Duyduğumuzu anlamaya başladığımız andan itibaren sık sık demokrasiden söz edildiğini işitir; anımsayabildiğimiz yaşımızdan bu yana da bahsedilen demokrasinin faziletlerini hatırlarız.
Demokrasinin birçok tanımı vardır. Türk Dil Kurumu Büyük Sözlükteki tanımı şu şekildedir: “Halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi, el erki, demokratlık” Bu tanım demokrasi kavramının içini dolduramıyorsa da tüm tanımların ortak noktasına işaret ediyor: Halkın egemenliği…
Demokrasilerde birtakım temel ön kabuller vardır. Ülke yurttaşlarının eşit ve özgür olduğu varsayılır.
Yurttaşlar ülkenin yönetimine eşit ve özgür bir şekilde katılacaklardır. Artan ülke nüfusu nedeniyle bu katılım doğrudan değil temsili bir şekilde olacaktır. Halk yönetime seçtiği temsilciler vasıtasıyla ortak olacaktır.
Eşit ve özgür vatandaşlar kendi ve ülke çıkarlarını irdeleyecek, kendini kendisi gibi temsil edecek temsilcilerini özgür iradeleri ile seçip meclise göndereceklerdir.
Halkın seçtiği temsilciler de halkın ve ülkenin çıkarlarını kişisel çıkarları ile uyumlu hale getirip özgür iradeleri ile yurt yönetimine katılacaklardır.
Halkın temsilcileri halkın meclisinde demokrasinin önemli araçlarından biri olan siyasi partiler bünyesinde görevlerini özgür iradeleri ile gerçekleştireceklerdir.
Demokraside olmazsa olmaz iki koşul ortaya çıkıyor tüm bu yazılanlardan:
1.Yurttaş nasıl yaşamak istediğini bilecek ve bunun için nasıl yönetilmek gerektiğinin farkına varacak. Bu farkındalıkla özgür iradesi ile ona uygun parti ve temsilcisini seçecek; sonrasında da çeşitli toplumsal araçlarla denetlemesini yapacak.
2. Temsilciler, siz bunu ülkemiz özelinde milletvekili olarak okuyabilirsiniz, mecliste kendilerini seçen halkın beklentilerine uygun ve seçim sürecinde verdiği sözleri yerine getirecek şekilde özgür iradeleri ile karar verip yaşama geçirecekler. Yurttaşların denetimine açık bir siyasi eylemde bulanacaklar.
Bunların sonucunda halk beklentilerine uygun temsilciler seçebilecek, temsilciler buna göre siyasi davranışta bulunacak, halk tarafından denetlenip tersine hareket edemeyecek.
Demokrasinin alfabesi sayılacak bu yazılanlar ülkemiz için ne kadar geçerlidir?
Ülkemizde son günlerde yaşanan sorunların kaynakları nelerdir?
Soruların yanıtlarını sizlere bırakıyorum…
Dr. Nedim İnce
Mersin / 12. 09. 2011
Son yorumlar