Son günlerde geceleri neredeyse tüm TV kanallarında “Suriyeli Sığınmacı” tartışmaları var. Konuşmacılar, bulundukları pozisyondan soruna yaklaşmakta ve deyim yerindeyse her kafadan bir ses çıkmaktadır.
Tartışmalar soruna açıklık kazandırma, çözüm yolları oluşmasına katkı sunmaktan çok bulunduğun tarafın argümanını güçlendirme çabasına yönelik olduğu için belki de böyle bir şey umurda olmadığı için topluma pek yarar sağlamıyor gibi durmaktadır.
Emperyalistlerin destekçileriyle birlikte büyümesine neden oldukları Suriye’deki iç savaş, yüz binlerce insanın ölmesine yol açması yanı sıra neredeyse ülke nüfusunun yarıdan fazlasını gerek kendi sınırları içinde gerekse başka ülkelerde sığınmacı durumuna düşürmüştür.
Kendi istekleri dışında can kaygısıyla yerini, yurdunu, toprağını terk etmek zorunda kalan bu insanların yaşadıkları dramı gerek kendi çevremizde görmekte gerekse medyadan öğrenmekteyiz.
Suriye’deki içi savaş uzadıkça ölümler artmakta, yeni sığınmacı dalgaları yola çıkmaktadır. Bunun yanı sıra yıllardır sığınmacı durumunda yaşayan Suriyelilerin ülkelerine dönüş umutları azalmakta ve bulundukları yere uyum gösterme ve kök salma çabaları artmaktadır.
Fırsatçılıkta üstüne canlı tanımadığın insanlardan bazıları başlangıçta bundan ziyadesiyle yararlandı. Çok ucuza çalıştırdı. İhtiyaçlarını çok pahalıya karşıladı. Sizin anlayacağınız bayağı paralandı.
Başta ülkemizinki olmak üzere siyasi iktidarlar da Suriyelileri kendi politik amaçları için kullanmaktan geri durmadı ve durmamaktadır.
Ülkemizin Sayın Cumhurbaşkanı, Suriyelilere vatandaşlık verileceği siyasi hamlesinden sonra karışık olan ortalık bir kez daha karıştı.
Suriyelilerden “paralanan” insanlar, onlar vatandaş yapılamaz diye kendilerini paralamaya başladılar.
Televizyonlarda bu konu bir yandan biteviye konuşularak sıradanlaştırılmaya yol açarken diğer yandan, çelişkileri keskinleştirerek toplumsal çatışma olasılıklarını arttırmaktadır.
Siyaset tarafından araçsallaştırılan Suriyeli sığınmacılar, artık toplum tarafından tehlikeli “öteki” olarak algılanmakta ve yaşadıkları insanlık dramı görünmez hale gelmektedir.
İnsandan, barıştan yana olan insanların, toplumsal örgütlerin bu oyuna gelmemesi yanı sıra Suriye’deki iç savaşın sonlandırılması için güçlerini seferber etmeleri, yeni insanlık dramlarının yaşanmasını azaltabilecektir.
Ülkeleri tekrar yaşanır halde olan Suriyeli sığınmacılar topraklarına dönmeye başlayınca onların üzerinden oynanan tehlikeli oyunlar da boşa çıkmış olacak, kendileri yanı sıra ülkemizin de bir sorunu çözülmüş olacaktır.
Dr. Nedim İnce
Altınoluk / 12. 07. 2016