İlkbahar geldiğinde tabiatla birlikte hepimizin içi kıpır kıpır olur. İlkbahar’ın adı bile neşelenmemize yeterli olabilir. Sanırız ki bu hepimizin için geçerli… Lakin bizim gibi düşünmeyen insanlar da var; İlkbaharı kabus gibi yaşayan…
Baharın davetiyle kırlarda uzun uzun yürüyüşler yapmak, açan çiçeği koklayıp, şakıyan kuşu, dinlemek, vızıldayan böceği izlemek birçok insan için harika bir zaman geçirme olurken; bazı insanlar için tam bir işkencedir…
Dünyada yaşam döngüsünün çok önemli araçları olan polenler, yani çiçek tozlarıdır bu kabusun, işkencenin nedeni; zira bu insanların bedenleri polenleri düşman beller ve onlarla karşılaştığında hemen savunmaya geçer; bu savunma mekanizmasına alerji adı verilir. Hastalık olara kabul edildiğinde de halk arasında “saman nezlesi” diye anılan alerjik rinit adını alır.
Alerji vücudun kendini savunmak için kurduğu bağışıklık sisteminin yanlış alarmı sonucunda oluşan bir durumdur. Bağışıklık sistemi dışarıdan gelen hemen her türlü yabancı maddeye karşı bir savunma mekanizması oluşturur ve bünyenin zarar görmesini engellemeye çalışır. Savunma mekanizması vücut için zararlı olmayan maddelere karşı yoğun bir şekilde harekete geçtiğinde ortaya çıkan alerjik reaksiyonlar kaşıntı, kızarıklık, hapşırık, burun akıntısından başlayan solunum yollarının tıkanıp tansiyonunun sıfıra düşmesiyle yaşamın sonlanmasına kadar gidebilen sonuçlar doğurabilmektedir.
Bahar aylarında doğanın uyanışıyla birlikte bitkiler de kış uykusunu terk eder. İlk yaptıkları şey nesillerini sürdürebilmek için çiçek açmaktır. Çiçeklerde oluşan, döllenmeyi sağlayacak tozlar, böceklerin ve rüzgârın yardımıyla yolculuğa başlarlar. Bu yolculuk sırasında bazılarının yolu insanlara düşer ve bazı insanlarda da saman nezlesini başlatırlar.
Saman nezlesi bağışıklık sistemlerince çiçek tozlarını zararlı maddeler olarak algılayan insanlarda oluşan alerjik reaksiyonların ürünüdür.
Saman nezlesi, çiçek tozları ile temas sonucu su gibi burun akıntısı, hapşırık, burun kaşıntısı ve bazen inatçı burun tıkanıklığı bulguları ile seyreden bir hastalıktır. Bazen boğaz kaşıntısı veya geniz akıntısı bu bulgulara eşlik edebilir. Tek başına veya diğer bir alerjik hastalığın belirtileri (öksürük, hırıltı, nefes darlığı, gözlerde sulanma, kızarma, kaşıntı) ile birlikte de görülebilir.
Baharda hapşırık seslerinin arttığını duyarız. Burun çeken insanların sayısında bir artış gözleriz. Etrafımızda saman nezlesi olan kişi sayısının çokluğuna şaşar kalırız.
Bahar nezlesi olan insanlar özellikle çiçek tozlarının çok olduğu rüzgârlı günlerde mümkün olduğunca kapalı yerlerde kalmalıdırlar. Kırlarda piknik yapmak ancak yukarıda saydığımız bulguları göze alarak olasıdır.
Saman nezlesi bulguları şiddetlendiğinde hekime başvurup önereceği tedavileri uygulamak gerekir. Ağızdan alınan haplar yanında buruna uygulanan sprey ve damlalar yakınmaları azaltabilir.
Hastalığı şiddetli geçirenlerde, alerji testleri sonucu saptanan alerji aşıları sıkıntının azalmasına katkıda bulunabilir.
Yaşamın diyalektiği; bahar birçok insan için içinin kıpır kıpır olduğu bir dönemken saman nezleli insanlar için bir an önce bitmesi istenen bir mevsim olabilmektedir…
Dr. Nedim İnce
Altınoluk / 15. 05. 2017
Son yorumlar