Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Genel Merkezi’nin internet sitesine girdiğinizde sizi yukarıdaki cümle karşılıyor.
1940 yılında kurulan Köy Enstitüleri her ne kadar 1954 yılında kapatılmış olsa da 1946 yılından itibaren “iş için iş içinde eğitim” ilkesinden uzaklaştırılmış; ülkemiz eğitim tarihine bıraktığı derin izleri büyük ölçüde bu altı yıl içinde gerçekleştirmiştir.
Miadını doldurmuş bir imparatorluğun küllerinden doğan genç Türkiye Cumhuriyeti’nde halkın büyük çoğunluğu köylerde yaşıyordu.
Yoksulluk kasıp kavururken bir yandan yüzlerce yıldır cahil bıraktırılmış olmak da karartıyordu yaşamlarını diğer yandan.
“İş için iş içinde” eğitim şiarı ile kurulan Köy Eğitim Enstitüleri zamanın Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün talimatı ile Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından kurulmuş, İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç ile ete kemiğe bürünmüştür.
12-14 bin civarında yoksul köy çocuğunun kaderi değişmiştir bu okullarda okuma fırsatı bularak ve hepsi ülkenin dört bir yanına birer ışık olarak akmış; yüz binlerce çocuğun yaşamını aydınlatmıştır.
Ve Fakir Baykurt, Talip Apaydın, Mahmut Makal, Mehmet Başaran ve de Dursun Akçam gibi daha nice yazarları kazandırmıştır.
Aydınlanma ışığını yakan ve cehaletin karanlığına meydan okuyan Köy Enstitülerin meşalesi yıllarca çeşitli kişi ve demokratik kitle örgütleri tarafından taşınmaya devam etmiş; 2001 yılında kurulan Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği bu görevi devralmıştır.
“…Köy Enstitüsü İlkeleri’nin yaşama geçirilmesini sağlamak. Köy Enstitüsü kültürünün, eğitim modelinin doğru algılanması; gelecek kuşaklara taşınabilmesi amacıyla çalışmalar yapmak. Bilim çevrelerinin ve toplumun ilgisini bu konuya ve kazanımlarına yönlendirecek çalışmalar yapmak. Köy Enstitüleri eğitim felsefesinin günümüz eğitim sisteminin çağdaş bir yorumla yeniden yapılandırılmasına katkısı ile ilgili çalışmalar yapmak…”
Derneğin amaçlarından sadece birisidir yukarıda okuduklarımız ve bizi büyük ölçüde aydınlatmaktadır hedefleri hakkında.
“…Ülkemizin güncel eğitim sorunlarının saptanması ve çözümüne yönelik çalışmalar yapmak ve sonuçlarını kamu oyu ile paylaşmak…”
Diğer bir maddedir tüzüğünün.
Ve tüzüğünün gereklerini yerine getiren etkinliklerinden biri de “Akdeniz Buluşması’dır. İlki 2011 yılında Fethiye’de, ikincisi 2012 de Antalya’da gerçekleştirilirken üçüncüsü bu hafta sonu kentimizde, Mersin’de gerçekleştirilecektir:
3. Akdeniz Buluşması Eğitim ve Kültür Çalıştayı.
Suphi Öner Öğretmen Evi’nde 16 Kasım Cumartesi saat 09.00 da başlayacak çalıştay 4 oturum olarak saat 17.00’ye kadar sürecek, bunu Mersin Forum’da Köy Enstitülerini görünür hale getiren resim sergisi ve sonrası gala yemeği takip edecektir.
Oturumlarda “Çağdaş Eğitimin Neresindeyiz? Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, “Köy Enstitüleri Deneyimi ve Yerel Yönetimler”, “Köy Enstitülerinde Sanat Eğitimi ve Sinema Sanatı” ve “ Köy Enstitüleri Neyi Başardı? Düziçi Örneği ve Anılar” konuları ele alınacaktır.
Konuşmacıların birbirinden değerli olmasının yanı sıra; köy enstitüsü mezunu, akademisyen, gazeteci, şair, mimar, sanatçı ve emek vermiş aktivist ile geniş bir yelpaze teşkil etmesi; oturumların zenginliğini ve derinliğini de arttıracaktır.
Orhan Bursalı, Prof. Dr. Ali Demir, Prof. Dr. Ayşe Balcı, Prof. Dr. Yakup Kepenek, Yard. Doç. Dr. Orhan Özdemir, Cengiz Bektaş, Neşet Tarhan, Ahmet Soner, Prof. Dr. Ayfer Kocabaş, Doç. Dr. Hakan Erkılıç, Prof. Dr. İbrahim Ethem Başaran, Hüsniye Özgür, Haydar Demirtaş, Yard. Doç. Dr. İbrahim Bozkurt oturumlarda lezzetli tatlar sunacaklar biz katılımcıların dimağlarına…
Ve YKKED genel merkezi ile YKKED Mersin Şubesi’nin ortaklaşa düzenlediği bu etkinliğin bitiminde; emeği geçenlerin tümü ülkesi için iyi bir şeyler yapmanın huzurunu yaşayacaklar tatlı bir yorgunluğun eşliğinde…
Ve de bunu en derinden de YKKED Mersin Şubesi Başkanı sevgili Serdar Erkan hissedecektir hiç kuşkusuz…
Dr. Nedim İnce
Mersin / 12. 11. 2013