Yazar Ayla Kutlu’nun onur konuğu olduğu 36. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, üzerine biraz daha koyarak, sona erdi.
Kapılarını 4 Kasım’da 820 yayınevi ve sivil toplum örgütüyle okurlarına açan fuar, 12 Kasım’a kadar 742.445 ziyaretçiyi konuk etti. Yüzbinlerce kitabın görüntüsü, binlerce yazarın imzasıyla mest olan okurlar, katıldıkları üç yüz üzerindeki söyleşi, panel ve şiir dinletilerinde bir kez daha bu yılki fuar temasını mırıldanıp “İyi ki varsın edebiyat!” diyerek kendilerinden geçtiler.
Çok sayıda uluslar arası yazarın da katıldığı fuara katılım bu sene bir önceki seneyi yüzde yirmi civarında aşarak bir rekora daha imza attı.
Dijital görüntüyü elde etme ve iletme konusunda akla aykırı gelişmelerin de beslediği görsel bir dünyada yaşıyor olmamız gerçeğine eklenen, ülkemizdeki okuma alışkanlığının yerlerde sürünmesi bilgisi ışığında bakıldığında kitap fuarlarına gösterilen ilginin umut verici olduğunu söyleyebiliriz.
İstanbul nüfusuyla karşılaştırıldığında fuara katılım sayısının coşkulu bir seviyeye ulaşmadığı düşünülebilir. Ancak fuarın yeri ve ulaşım güçlükleri göz önüne alındığında hiç de öyle olmadığı ortaya çıkar. Gerçekten Beylikdüzü’nde İstanbul bir ucunda bulunan TÜYAP Fuar alanına gitmek bir dert dönmek bir başka dert. Bu güçlükleri göze alıp üstelik ücret vererek fuara katılanların her biri ayrı bir takdiri hak ediyor. Fuar alanındaki kalabalıktan söz etmiyorum bile…
Demek ki okuma arzusunun beslediği, yazarla buluşma coşkusunun arttırdığı; söyleşi, panel ve şiir dinletilerinin derinleştirdiği edebiyatın çekim gücü böyle bir şey…
Fuar alanı E.5’in Batısında bulunurken metrobüslerin son durağı Doğusunda yer alıyor. Fuara metrobüslerle gelenler ki çoğunluğun ulaşım tercihidir, bunu üst geçitten gerçekleştiriyorlar. Her yıl olduğu gibi tek olan bu üst geçidin, bu senede tıkandığını öğreniyoruz gazetelerden. Daha önce birkaç kez yaşadığım gibi yine üzerinde binlerce kişi mahsur kalmış. Fuara gitmek isteyenlerle dönenler acele edip bir birilerinin alanlarına girince tam bir kilitlenme yaşanmış. Üst geçidin tıkandığını gören binlerce kişi de tel örgüleri aşıp kendini arabaların önüne atmış ve karşıya öyle geçmeye çalışmış.
Her sene tekrarlanan ve bir faciaya davetiye çıkaran bu durumu düzeltmek için sanki bu facianın gerçekleşmesi bekleniyor. Senede birkaç gün diyerek alınacak önlemlerin masrafından kaçınıldığını düşünürsek; olası bir faciaya denk gelir mi sizce harcanmaktan kaçınılan para?!.
Umarım bu sene yaşananlardan sonra en azından ikinci bir üst geçit daha yapılır, yürüyen merdiveni ve asansörüyle; biri geliş için kullanılırken diğeri de gidenlere ayrılır ve bir facia olasılığının önüne böylece geçilmiş olur.
Kitaba, okumaya, edebiyata aşkla bağlı olan milyonlar bu kadar basit bir önlemi hak ediyorlar sanırım…
36. Uluslararası kitap fuarının enerjisi bir kez daha besledi geleceğe dair umutları; müjdecisi oldu gelecek güzel günlerin…
İyi ki varsın edebiyat!..
Dr. Nedim İnce
Altınoluk / 14. 11. 2017
Son yorumlar