Oyunun yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olduğunu söylemek abartı olmaz sanırım. Türk Dil Kurumunun oyun tanımlarına bir göz attığımızda ne demek istediğim daha rahat anlaşılacaktır kanısındayım
“1. Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence
2. Tiyatro veya sinemada sanatçının rolünü yorumlama biçimi
3. Müzik eşliğinde yapılan hareketlerin bütünü
4. Seslendirilmek veya sahnede oynanmak için hazırlanmış eser, temsil, piyes
5. Bedence ve kafaca yetenekleri geliştirmek amacıyla yapılan, çevikliğe dayanan her türlü yarışma
6. Şaşkınlık uyandırıcı hüner
8. spor Güreşte rakibini yenmek için yapılan türlü biçimlerde şaşırtıcı hareket
9. spor Teniste, tavlada taraflardan birinin belirli sayı kazanmasıyla elde edilen sonuç
Oyun bir yandan çocukluktan bu yana bizi hayata hazırlar, yaşamda nasıl davranacağımızın provası için bol bol olanak sağlarken, diğer yandan onun ciddiyetinin yüklediği yorgunluklardan kurtulabileceğimiz fırsatlar tanır. Bir birimize yakınlaşmamızı sağlayan, dostluğu, sevgiyi besleyen özelliği onu daha da çekici kılar.
Mersin’de yapılacak XVII. Akdeniz Oyunları’nda 32 spor dalında yüzlerce sporcu 13 gün boyunca kıyasıya mücadele edecektir. Bu uluslararası sportif etkinliğe “Akdeniz Oyunları” adının verilmesi bize sporun aslında bir oyun olduğu gerçeğini göstermektedir.
Oyunun bir parçası olan spor insanlara bedenen ve ruhen gelişme yolu açarken bir birine hoşgörüyü arttırarak ilişkilerini de geliştirir, güzelleştirir. Barışın, sevginin, dostluğun yeşermesine uygun ortam sağlar.
Birincisinin 1951 yılında Mısır’da yapılan Akdeniz Oyunları; “Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler arasında, dört yılda bir düzenlenen spor yarışmalarıdır. Bu yarışmalar, Akdeniz ülkeleri arasında toplumsal ve kültürel yakınlaşmayı sağlamak amacıyla düzenlenmektedir.” şeklinde tanımlanmaktadır.
Akdeniz Oyunları’nın onyedincisinin Mersin’de başladığı bu günlerde; dostluğu, kardeşliği, sevgiyi, hoşgörüyü ülke sathına yayacağına inanmak istiyorum ve ülkede yaşayan en üst kademeden en alta kadar karar verici siyasetçilerin, yöneticilerin, yurttaşların bundan yoğun bir şekilde etkilenmesini diliyorum.
Bu sıralarda buna çok ihtiyacımız var..!
Dr. Nedim İnce
Mersin / 18. 06. 2013