preload preload preload preload

Saksı Bitkisi


5th Nisan 2016 Köşe Yazıları 0 Comments

Rahmetli babaannemin köydeki avlumuzda, evin güney duvarından başlayan küçük, güzel mi güzel bir bahçesi vardı. Etrafını kümes hayvanlarından ve çocuklardan korumak için çitlerle çevirdiği bu bahçeye girdiğinde adeta başka bir dünyada yaşıyordu.
Kendi beğenisine göre oluşturduğu bahçesine sadece bir ağaç dikmişti: ‘buranın koruyucusu benim’ edasındaki Nar Ağacı…
Çoğu teneke kutulardan oluşmuş onlarca saksıda, koku yarışı yapan rengârenk çiçekler; ayrı bir ahenk içinde babaannem tarafından bahçeye dağıtılmıştı.
Renklerin dansına kokuların kışkırtıcılığı eklenince babaannemin orayı neden bu kadar sevdiği anlaşılıyordu.
Küpe’den, Sardunya’ya, Begonya’ya, Ortanca’ya ve de ille de mis kokulu Karanfil’e kadar ne ararsan hepsi oradaydı. Menekşeler bahçenin en korunaklı yerinde bizlere gülümserdi. Hala adını bilmediğim başka birçok çiçeği de hesaba katarsak bahçede yer alan saksılardaki renk cümbüşünü tahmin edebilirsiniz.
O zamandan bu yana saksı denince benim aklıma çiçek gelir. Sanırım bu sadece benimle de sınırlı değil…
Mersin’e gelene kadar ki yaşantımda evde her zaman birkaç saksı çiçek bulunmuşluğu vardır. Muayenehane açılışıma hediye çiçeklerin yanı sıra saksılar içinde büyüklü, küçüklü yeşil yaprakları olan bitkiler de geldi. “Bu ne?” diye sorduğumda aldığım yanıt “saksı çiçeği” oldu. “Ne zaman çiçek açar?” dediğimde ise yüzüme garip bir şekilde bakarak, “hiçbir zaman” dediler. Tabii ki “ne renk” dememe gerek kalmamıştı…
Sevgili Cezmi Koca, son günlerde tanıdığım ve bunca sene Mersin’de olup da tanışmamış olmaktan dolayı büyük üzüntü duyduğum, edebiyat, sinema, hayat üzerine lebiderya bir dostum.
Kısa bir süre önce yazdığım bir öykü üzerinde benimle birlikte çalışma nezaketini gösterdi. Öykünün berbatlığı ayan beyan ortadayken, bunu görmezden gelen bana sabrı ve bu durumu göstermeye çalışırken nazik davranışları her türlü takdirin üstündeydi.
Onun için eziyet benim için yeni bir şeyler öğrenmenin keyfi olan bu süreçte, Sevgili Cezmi, öyküde geçen “saksı bitkisi” ismine takılınca, yukarıda anlattıklarım sökün edip geldi anılar bahçesinden. Sevgili Cezmi’nin ısrarı, öyküyü yeniden yazarken işe yarayacak mı bilmiyorum; “saksı bitkisi’nin yerini ‘saksı çiçeği’ alacak mı göreceğiz.

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email