preload preload preload preload

Bitkilerle Tedavi- Fitoterapi


12th Temmuz 2011 Köşe Yazıları 0 Comments

Moda en çok giyim alanında kendini gösterse de yaşamın her katmanında zaman zaman varlığına rastlamaktayız.
Giyimden sonra moda belki de en sık sağlık alanında kendine yer bulmaktadır. Buna örnek olarak son yıllara yaygınlaşan bitkilerle tedaviyi- fitoterapiyi verebiliriz.
Bitkilerle tedavi insanlığın binlerce senelik geleneksel tedavilerinden başlıcasıdır ve son yüz yıla kadar da en önemlisiydi.
Rönesans ve Aydınlanma ile bilim alanındaki dev ilerlemelerden nasibini alan tıp bilimine yansıma modern farmakolojinin gelişmesi şeklinde oldu.
Tedavi bitkilerden kimyasal maddelere kaydı ki bu maddelerin etken maddeleri, etki şekilleri, dozu, insandaki dağılımı, atılımı çok ayrıntılı bir şekilde saptandığından adına ilaç dendi.
İlaç sektöründeki karlılık beraberinde araştırmayı ve çok daha fazla ilacın keşfedilip, üretilip kullanıma verilmesine yol açtı. Sektör senede trilyon dolarlık cirolara ulaştı.
İlaç yanı sıra birçok tıbbi yöntem gelişen bilim ve teknolojiye ayak uydurarak uygulama alanında yerini aldı.
İnsanlara bilimin, teknolojinin ve buna paralel gelişen tıbbın çözemeyeceği sorun kalmadı yanılsaması yaratıldı. Ancak tıp her türlü sağlık sorununu çözemediği gibi tedavilerinde istenmeyen yan etkilere de yol açıyor ve hayal kırıklığının daha da büyümesini kolaylaştırıyordu.
İlaç sektörünün karlılığı ve artan hayal kırıklılığının zemini bazı zeki insanlar tarafından para kazanma fırsatı olarak değerlendirildi. Bir anda bitkilerin ‘mucizevî’ etkileri keşfedildi.
Her gün televizyon ve radyolarda, basında, fısıltı gazetesinde bu ‘yeni’ mucize yer almaya başladı: modern tıbbın ‘beceriksizlikleri’ tabiat tarafından onarılacak tabii ki buna aracılık edenlerin ceplerini doldurarak…
Binlerce senedir çeşitli hastalıkların tedavilerinde kullanılan bitkilerin bazı yararları olduğu tartışılmayacak bir gerçek ve neredeyse genlerimize işlemiş bir yöntem. Dolayısıyla yok sayılması mümkün değil.
Ancak bazı gerçekleri bilmekte yarar var.
Bitkilerle tedavi mucizeler yaratabilseydi modern farmakolojiye gerek kalmaz ve bu günkü ilaç sektörü bu gelişmişliğe ve boyuta gelmezdi. Yani fitoterapinin tedavide değil de cepleri doldurmada mucize yarattığı söylenebilir.
İnsanların beslenmesinde bitkiler önemli bir yer tutmaktadır. Bu durum bitkilerin zararsız olduğu ön kabulünü güçlü bir şekilde yerleştirmektedir. Bitkilerle ‘mucizeler’ yarattığını ileri sürenler; ilaçların yan etkilerinden bunalmış insanlara, bu ön kabulden yararlanıp fitoterapinin tamamen zararsız olduğunu ileri sürebilmektedir. Bunun öyle olmadığını biliyoruz; Sokrates Baldıran Zehir’i içirilerek öldürülmüştü ve bu zehir bitkiden elde edilmişti bu tarihsel örneğe güncelini ekleyebiliriz; bir üroloji kongresinde Belçikalı tıp doktoru zayıflama çayı nedeniyle böbrek yetmezliğine giren ve diyaliz hastası olan genç kadınlar üzerine bir bildiri sunmuştu…
Fitoterapide kullanılan bitkilerde insanı etkileyen birçok madde bulunmaktadır; bunların bir kısmı istenen olumlu sonuçlara yol açarken bir kısmı da zarara neden olabilmektedir.
Bitkisel tedavide kullanılan bitkinin içerdiği etkili maddenin miktarı önemlidir. Azı tedaviye yetmezken çoğu çeşitli yan etkilere yola açabilmekte yukarıda örneklendiği gibi bu böbrek yetmezliği gibi ciddi bir sonuç olabilmektedir. Aynı tür bitkideki etkili madde; bitkinin yetiştiği bölgeye, mevsime ve hatta yağışa göre değişiklik göstermektedir. Dolayısıyla her zaman o bitkiden aynı miktarda kullanmak aynı miktarda etki görmek anlamına gelmemektedir. Yani doz ayarı sorunludur.
Uzatmadan sonuca gelecek olursak:
• Bitkilerle tedavi binlerce yıldır uygulanan geleneksel bir tedavi yöntemidir.
• Modern Farmakoloji gelişmelerden kamaşan gözü ile bitkilerle tedaviyi büyük ölçüde unutmuştur.
• Yaşamda boşluk başka şeyler tarafından doldurulur ve Modern Farmakoloji’nin boşalttığı alanı bitkilerle ‘mucizeler’ yaratığını ileri süren insanlar doldurmuştur.
• Bitkilerle tedavi mucize yaratmıştır ancak bu modayı yaratan insanların cebini doldurmak şeklinde olmuştur.
• Modern Farmakoloji bitkilere hak ettikleri şefkati göstermezse kötü ellerde hak etmedikleri kötü bir üne sahip olabilirler.
Devlet ve bilim insanlarının en kısa zamanda bilimin gereklerini yerine getirerek bitkilerle tedavinin- fitoterapinin hakkını vermeleri acil bir arzu olarak kendini göstermektedir.

Dr. Nedim İnce
Mersin / 12. 07. 2011

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email