Pazar sabahı sevgili dostum Birol Gelbul, attığı “Günaydın” mesajını, Bill Cosby’den bir alıntı ile süslemişti.
“Başarının sırrını bilmiyorum ama başarısızlığın yolu herkesi memnun etmeye çalışmaktan geçer.”
Böyle diyordu Bill Cosby. Çocukluğumuzdan bu yana dinlediğimiz, zaman zaman bizim dillendirdiği bir küçük öyküyü çağrıştırdı bu sözler.
Oğul eşeğin üstünde, baba yularından tutup önünde yürüyerek kasabanın yolunu tutmuşlar. Onları gören bir yolcu;
“- Sen babasın, eşeğe oğlunu bindirip kendin yürüyorsun, hiç yakışık alıyor mu?” demiş.
Baba hak vermiş ve oğlu ile yer değiştirmiş. Kısa bir süre sonra bir başkası;
“- Ayıp, koca adamsın, kendin eşeğe kurulup bacak kadar çocuğu yürütüyorsun.” diye eleştirmiş.
Onu da makul bulan baba, oğlunu indirmiş ve eşeğin yanında ikisi yürümeye başlamış. Çok geçmemiş, ilk rastladıkları kişi;
“- Şu enayilere bak, eşek boş dururken ikisi de yürüyor” diye alay etmiş.
Söylediği doğru demiş baba ve oğlu ile birlikte eşeğe binmişler. Ama elalemin ağzı torba değil ki büzesin;
“- Yazık değil mi bu hayvancağıza, ikinizde üstüne binmişsiniz.” demekten geri durmamışlar.
İyice bunalan baba kasabaya girerken sütünden geçtikleri köprüden, eşeği aşağıya atarak bu dertten kurtulmuş.
Bill Cosby’nin dedikleri bu kısa öykü ile daha da pekişmiş oluyor, doğruluğu neredeyse kuşku götürmez bir kesinlik kazanıyor; üstelik de bizi başkalarını memnun etmeye çabalama zahmetinden kurtararak…
Gün geçtikçe yalnızlaşan, kendine, topluma ve doğaya yabancılaşan insanı biraz daha yalnızlaştıracak bir şey değil midir bu?
Halbuki bizi biliyoruz ki kişinin asıl memnuiyeti başkalarını memnun etmeden geçer. Coşkulu mutlulukları başkalarını mutlu ettiğimizde yaşarız.
O zaman Bill Cosby’nin sözleri yanlış mı?
Bence bazı doğrular içerse de eksik. Biz, kendi dünya görüşümüz ve duruşumuz çerçevesinde davrandığımız, çizgimizi koruduğumuz sürece; insanları memnun, mutlu etme gayretinden kaçınmamıza gerek yoktur, kanısındayım.
Böyle davranınca bazıları bazen memnun olmayabilir ama emin olduğum bir şey var; saygı duymaya devam ederler.
Velhasılıkelam, bence, bizi kolaya kışkırtan sözlere kulak tıkayarak; insanları mutlu etme çabasından, eş zamanlı kendi duruşumuzdan vazgeçmeden daha doyumlu ve de mutlu bir hayat yaşamak mümkündür.
Ya sizce?!.
Dr. Nedim İnce
Mersin / 15. 09. 2015
Son yorumlar