Mersin’de Akkuyu Nükleer Santral İnşası nedeniyle çevreye duyarlı hale gelmiş bir kamuoyu mevcut. Karadeniz derelerinde yapılan, yapılacak olan HES’lere karşı yürütülen mücadelelerde Mersinliler sürekli yer aldılar. Öte yandan kendi bölgelerinde bu dertlerinin olmamasına sevindiler.
Bu sevinç uzun sürmedi; sermaye ülkenin tüm derelerine göz dikmişti çünkü… Tarsus ilçe sınırlarında bulunan Cehennemderesi de bundan nasibini aldı. İronik olarak Cehennem ismi konulan dere 150 kilometrelik uzunluğundaki cennet bir yurt parçasıdır.
Tarsus’ta ÇEKSAM, Tarsus Güçbirliği Vakfı, Tarsus Offroad Kulübü, Tarsus Fotoğraf Derneği, ÇAM-DER, Çukurova Offroad Kulübü tarafından kurulan “Cehennemdere’de HES’e Hayır Platformu” sözcüsü Avukat Tülay Sevgi Can bakın Mersin İmece Gazetesi’nde yer alan haberde dereyi ve olabilecekleri nasıl tanımlıyor:
“…Vadide elektrik üretimi adına HES kurulmasıyla gökdiken, kaya çiçeği, sarıasma gibi nadir görülen bitki türleri ile kınalık keklik, yaban keçisi, Toros kertenkelesi, Bolkar engereği ve sarıyılan gibi hayvan türlerinin neslinin tehlikeye gireceğini ayrıca vadideki iç sularda inci siraz, doktor, yılan, kırmızı benekli alabalık olmak üzere beş adet balık türünün yaşadığını ve bu balık türlerinin yanı sıra su samurlarının da HES projesinin tamamlanmasının ardından yok olacağını söyledi.”
25 megavat enerji üretme kapasitesi ile kurulacak HES’in attığı taşın ürküttüğü kuşa değmeyeceği yine aynı haberde platform sözcüsü tarafından şu şekilde dile getiriliyor:
“Unutmasınlar ki HES’lerin yapılması durumunda iklim değişecek, yetiştirdikleri üzümün, kirazın tadı bile daha farklı olacak. Yaylacılar azalacak. İşsizlere istihdam sağlanacağı yalanlarına da kanmasınlar, Kadıncık’ta halen üç kişi çalıştığını unutmasınlar. Deremiz ve vadimiz bizim için önemli. Bizler, kurumlar ve siyaset üstü, doğaya gönül vermiş kişileriz. Kendimiz çeliklendik, çocuklarımızı da çeliklemek istiyoruz Cehennemdere’de. Bu nedenle bu katliama seyirci kalmayacağız. Gerçekte bir cennet olan vadimizi adı gibi cehenneme çevirmek isteyenleri, başta Adana Kıvanç Tekstil ve İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü olmak üzere tüm ilgilileri ve bu duruma seyirci kalanları kınıyoruz. Sebil HES ve Cehennemdere üzerine kurulması planlanan diğer HES’lerin takipçisi olacağız. Hukuki yollardan da çalışmalarımız, dava hazırlıklarımız devam ediyor”
Kamuoyu, sessiz sedasız tüm izinleri alan ki yeni çıkarılan 5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve ona bağlı yönetmeliklerle bu çok kolaylaştırıldı, şirketin inşaat işlemlerine başlamasıyla ancak konudan haberdar oldu.
Tarsuslu çevreye duyarlı gönüllü örgütlerin kurduğu platform zaman geçirmeden yöre halkını da bilgilendirip işin için çekerek mücadeleye başladı.
Yakın zamanda diğer sivil toplum örgütlerinin katılmaları, bir yandan platformu güçlendirirken diğer yandan halkın ilgisinin daha da çok çekilmesine olanak sağlayacaktır.
HES inşaatının durdurma gayreti doğamıza, geleceğimize, suyumuza sahip olma sorumluluğunun bir sonucudur.
Ve umarım bu sorumlulukla yola çıkanlar, demokratik savaşımla çetin engelleri aşıp mutlu sona ulaşır.
Dr. Nedim İnce
Mersin / 10. 07. 2012
Son yorumlar