preload preload preload preload

İkame Edilemeyenleri Kontrol Edende Güç


7th Mart 2018 Köşe Yazıları 0 Comments

Son yüzyılda dünya nüfusu öngörülenden çok daha hızlı arttı. 1900 yılında 1,5 milyar olan dünya üzerinde yaşayan insan sayısı, günümüzde 7,5 milyarı buldu. İnsanlar için, siz bunu insanların yaşama koşullarında hayatlarını sürdüren tüm canlılar için diye de okuyabilirsiniz, ikame edilemeyen, yeri başka bir şeyle doldurulamayan üç temel şeyden söz edebiliriz: Su, besin ve temiz hava…
Yer küremizin, daha doğru bir deyişle dörtte üçü su ile kaplı olduğundan, su-yer küremizin kaynaklarının sonsuz olmadığını biliyoruz. Bu nedenle insan sayısı ve tüketme kapasiteleri arttıkça kıtlaşan kaynaklardan ikame edilemeyenler daha da hayati bir önem kazanmaya başladı…
Yani besin…
Yani su…
Yani temiz hava…
Çok uzun seneler önce bunun farkına varan emperyal ülkeler bir yandan kendi topraklarında tarımı sınırsız denecek seviyede desteklerken, diğer yandan kendileri dışında kalan ülkelerin tarımını denetlemenin, olmuyorsa yok etmenin, her türlü yolunu denemektedirler. Su üzerine birçok oyunlar sahnelerken, havasını kirleten sanayi tesislerini kendi dışındaki ülkelere taşımaktadırlar.
14 şeker fabrikasının satılığa çıkarılması düşündürdü tüm bunları bana.
Çocukluk ve gençliğinde şeker pancarı üretimine doğrudan katılmış, aileme ve köyüme kattığı ekonomik ve sosyal değerleri yaşamış biri olarak bu konun önemi benim için daha da farklılaşmaktadır.
Tarımda makineleşme artıyor olsa da şeker pancarı tarımı hala küçük çiftçilerin tüm aile bireylerinin emekleriyle yapılma ve ailenin önemli gelir kaynaklarından biri olma özelliğini sürdürmektedir.
Hayvancılığı bitirmeye yönelik ısrarlı politikaların varlığına rağmen, hayvancılığın sürdürülmesine destek olmaktadır şeker pancarı tarımı. Şeker pancarı yetişirken hayvanlar için besleyici yeşil yapraklarıyla, söküldükten sonra kesilen olgunlaşmış yapraklarıyla ucuz ve önemli bir besin kaynağıdır. Bununla da kalmamakta, içindeki yüzde 12-14 şeker alındıktan sonra geri kalanı küspe ve melas şeklinde hayvanlara yem olarak geri dönmektedir.
Yapraklarının aynı alanı kapsayan bir ormana göre 4-5 kat oksijen üretmesi, şeker üretimi sonrasındaki artıklarından sanayide ve gündelik yaşamda kullanılan ucuz etil alkol üretilmesi, şeker pancarının üretildiği yerlerden fabrikalara taşınırken yaratığı istihdam işin başka bir boyutu…
Şeker pancarı üretimi küçük çiftçinin önemli bir gelir kaynağı demiştim. Sözleşmeli ekildiği için ürünümü satabilecek miyim tasası olmadığı gibi, daha ekerken ederini bilme avantajına da sahiptir.
Son yıllarda kasıtlı politikalarla büyük ölçüde yok edilen, etkisizleştirilen; kooperatifçiliği, yani işbirliğini ve dayanışmayı öğretmiştir şeker pancarı üretimi Pankobirlik vasıtasıyla küçük çiftçilere ve bunun için kurulan Şekerbank sayesinde üretim karşılığında ucuz krediye ulaşabilmişlerdir.
14 Şeker fabrikasının satılması ve birçoğunun kapatılması demek; onbinlerce ailenin topraktan, tarımdan, besin üretiminden kopması ve yoksullaşması demek; çarpık kentlerin daha da çarpılması ve işsizliğin daha da artması demek…
Daha da çok kanser demek; şeker pancarı üretimin azalması, yok edilmesiyle boşalan alanı dolduracak ve çok uluslu şirketlerin ürettiği genetiği değiştirilmiş mısırdan elde edilen nişasta bazlı şeker nedeniyle…
Dış borcun daha da artması demek; kendi ülkende, kendi insanın ve girdilerinle ürettiğin şeker yerine dışarıdan nişasta bazlı şeker aldığın için…
Kısaca emperyal ülkelerin ikame edilemeyenler üzerindeki gücünü arttırmasına destek demek on dört şeker fabrikasının satılması…
Diğer yandan toprağına, şeker pancarına, emeğine, geleceğine sahip çıkarsa büyük bir dirençle şeker pancarı üreticileri ve sağlıklı besin hakkı için toplum arklarında durur bu satışı iptal ettirirse; bu yazı boşa yazıldı demek…
Dr. Nedim İnce
Altınoluk / 06. 03. 2018
Not: Mahfi Eğilmez’in kişisel web sitesindeki “Şeker Dosyası” yazısı, şeker üzerine birçok ayrıntıyı öğrenmek isteyenleri bekliyor.

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email