preload preload preload preload

Bir Geri Dönüş Öyküsü


21st Haziran 2011 Köşe Yazıları 0 Comments

Gençliğimizin de bir kısmına uzanan öğrenciliğimiz oldukça politize olmuş bir toplumsal iklimde geçti. İster istemez toplumsal duyarlılığımız gelişti. Siyaset yakından ilgilendiğimiz bir alan oldu.
Toplumun her katmanının siyasallaşması, emekçi sınıfının yükselen muhalefeti politik mücadeleyi keskinleştirdi. Soğuk savaşın tüm kurallarının eksiksiz bir şekilde işlediği o günlerde provokasyon sıradan bir araçtı. Yükselen demokratik, barışçı emek mücadelesi kanlı kışkırtmalarla gözden düşürülmeye, saptırılmaya çalışıldı.
Yaygınlaştırılan terörü bahane eden askeri cunta, ülkenin yönetimine el koyarak; gerekçe gösterdiği teröre rahmet okutacak bir şiddetle toplumsal muhalefeti yerle bir etti.
Öğrenciliğin bitmesi, mesleki yaşamın başlaması tam da bu alt üst oluşa denk geldi. İnsanlarımıza, doğamıza duyduğumuz sorumluluğu işimizi düzgün yaparak yerine getirme çabasına giriştik. Bir süre sonra olağanüstü koşullarda yapılan genel seçimlerle siyasi şiddet bir miktar azalıp gönüllü kitle örgütleri boy göstermeye başladı. Mesleğimiz yanı sıra oralarda da görev alıp ülkeye bir şeyler katma gayreti devam etti.
2002 yılına kadar bu minvalde seyreden yaşamımda eksik kalan bir şeyler olduğunu hissettim: aktif siyaset…
1980 askeri darbesi ile şiddetle bastırılan siyaset yapma arzumuz yıllarsa sonra kendini tekrar hissettiriyordu. Doğayı oluşturan tüm öğelerine ve onun bir parçası olan insana en dolaysız hizmetin siyaset vasıtasıyla yapılabileceğinin bilinci; öğrenciliğimizde gelişen sorumluluk duygusu ile birleşince karar aşamasına geldim.
Ailem ve yakın çevrem yanı sıra danıştığım sendika, oda ve dernek yöneticisi arkadaşlarımdan aldığım olumlu geri bildirim ile aktif siyasete girme kararı aldım.
Ülkemizde askeri cuntanın oluşturduğu alt yapı bazı değişikliklere rağmen varlığını sürdürmektedir. Onlardan biri de kamu çalışanlarının aktif siyasetle ilgilenmesinin yasak olmasıdır. Devlet memurları ancak görevinden istifa ederek aktif siyasete girebilmektedir. Bu nedenle 2002 yılındaki genel seçimlerde milletvekili aday adayı olarak aktif siyasete, ancak hastanedeki görevimden istifa ederek merhaba diyebildim.
Doğadan ve emekten yana, evrensel ilkeler ışığında, ülkeye hizmet etme amacıyla çıktığım bu yolda aday adaylık; aday olamadan sona erdi. 2007 ve 2011 genel seçimlerinde de tekrarlanan bu süreçlerde, beraber mücadele verdiğim arkadaşlarımla birlikte ve kararlılıkla hedef ve de ilkelerden sapmadan siyaset yapılabileceğini gösterdik.
2011 genel seçimlerinde de milletvekili aday adaylığım adaylığa terfi edemedi. Seçimin, gerek aday adaylık sürecinde gerekse adaylar belirlendikten sonraki döneminde yıllarca sürdürdüğümüz evrensel ilkelere dayalı, toplum yararına siyasi anlayışımızın gereklerini yerine getirmeye çalıştık.
Seçimler sona erdi, sonuçları hakkında çok yorumlar yapılıyor. Tümünü, üzerime düşen görevi yapmış olduğuma duyduğum inancın verdiği huzuru yaşayarak dinliyor ve okuyorum.
Hastanedeki görevime geri döndüğümde, çalışma arkadaşlarım ve hastalarım, aralarına dönmüş olmamın mutluluğunu dile getirdiler coşkulu bir şekilde: bu sevinçlerini gölgeleyen
“ milletvekili olarak da bize iyi hizmet ederdiniz” düşüncelerini dillendirmelerine rağmen…

Dr. Nedim İnce
21. 06. 2001 / Mersin

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email