preload preload preload preload

Mersin’den Bir Doktor Geçti


21st Mayıs 2016 Köşe Yazıları 0 Comments

İlk kez gazetenin bürosunda karşılaşmıştık onunla. Çıkarıp abone ücretini koymuştu masaya.
Ve şöyle demişti:
‘Gazete gönderiyorsunuz aylardır. Siz gelip istemediniz, ben getirdim bedelini.’
Biraz sohbet, muhabbet, ayrıldı. Arkasından dedikodusunu yaptık Nazmi Akdağ ile.
Ben, ‘Kibar adammış’ dedim.
Nazmi Akdağ, ekledi:
‘Öyledir. Soyadı gibi incedir Nedim.’
***
Daha sonra birkaç kez daha görüştük. Gazetede yazmasını önerdik. İşlerinin yoğunluğundan, hasta sayısından, televizyon programlarından söz etti, ‘belki zorlanırım’ dedi ama haftada 2 gün yazması konusunda uzlaştık.
Bir yılbaşı öncesindeydi, gazetenin birinci sayfasının en üst kısmında, birkaç iyi insanla birlikte onun da fotoğrafını koyduk, ‘Hayata dair yazılarıyla gazetemizde’ diye not düştük.
Köşesinin adı da ‘Hayata Dair’ oldu.
***
O yıllarda, ‘Haftada 3 gün yazamam, haftada 2 gün yazabilirim’ diyen Dr. Nedim İnce, yazmayı o kadar sevmişti ki izleyen 10 yıl içinde 5 kitap yazdı, gazetelerde çıkan yazılarının sayısı belki binleri buldu.
***
Geçen gün, ‘Mersin’de 30 yıl yaşadım. Emekli oldum. Bu kente 5 kitap hediye ederek gidiyorum’ dediğinde, bir yazar, bir doktor, bir gönül adamı 30 yıl yaşadığı şehri niye bırakır da gider diye düşündüm…
Baba ocağının kokusu mu çeker, sıla özlemi mi çeker, çocukluk anıları mı çeker insanı doğduğu yere doğru…
Belki de şöyle sormak lazımdı:
Mersin, 30 yıl boyunca hekimlik yapmış, binlerce yazıyla, 5 kitapla kenti anlatmış, dost meclisleri kurmuş, muhabbet çeşmeleri kurmuş bir aydını bağrında niye tutamaz?
***
Belki Nedim İnce’den ziyade Mersinlilerin bu soru üzerine düşünmesi gerekir…
Biz şimdilik…
Mersin’den bir doktor geçti, diyerek bitirelim yazıyı…
ABİDİN YAĞMUR…

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email