preload preload preload preload

Tıp ve Felsefe


8th Aralık 2015 Köşe Yazıları 0 Comments

Sibel Öztürk Güntöre’nin “Tıp ve Felsefe” konulu makalesi ilgi duyduğum bu alan için yol gösterici oldu. Büyük ölçüde bu makaleden yararlanarak ben de düşüncelerimi paylaşmak istedim.
Tıp ilk insanlardan bu yana var olagelmiştir. Şamanlar aynı zamanda tıp hizmetleri vermiştir. M.Ö. 500 yılları civarında felsefenin ilk temelleri atılmış, pratik kaygılara teorik kaygılar da eklenerek felsefe ortaya çıkmıştır. Felsefe beraberinde bilimin doğmasına, bilimsel düşüncenin ortaya çıkmasına yol açmıştır.
Düşünen insan, konuşan insan başarısını verdiği yanıtlardan ziyade sorduğu sorulara borçludur. Bu sorulardır bilimi ve konumuz olan tıbbı bugünkü noktaya getiren ve bundan sonrasına da götürecek olan… Doğru soruları sormak bir disiplin gerektirir. Bu disiplini de felsefe sağlar. Öyle ya da böyle bilim ile uğraşan, konusu insan ve yaşam olan her çalışma alanı eninde sonunda felsefeye bulaşmak durumundadır. Bu nedenle felsefe varoluşundan bu yana tıp ile iç içe geçmiştir.
İnsanın bilme ve kavrama arzusu; yani merak ve hayret etme, felsefenin ve bilimin ana sebebidir. Bilim olan tıp da bu kaynaktan beslenir. Tıbbın da felsefenin de konusu insan ve yaşamdır. Her iki çalışma alanı özünde insana ve yaşama ilişkindir. Soruları, arayışları, işlerlikleri hep bu ana konunun uzanımlarıdır. Tıp için insan yaşamı daha doğrusu insanın sağlıklı yaşamı erek ise de, pratikde direkt olarak insan sağlığını hedefliyor olsa da, buna varabilmesi ancak soruların doğru sorulması ve verilen yanıtların bir eleştiri çalışmasından geçmesi sonucu mümkün olabilir.
Prof. Dr. Nihat Keklik bir çalışmasında bir Arap hekim ve filozofu olan İshak Ibn Huneyn ( ölümü 911) ‘nin “Tabiplerin ve Filozofların Tarihi ” adlı yapıtında filozofların aynı zamanda tabip, tabip olanların da aynı zamanda filozof olduğunu ifade ettiğini belirtmektedir.
Tıp felsefe ile içli dışlı olmakla birlikte ilişkiler en çok etik ile ilişki içindedir. Çünkü; “….bilgelikle birleşmeyen kudret tehlikelidir ve çağımız için gerekli olan şey de bilgiden çok bilgeliktir….”( Russell). Bilgelikle birleşmeyen tıp bilgisinin, teknolojisinin kudreti insanlık için çok tehlikeli olabilmektedir ki tarihte birçok örneği vardır.
15. Uluslar arası Felsefe Olimpiyatları’nda gümüş madalya kazanan Sırbistanlı Stefan Stefanovic cerrah olmak istediğini, felsefeyi bu nedenle çok önemsediğini, ilgilendiğini söyleyerek tıp ile felsefenin iç içeliğinin önemine özellikle etik kısmına dikkati çekmektedir.
Tıp sadece bir bilim değildir. Bir sanattır. Bir teknik uygulanım alanıdır ve aynı zamanda sosyal ve kültürel yanları da olan bir çalışmadır. Bu özelliklerini felsefe ile olan iç içeliğini koruduğu, geliştirdiği sürece geliştirme olanaklarına sahip olacaktır.

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email