendisiyle ilgili saptamalarını anlattı.
Güzel duyguları.
Herkes duygulandı.
Benzetmeler de hoştu.
Kimi zaman Nedim İnce mücevher, sevgili eşi sarraf oldu.
Sona doğru ise artık gözler buğulandı.
Sözler boğazlarda düğümlendi.
Hoş duygulardı.
Ama meslektaşı Dr. Hanife Kara’nın saptamaları başta Nedim İnce ve eşi olmak üzere herkesi kopardı, aldı bir yerlere götürdü.
Önce nasıl tanımlayacağını bilemedi Sayın Kara, abi mi desem, iyi bir hekim mi, iyi bir baba mı, iyi yazar mı, taze emekli mi?
Sonra doğruyu bulduğunu söyledi.
Devrimci, hem de başarılı bir devrimci!…
Ve devam etti saptamalarına..
“Başarılı bir devrimci, çünkü hükmederek değil, etkileyerek, insanı kazanarak yapıyor bu devrimini..
Başarılı; çünkü sözlerle değil, eylemleriyle, hizmetleriyle, davranışlarıyla, ürünleriyle etkileyerek yapıyor bu devrimini..
Başarılı: çünkü ruhunu düzenin sığ hırçınlığına, doyumsuz materyalistliğin hoyratlığına kaptırmıyor, derin ve kalıcı değerlerin peşinde olduğunu hissettiriyor.
Benim hayatıma bu devrimci dokundu.
Bir değişim, bir devrim yapmak için makama, siyasi güce ve paraya ihtiyaç olmadığının, devrimin yürekle yapılacağının bir örneğidir Nedim İnce…
Soyadı gibi İnce İnce, kırmadan, üzmeden ama asla taviz vermeden hayatlara dokundu ve bendeki değişimlerle daima O’nu saygıyla anacağım güzel gelişimler yaşattı.
Mesleğe yeni başlamış genç bir hekimken tanıştım kendisiyle.
Bir öğretmen için rapor istedim vermedi.
“Meslek etiği meslektaşın diye her istediğini yapmak değildir. Meslektaşına hak edilmeyen bir raporu kullandırmamasını öğretmektir. Meslek etiği bir öğrenciyi öğretmenlerinden mahrum bırakmamaktır” dedi.
Önce kırılmıştım..
Bir meslektaşının gönlü kırılmasın diye veya herhangi bir nedenle doğrulardan vazgeçilmeyeceğini, doğrunun her koşulda tek olduğunun İnce İnce öğretti.
Bir çok hekimin üye olmaktan öte ilgilenmediği örgütümüz meslek odamızın seçimleri olduğunda “Kadın olmazsa hiçbir mücadele anlamlı ve başarılı olamaz. Sen olmalısın, kadınlar olmalı. Desteğim kadınlara” diyerek hayatımda İnce İnce bir etki yarattı.
O’nun sayesinde yıllarca emek verdiğim mesleğimin onuru için meslek odamızda bir sivil toplum örgütünün haklı ve onurlu mücadelesinin hazzını yaşadım.
Bugün yaşadığımız bu İnce devrim o kadar başarılı ki Mersin Tabip Odası Başkanı ve yönetimdeki 7 kişinin 4 üyesi kadın..
Çocukları için daha çok para kazanmayı kutsal babalık görevi ve akşam ailece TV seyretmeyi aile huzuru sayan örneklerle doluydu çevrem.
O, bu fikirlerimi İnce İnce çürüttü.
“Onlar pişmanlık duyulacak boş zamanlardır” dedi.
“Bense ailemle çıkamadığım kır gezileri için, çocuklarımın gözüne derin bir sevgiyle bakamadığım, sevdiklerimin elini kavrayıp sevgi sözcükleri söylemediğim, birlikte sohbet edip oyun oynayamadığım zamanlar için pişmanlık duyarım” dedi.
Baba olmanın, eş olmanın aile anlamını İnce İnce sorgulattı.
Ben bir kadın hekim ve anne olarak kendimle barışık, özgüvenli, emin adımla yürüyor ve güvenle yaıyorsam; kendi dünyamda mesleğe yeni başlamış genç bir hekimken tanıştığım ve 15 yıl sevgi ve saygıyla hayatıma dokunan, İnce ama devrimci ruhun etkisi tartışılmaz.
Ben bu şerefi tattım.
Sevgili Nedim Abi. Bendeki etkilerinle bende yaşıyordun ama sonunda daha güzel bir şeyler yaptın ve kitaplar yazdın.
Bu devrimci ruh kitaplarınla daha çok kişiye ulaşacak ve daha çok kişiye İnce İnce umut, direnç ve ışık olacak.
Yolunuz açık olsun ve sevgiyle kalın…”
Ağzına, diline sağlık Sayın Hanife Kara.
Bu devrimci çoğumuzun hayatına dokundu.
Binlerce insanın hayatına dokundu.
Güle güle kadim dostum..
Güle güle güzel insan…
Güle güle Nedim İnce…
Yaşam sürecinde tüm dileklerinin gerçekleşmesi dileğiyle…
ESEN KAL….
AHMET LEVENTYÜRÜ
Son yorumlar