preload preload preload preload

Hasta-Hekim İletişiminde Hasta Rolü


25th Ağustos 2015 Köşe Yazıları 0 Comments

Toplum ve hastalar, hekimler hakkında en çok neden şikayet eder diye sorulduğunda ilk akla gelen yanıt; mesleki yetersizlikleri yani tıbbi yetersizlikleri şeklinde olmaktadır.
Görünürde doğruluğundan kuşku duyulmayan bu yanıtın hayattaki gerçekliğini araştıran çalışmalarda sonuç bambaşka çıkmış: Hastaların, toplumun, hekimlere yönelik yakınmalarının çok büyük bir kısmı tıbbi işlemler yerine; iletişimsizlik ya da hatalı iletişimden kaynaklanan sorunlar olduğu görülmüş.
Hasta hekim iletişiminde, hekimden kaynaklanan sorunlar olduğu gibi hastadan da kaynaklanan sorunlar vardır.
Hastadan kaynaklı sorunların büyük bir kısmı hastanın kaygı düzeyinin yüksek olmasıyla ilgilidir. Bu durum, hastanın dikkatini toplamasını, ona gelen bilgileri sağlıklı almasını, doğru değerlendirmesini zorlaştırır. Tüm bu süreçler de öğrenmeyi ve hatırlamayı bozabilmektedir.
Hastaların üçte biri hastalıkları ile ilgili yapılan hekim açıklamalarını ve konulan tanıyı birkaç dakika sonra anımsamamaktadır. Yine hastaların yaklaşık yarısı tedavinin önemli noktalarını kavrayamamaktadır.
Önemli noktalardan biri de; hastalar, hekimlerin kendilerine yaptığı açıklamaları, başkalarına çarpıtarak aktarmaktadır.
Hastaların eğitim düzeyi, geldiği sosyokültürel ortam, hastalıkla ilgili geçmişte yaşadığı deneyimler, hekimin açıklamalarını kavramasını etkileyen önemli etkenlerdir.
Eğitim düzeyi artıkça bilişsel kapasitelerinin de artacağı, kavrama ve öğrenme becerilerinin de gelişeceği ve bunun da hasta-hekim iletişimine olumlu katkı sunacağı bir gerçektir. Gelinen sosyokültürel ortamların farklılığı, beklentileri ve davranışları değerlendirmeyi farklılaştırabileceği için iletişimi aksatabilir.
Hasta daha önceden o andaki hastalığı geçirdiyse ve ya hastalığı kronik bir hastalıksa (Şeker hastalığı, yüksek tansiyon hastalığı gibi…) geçmişten hastalığı ile ilgili edindiği bilgiler iletişimi kolaylaştırmakta, hastanın denilen şeyleri kavraması daha isabetli olmaktadır.
Hastalar, hastalıkları ile ilgili belirtilerde günlük yaşantısını etkileyenlere daha fazla önem verir; hekimler ise hastanın yaşamını tehdit edebilecek belirtilere odaklanır. Bu farklı yaklaşımlardan dolayı; hasta, hekimin kendisini önemsemediğini düşünüp işbirliği yapmaktan kaçınabilir ve bunun sonucunda; hasta, önemsemediği ama tanı ve de tedavi için yaşamsal olabilecek bilgileri hekime iletmeyebilir. Bununla yetinmeyip hekimin tedavisini “yanlış tanı koydu” inancı ile uygulamayabilir.
Hastalar hekime kaygı ve korku ile gelirler. Kanser olduğu korkusunu yaşıyordur örneğin. Muayeneye geldiğinde, korktuğu tanının konmaması için bazı ciddi yakınmaları saklayabilir veya çarpıtarak aktarabilir hekime.Doktoruna soru sormaktan kaçınabilir; yeterli cevap alamayacağı veya korktuğu yanıtları alacağı endişesiyle ve hekim de, hasta açıklama istemiyor kanısıyla bilgilendirmeyi kısa tutabilir.
Zincirleme işleyen süreç;
• hastanın şu veya bu nedenle soru sormaması,
• hekimin açıklama yapmaması,
Hastada; korktuklarının doğru, hastalığını sonuçlarının kötü olduğu, hekimin bu nedenle açıklama yapmadığı düşüncesini pekiştirir. Hastanın korku ve kaygıları daha da artar ve iletişim çıkmaz bir sokağa doğru yol alır.
Hasta-hekim iletişimini bozan önemli etkenlerden biri de hastaların geribildirim verme konusunda isteksizlikleri veya geri bildirim verirken bilgileri çarpıtmalarıdır. Bu da tanı ve tedavi sürecinin sağlıklı işlemesini zorlaştırmaktadır. Hekimler geribildirim alma konusunda istekli ve gayretli olurken (Kontroller geribildirimin önemli araçlarıdır) hastaların da olabildiğince yorum katmadan ve çarpıtmadan hekime bilgi vermesi gerekmektedir ki sonraki aşama hasta yararına işlemeye devam etsin.
Görüldüğü gibi hasta-hekim iletişiminde her iki tarafa da görevler düşmektedir. Hekimlerin iletişim becerilerini geliştirmek için çaba göstermeleri gerekirken, hastaların da aynı gayreti içinde olmaları ve iletişimde üzerlerine düşen sorumluluğun gereğini getirmeleri; özellikle hasta için elzem olmaktadır. Ki, hekimdenşikayetler alt düzeye inerken sağlıklı iletişimin yarattığı faydalar en üst düzeyde yaşansın.
Nedir o faydalar?!
Haftaya…

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email