preload preload preload preload

…..VE DÖNÜŞ


4th Haziran 2013 Köşe Yazıları 0 Comments

4 aydan sonra ülkemde yazdığım ilk yazı. Bir dönüşün ve yurda ayak basmanın öyküsü. Vancouver’den ayrılma zamanı geldiğinde vatanıma duyduğum özlem de üst seviyelere çıkmıştı. Doğduğum, büyüdüğüm bu topraklara, beni ben yapan insanlarıma, yaşamı derinlemesine hissetmemi sağlayan sevdiklerime, beni bir sevgi halesiyle saran aileme özlem duymamam mümkün mü?
Vancouver- İstanbul yolculuğunu Londra aktarmalı gerçekleştirdim. Kocaman metal bir tüp içinde binlerce metre yüksekten uçarak onbinlerce kilometre yolu sorunsuz bir şekilde ve yaklaşık 20 saat gibi kısa bir sürede kat ettim.
İstanbul’a yaklaştıkça heyecanım artıyordu. Ülkeme, sevdiklerime kavuşacağım ana doğru uçuyordum hızlıca. Üstelik havaalanında Çağdaş’ın, küçük oğlumun, beni karşılayacak olması bu anı daha duygulu kılıyordu.
İstanbul’a sorunsuz konduk ve terminale giderken açılan cep telefonlarından alınan haberler sevincimi bir anda kaygıya dönüştürdü. Uzaklardan da izlediğim Taksim Gezi Parkı Eylemi yapanlara polisin çok sert müdahale ettiği bilgileriydi endişenin kaynağı. Neler oluyordu?
Çağdaş’la kucaklaşmam beni bir miktar sakinleştirdi. Taksi için terminalden dışarıya çıktığımızda 100 metreyi aşan kuyrukla karşılaştık; üstelik görünürde tek bir taksi de yoktu. Ve İstanbul’da hiç de iyi şeyler olmadığı sıkıntısı sardı bizleri. Uzunca bir süre sonra sökün eden taksiler kuyruğu kısa zamanda eritti.
Yeni günün ilk saatlerinde eve vardığımızda bir başka sürpriz bekliyordu beni; sıkıntılarımı bir nebze unutmamı sağlayan: kapıyı açıp beni karşılayan annem ve babamdı. Köyden kalkıp gelmişler bana bu sevinci yaşatmak ve birlikte yaşamak için.
Kısa bir özlem gidermeden sonra merakla televizyon başına geçtik. Her şey normal gözüküyordu. Ama içimize kurt düşmüştü bir kere; nitekim sosyal medyaya bağlantı yaptığımızda bunun yersiz olmadığını gördük. Televizyonların birkaç kanal dışında kalanları devekuşu olmuş, başını kuma gömmüştü ve dolayısıyla olanları görmüyor, habercilik görevini yerine getirmiyordu.
Sabaha kadar bilgisayar ve cep telefonlarının başında olayların içinden adeta naklen yayın yapan yurttaşların haberlerini takip ettik. Anlatılanlar gerçekten kaygı vericiydi. Polisin sert müdahalesi insanları dağıtmaktan çok daha da arttırıyor, kararlı hale getiriyordu. İstanbul’un dört bir yanında haberi duyan insanlar yataklarından kalkıp sokaklara iniyordu.
İnsanlar arttıkça polis umutsuzca şiddetini arttırıyor, bu kalabalıkların daha da artmasına ve öfkelenmesine yol açıyordu. Sevindirici olan tarafı ise bu öfkenin sadece kararlılığı arttırmaya yönelik etki etmesi, kitlelerin şiddetten dikkatle kaçınması ve şiddete başvuran küçük gurupları da budan vazgeçirmede büyük ölçüde başarılı olmasıydı.
Cuma’dan bu yana 4 gün geçti. Artık ülkenin dört bir yanı Taksim Gezi Parkı oldu. Milyonlarca yurttaş demokratik tepkilerini sakin ve kararlı bir şekilde sokaklarda, meydanlarda göstermeye devam ediyorlar; evlerinden ışıklarını, tencere tavalarını kullanarak bu eyleme destek veriyorlar.
İnsanlar arttık söylenmeyi bırakıp harekete geçti; polisin aralıksız sayılabilecek, bırakın sadece ülkemizde, dünyanın dört bir yanında da tepkilere yola açan şiddetli müdahalesine rağmen. Üstelik sayıları, kararlılıkları artarak ve en önemlisi kışkırtmaya çok uygun atmosferde buna meydan vermeyerek.
Taksim neden bir kıvılcım oldu sorusuna günler boyu birçok yanıt veriliyor…
Bence en önemli yanıt insanların en doğal bir ihtiyacının karşılanması isteğinde yatıyor: İnsan yerine konulmak..!
Bundan sonra ne olacak sorusu üzerine tahmini birçok yanıtlar verilebilir, veriliyor da…
Ben de bazı yanıtlar vereyim:
Birincisi artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, demokrasi fidanı daha güçlenerek büyümeye devam edecek…
İkincisi birçok yanıt hükümetin, devletin davranışına göre doğru veya yanlış çıkacak.
Tek dileğim karamsar, kötümser yanıtların yanlış çıkması, insan yerine konulduğunu hisseden yurttaşlarımın daha fazla canının yanmaması..!
Anaların daha fazla ağlamaması..!
Dr. Nedim İnce
Mersin / 04. 06. 2013

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email