preload preload preload preload

Sıcak Çarpması


21st Temmuz 2015 Köşe Yazıları 0 Comments

Bu sene Yaz ayları sıcak geçecek gibi duruyor. Meteorolojinin aşırı sıcak geliyor uyarıları başladı bile. Bizim de sıcak çarpması hakkındaki bilgilerimizi tazelememizde fayda var sanırım.
Güneş ısının yarattığı ve bedenimizi anında etkilediği üç olumsuz durumdan, hastalıktan söz edilebilir. 1. Isı krampları 2. Sıcak yorgunluğu 3. Güneş çarpması yeni adıyla sıcak çarpması.
Yaşamımızı sürdürebilmek için vücudumuzdaki her hücrenin, hücrelerin oluşturdukları dokuların, organların tam bir uyum içinde çalışması gerekir. Bu uyumu bozan etkenler sağlığımızı bozmakta, bozukluğun derecesine göre yaşamımızı tehdit etmekte ve hatta sona erdirmektedir.
Bedenimizdeki hücrelerin yaşaması ve uyum içinde çalışması için sabit bir ısıya ihtiyaçları vardır. Bu sabit ısı insanda 36,5 santigrat derecedir. Vücudumuzda, beyin sapına yakın bir bölgede yer alan ısı kontrol merkezi beden ısısını sürekli sabit tutmaya çalışır. Isı kontrol merkezince tüm vücudun ısısını dengede tutulması; dış etkenlerce zora sokulduğunda, ısı kontrol merkezi gücünü, beyin ve yaşamsal organların ısısını dengede tutacak şekilde kullanmaya başlar. Örneğin vücut ısısını çok soğuk ortamlarda bir bütün olarak koruyamayınca, kol ve bacakları, cildi gözden çıkarıp tüm ısıyı yaşamsal iç organlara toplar.
Dış ortamda ısı endeksi yani hissedilen sıcaklık 40 santigrat derecenin üzerindeyse sıcak çarpması tehlikesi başlamış demektir. Sıcaklık 54 santigrat dereceyi geçtiğinde sıcak çarpması neredeyse kaçınılmazdır.
Isı kontrol merkezinin vücut sıcaklığını yüksek ısı karşısında sabit tutabilmesi için iki aracı vardır.
Birincisi, vücudun cilt altındaki kılcal damarların genişleyip kalp tarafından daha çok kan pompalanması ile ciltten dış ortama ısı verilmesidir. Bu durumda tenimiz pembeden öte kırmızıya çalan bir renk alır.
İkincisi ise ter bezlerinin çalışmalarının arttırılıp deriye bol ter salgılanması, salgılanan terin buharlaşırken vücudu soğutmasıdır.
Bu araçlar yetersiz kaldığında vücut ısısı artmaya başlar. Yüksek ısının başlangıçta bol miktarda terleme olur, günde bir litre olan ter miktarı bir saatte salgılanmaya başlanır, vücutta sıvı ve elektrolitlerde azalma olur. Bu durum hücre ve dolayısıyla vücut dayanıklılığını azaltır. Dayanıklılığı azalmış vücutta ısı 41 santigrat dereceye çıkınca ciddi hücre işlev ve yapı bozuklukları başlar, bu da tüm vücut fonksiyonlarını etkiler.
Vücut ısısı 41 santigrat derecenin üstüne çıktıysa ısı dengesi bozulmuş ve sıcak çarpması başlamış demektir.
Vücut ısısı bu kadar yüksek olmasına rağmen;
• Cilt kupkurudur ve hiç terleme yoktur.
• Psişik davranış bozuklukları başlar.
• Sersemlik, baş ağrıları vardır.
• Denge ve koordinasyondaki bozulma nedeniyle yürüme, ayakta kalma zorlaşır.
• Bunları takiben kısa bir süre sonra bilinç kaybı ile koma oluşur.
Sıcak çarpmasında hücrelerde yapı ve işlev bozukluğu olduğundan; geç tedavinin bedeli; 100 hastadan 20 sinin ölmesi şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Ölümden dönen hastaların sağlığına kavuşmaları çok uzun sürmekte, beyin hücrelerinin kendini yenilemesi ve onarması yok denecek kadar az olduğu için kalıcı hasarlar oluşabilmekte, denge ve koordinasyonun düzelmesi çok uzun zaman alabilmektedir.
Sıcak çarpmasında yapılacak;
• İlk iş ambulansa acilen haber vermektir.
• Ardından ambulans gelene kadar hasta serin bir yere alınır. Soğuk duş, ıslak kompres, vantilatör, klima gibi araçlarla vücut ısısı düşürülmeye çalışılır.
• Ağızdan su da dahil hiç bir şey verilmez. Şuur tam yerinde olmadığı için su veya yiyecek yutulamayıp akciğerlerine kaçabilir
• Vücut ısısını 39 santigrat dereceye kadar düşürülmeli, daha aşağıya doğru zorlanmamalıdır. 39 santigrat derecenin altına düşürüldüğünde hastada şok gelişebilir.
• Hastanın tedavisine ambulansın götürdüğü sağlık merkezinde devam edilir.
Sıcak çarpması ölümcüldür; ölümden kurtulunsa bile sakat bırakır. Nedeni yüksek ısıdır ve korunma da yüksek ısıdan kaçınmadır:
• Güneş’e çıkmamak, sıcak ortamlarda bulunmamalıdır.
• Susamadan içilen sıvı ısıya direnci arttırdığından bol sıvı tüketilmelidir.
• Tuz kaybı nedeniyle doktora danışılarak tuz tabletleri alınabilir.
• Hepimizin bildiği gibi açık renkli bol elbiseler giymek, güneşte şemsiye kullanmak bizi güneşten korur.
• Alkol ısıya direnci düşürmektedir. Bu nedenle aşırı sıcaklarda ondan uzak durmak gerekir.
• Çaba gerektiren aktivitelerden kaçınmalıdır.
• Bronzlaşma modasına uymamak alınacak diğer önlemlerdir.
Yukarıdaki basit önlemlerle; ölümcül ve iyileşilse bile sakatlıklar bırakan, çok geç iyileşilen “ sıcak çarpması” ndan korunabiliriz. Unutmamız gereken bir şey daha var. Çocuk ve yaşlılarda ısıya dayanıklılık daha azdır; özellikle önlem alma konusunda daha titiz ve aceleci olmamız gerekir.
Dr. Nedim İnce
Altınoluk / 20. 07. 2015

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email