preload preload preload preload

Kriz Evreleri


5th Ağustos 2015 Köşe Yazıları 0 Comments

İnsanın yaşamında; zaman zaman, biyolojik, psikolojik ve sosyal bütünlüğünü tehdit eden durumlarla karşılaşır. İşte o zaman dengesi bozulan insan bu durumlara; anksiyete, yani kaygı veya kaçınma ve aşırı uğraş ya da depresyon ile yanıt verebilir. Kişinin yapısı, geçmiş deneyimler sonucu kazanılmış baş etme becerileri, o anda yaşanan durumun özellikleri; kriz durumlarının nasıl sonuçlanacağını belirleyen başlıca etkenlerdir.
Yoğun anksiyete(kaygı) yanında, öfke, utanma, suçluluk gibi olumsuz duyguların da yer alabildiği duygusal kargaşaya katlanmak, bir süre sonra mümkün olmaz. Kişi bu duyguları azaltmak, katlanılır hale getirmek için harekete geçer. Kriz olumlu veya olumsuz 1–5 hafta içinde sona erdirilir ve yeni bir denge durumu oluşturulur.
Tüm krizlerin bazı ortak özellikleri vardır:
• Tetiği çeken stresli bir olay ya da uzun süren stresler,
• Kişilerin kaygı yaşantısı ve psikososyal dengede geçici bozulma,
• Kayıp ya da tehdit,
• Olayın kontrol edilemeyen bir durum olarak algılanması,
• Olayın beklenmedik ve ani olması,
• Alışıldık yaşam dengesinin bozulması,
• Geleceğe ilişkin rahatsızlık ve belirsizliktir.

İnsanla bir kriz durumunda benzer şekilde birbirini izleyen evrelerden geçerler.
İlk evre şok dönemidir. Şok bir acil durum tepkisidir. Bir anda her şey olup bitmiştir. Kişi şaşkındır ve kendini ortamdan çekmiştir. Olayı yaşayan değil de dışarıdan seyreden kişi gibidir. Şok döneminde dışarıdan her şey düzgün gibi gözükse de kişinin iç dünyası karmakarışıktır. Amaçsız etkinliklerde bulunabilir ve yanlış sorunlara odaklanabilir. Eşlik eden duygular kaygı ve yadsımadır. Bu dönem kısa süreli olduğu gibi haftalarca da devam edebilir.
İkinci evre ise yüzleşmedir. Bilişsel işlevlerde zorlanmalar, kişinin düşünce berraklığını yitirmesi, kayıp, yas tutma, çaresizlik ve hüzün bu döneme egemen olan durumlardır. Kişi bazı savunma mekanizmaları ile sorunla baş etmeye çalışır.
Üçüncü evre geriye çekilmedir. Bu evrede inkar en yoğun olarak kullanılır. Kişiler sorunu inkar, olası sonuçlarını yok sayma eğilimindedir. Bu dönem yaşamın gerçekleri karşısında fazla sürmez ve dördüncü evre başlar.
Dördüncü evre uyum aşamasıdır. Gerek kişinin kendisinin gerçekleri görmesi, gerekse çevrenin uyarısı, sorunu kabul etmesini sağlar. Acı da olsa sorunu olduğu gibi anlar. Kişi soruna yönelik çözüm üretmeye, üretilen çözümleri kabul etmeye ve uygulamaya başlar. Uyum aşaması krizin çözüldüğü, ortadan kalktığı aşamadır.
Kriz evrelerinin hızla geçilip uyum aşamasına gelinerek çözülmesi için en büyük iş kişi yanında kişinin çevresine ve sağlık profesyonellerine düşmektedir. Bu sürecin olumlu geçirilmesi krizin iyi bir şekilde çözülmesini büyük ölçüde kolaylaştırmaktadır.
Her an toplumsal ve bireyse krizlere yol açabilecek dinamiklere sahip ülkemizde, bununla başa çıkabilmek daha önemli hale gelmektedir.

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email