preload preload preload preload

Zeytin Kanunu


30th Mayıs 2017 Köşe Yazıları 0 Comments

Zeytin Kanunu 1939 yılında zeytin yetiştiriciliğinin,zeytinyağı üretiminin teşviki ve yüksek kalite standartlarında yapılmasını sağlama amacıyla çıkarılıp yürürlüğe konulmuştur. “3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun” 25 maddeden oluşmaktadır. Bu maddeler içindeki 20’incisi en önemlisi sayılabilir; zira zeytinliklerin korunmasını sağlayan maddedir.
“Madde 20: (Değişik: 28/2/1995-4086/5 md.) Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine bağlıdır.
Zeytincilik sahaları daraltılamaz. Ancak, belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içine alınması halinde altyapı ve sosyal tesisler dahil toplam yapılaşma, zeytinlik alanının % 10’unu geçemez. Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir. Bu iznin verilmesinde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı araştırma enstitülerinin ve mahallinde varsa ziraat odasının uygun görüşü alınır. Bu halde dahi kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez, İzinsiz kesenler veya sökenlerden ağaç başına ikimilyon liradan beşmilyon liraya kadar hafif para cezası alınır. Kesilen ve sökülen ağaçlar müsadere edilir.
Bu Kanunun yayımından önce zeytinlik alanlarına ilişkin kesinleşmiş imar planları geçerlidir.”
Kanun ilk yarasını 2014 yılında aldı. 25 dönümden küçük zeytin arazileri ‘zeytinlik saha’ kapsamından çıkarıldı ve zeytin sahalarının 3 km yakınında zeytincilik dışında faaliyetlerin gerçekleştirilmesine olanak sağlandı.
17 Mayıs’ta TBMM Başkanlığına verilen “Sanayinin Geliştirilmesi VE Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK’lerde Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı” aynen yasalaşırsa zeytinin ölüm fermanı olabilir.
Zira tasarı, zeytinlik sahalarda, hükümet temsilcilerin ağırlıkta olduğu 9 kişiden oluşan ‘Zeytinlik Sahaları Koruma Kurulu’ izniyle her türlü yatırımı mümkün hale getiriyor.
Diğer yandan bir dekarda 15’ten az zeytin ağacının olduğu yerleri ‘zeytinlik’ olmaktan çıkarıyor ve zeytinlikleri tamamen korumasız hale getiriyor.
Doğrudan sekiz milyon, dolaylı on üç milyon kişinin geçim kaynağı olan zeytincilik bu tasarıdaki zeytinle ilgili maddelerin çıkarılmaması halinde büyük risk altına girebilecek, çok sayıda kişinin geçim sıkıntısı çekmesin yol açabilecektir.
İş sadece bununla kalmayacak, zaten çok az olan kişi başına zeytinyağı kullanımı (Yunanistan’da yılda kişi başına 25 litre, İspanya’da 15 litre, İtalya’da 14 litre, Suriye’de 7 litre, ülkemizde 1.5 litre zeytinyağı tüketilmektedir) daha da azalabilecek, zeytinyağının insanları kalp damar hastalıklarına ve kansere karşı koruduğu bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek olması göz önünde tutulunca, o da bize kalp hastalıklarında ve kanserlerde artış olarak geri dönebilecektir.
Zeytinlik alanların azalmasının doğurabileceği zincirleme ekolojik sorunlar ise ayrı bir yazı konusu olabilecek cesamettedir.
Tüm bu bilgiler ışığında 1939 yılından bu yana titizlikle korunan zeytinlerimize, zeytinciliğimize o yıldan bu yana gösterilen duyarlılığın devam edeceği ve tasarının bu hassasiyete göre yasalaşacağını ummak istiyorum.
Dr. Nedim İnce
Altınoluk / 30. 05. 2017

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email