Hasta ve hekim iletişiminin arzu edilir bir tarzda yürümesi ve istenilen sonucu doğurması için her iki tarafa da önemli görevler düşmektedir. Hekim iletişim becerilerini geliştirirken hasta da iletişimde aktif rol alma, sorumluluk üstlenme konusunda kendini geliştirmesi gerekmektedir.
İletişim becerilerini geliştirmiş, soru sormayı öğrenmiş, bilgi toplama yolları hakkında eğitim almış, sağlık sorunlarına psikososyal açıdan bakabilen, hastanın duygusal problemlerini yakalayabilen hekimlerin hastaları ile iletişimlerinin iyi olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
Hekimini dikkatli dinleyen, anlatılanlar konusunda geri bildirim verip doğru anlayıp anlamadığını hekime ileten, yeterince soru soran, tedavi sürecine uyan ve sonuçlarını doğru bir şekilde hekime aktaran hastaların hekimi ile iletişiminin doyurucu olması kaçınılmazdır.
Hasta ve hekim iletişiminin istenilen düzeyde olması hasta ve hekim yararına birçok olumlu sonuçlar doğurur.
Hasta, yakınmalarını tam ve doğru olarak hekime aktararak tanıyı kolaylaştırır, tedaviye uyum göstermesini sağlayarak, tedavinin daha hızlı ve etkili uygulanmasına olanak tanır.
Hekim tarafından anlaşıldığını hisseden hastanın olumlu ruh hali tedavinin başarı şansını arttırır.
Tanının çabuk ve doğru konması, tedavinin zaman geçirilmeden ve etkin bir şekilde yapılması hastanın hekimi ve sağlık kurumunu daha az meşgul etmesini sağlar. Hasta bir an önce sıkıntılarından kurtulurken tedavi maliyeti de düşer.
Kötü haberi verme konusunda eğitimli olan hekim bu haberi hasta ile iletişimine zarar vermeden hastaya aktarır ve faydalı olmaya devam etme olasılığını arttırır.
Hastası ile doğru iletişim kuran, hastasından yeterli geri bildirim alan hekimin tanı koyma ve tedavi etme etkinliği artar.
Gerek bu etkinliğinin artması gerekse hastalarından aldığı olumlu duygusal tepkiler hekimin mesleki doyumunu artırır. Artan mesleki doyum, hekimin işine yoğunlaşmasını ve daha istekli yapmasını kolaylaştırır. Hasta ile iletişim daha sağlıklı olur, tanı daha isabetli ve hızlı konur, tedavi daha etkin olur, hasta doyumu ve hekim doyumu olumlu etkilenir. Bu olumlu süreçler zincirleme olarak birbirini takip eder durur.
Doğru iletişim hekime zamanını daha etkili kullanma fırsatı tanır. Hasta hekimde ve sağlık kurumunda daha az zaman harcayarak, kendisi için gerginlik kaynağı olan bu süreçten daha çabuk kurtulur. Fiziksel ve ruhsal sağlığına daha çabuk kavuşmuş olur.
Hasta ve hekim iletişimi hakkında yazdığım yazıların sonuncusuydu. Yazıları, Prof. Dr. Zuhal Baltaş’ın Sağlık Psikolojisi isimli kitabı ile Editörlüğünü Doç. Dr. Ülgen H. Okyayuz’un yaptığı Sağlık Psikolojisi Giriş isimli kitabından yararlanarak ve kendi deneyimlerimi işin içine katarak hazırladım.
İletişimin nasıl olması gerektiği ve bu gerekliliklerin nasıl yerine getirileceği ve de neden getirilmesi gerektiği konularını işleyen yazılar umarım gündelik hayatta karşılığını bulur.
Son yorumlar