preload preload preload preload

1 Temmuz Kabotaj Bayramı


3rd Temmuz 2018 Köşe Yazıları 0 Comments

Ülkemiz, üç tarafı denizlerle çevrili; bir birine boğazlar ve Marmara Denizi ile bağlı, biri büyük, Anadolu, diğeri küçük, Trakya, iki yarım adadan oluşuyor. Bunu yanı sıra Anadolu, çevresinde yaşayanlar tarafından deniz adı verilen Van Gölü başta olmak üzere irili ufaklı birçok gölü de bağrında barındırıyor.

Ülkelerin zenginlikleri doğal kaynakları, ürettikleri yanı sıra ticaretten elde ettiği gelirlerden de oluşuyor. Ticarette de en önemli şey malların güvenli ve ucuz bir şekilde satıcıdan alıcıya ulaşmasıdır.

Suyolları olan; deniz, göl ve ırmak, üzerinde yapılan ulaşım; güvenlik ve maliyet açısından en uygunudur. İnsanlığın yazılı tarihi de bunu bize göstermektedir. Zenginleşen, refah içinde olan kentlerin, ülkelerin çoğunun; deniz ağırlıklı olmak üzere, suyolları ticareti üzerinde olup bu ticareti geliştirenler olduğunu görüyoruz.

Nitekim Osmanlının zenginliği, deniz yollarına hakimiyetiyle zirve yapmış; çöküşü de bunu yitirmesiyle hızlanmıştır.

Yabancıların Osmanlıdan aldıkları kapitülasyonların içinde en önemlilerinden biri suyolları taşımacılığı idi. Afrika’dan Ortadoğu’ya ve Avrupa’ya kıyıları olan, Umman Denizi’nden, Hazar Denizi’ne suyolları bulunan bir imparatorluğun bu imtiyazları başka ülkelere vermesi, zenginliğini kendi eliyle onlara ikram etmesinden başka bir şey değildi.

Yıkılmış, yakılmış, dağılmış Osmanlı İmparatorluğu’nun, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının ebeliğinde, küllerinden doğan genç Türkiye Cumhuriyet’i 8483 kilometrelik kıyılarıyla, suyollarındaki ticareti yapma hakkına sahip değildi; Osmanlının bu konuda verdiği imtiyazlar nedeniyle…

24 Temmuz 1923 yılında imzalanan barış anlaşması ile kapitülasyonlar ortadan kaldırıldı. Gerekli hazırlıklardan sonra da yabancıların suyolları üzerindeki imtiyazları da…

20 Nisan 1926’da kabul edilen, 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe giren “Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarla Karasuları Dahilinde İcrayı Sanat ve Ticaret Hakkındaki Kanun’’ yani Kabotaj Kanunu kabul edildi.

Kabotaj, egemen bir devletin kendi sınırları içindeki kıyıları boyunca liman ve iskeleleri arasında gemi işletme işi yapmasıdır. Bir başka şekilde söylemek gerekirse bir ülkenin kendi sınırları içinde deniz ticareti yapma hakkıdır.

O zamana kadar yabancıların elinde olan; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm karasuları ve limanları arasındaki deniz ticareti, yolcu taşımacılığı, dalgıçlık, rehberlik, kaptanlık, tayfalık hizmetleri; Türkiye Cumhuriyet’inin eline geçti. Türk yurttaşları, Türkiye bandıralı gemilerle bu hizmetleri verme haklarını elde ettiler. Deniz ve göllerimizdeki insan ve mal taşımacığının gelirleri artık yurt dışına gitmez oldu. Zenginliğimiz ülke içinde kalmaya başladı.

Yabancı devletlerin gemilerinin, sadece Türk ve yabancı devletlerin limanları arasında ticaret yapabileceği belirtildi.

Bir seferde çok büyük miktarda yükü güvenli olarak taşıma özelliğine sahip suyolları ticareti, karayolları taşımacılığına göre 6,5, demiryolu taşımacılığına göre 3,5 kez daha ucuzdur ve dünyanın ¾’ü su olduğundan, dünya ticaretinin % 90’ı, ülkemiz ticaretinin de % 88’i suyollarıyla yapılmaktadır. 1 Temmuz 1926 yılında yürürlüğe giren Kabotaj Yasası bu zenginleşme alanında bağımsız davranma hakkımızı elimize aldığımız tarihtir.

O nedenle her yıl 1 Temmuz ülkemizde “Kabotaj Bayramı” olarak kutlanır. Kıyı kentlerimizde deniz şenlikleri, yelken yarışları, yağlı direk yarışları bu bayramlara coşku katar.

Geçen hafta sonu da “Kabotaj Bayramı” kutlandı ülkemizin dört bir yanında; son yıllarda coşkunun yerini alan ve gittikçe artan bir buruklukla…

İşletmeci kuruluş bazında 178 liman/iskeleden artık sadece on üçü kamu, on üçü yerel yönetimlerin işletmesidir. Geriye kalan 152 liman/ iskele işletmesinin çoğu yabancı şirketlerin, yabancı ortaklı Türk şirketlerinin ve azı Türk şirketlerinin…

1 Temmuz Kabotaj Bayramı kutlu olsun!…

Dr. Nedim İnce

Altınoluk / 03. 07. 2018

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email