preload preload preload preload

Cumhuriyet ve Yurttaşlık Haftası


31st Ekim 2018 Köşe Yazıları 0 Comments

Bu yıl Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 95. Yılını kutladık büyük bir coşkuyla; son yıllarda içinin boşatılmaya başladığının farkına varmanın hüznüyle değerini daha da bir bilerek…

İmparatorlukların teker teker dağıldığı bir çağda emperyalist ülkelerin paylaşım savaşında taraf olan Osmanlı İmparatorluğu, milyonlarca tebasını da ölüme götürerek sonunu çabuklaştırdı.

  1. Ekim. 1918 yılında Limni Adası’na demirli Agamemnon zırhlısında Osmanlı ile itilaf devletleri arasında yapılan Mondros Anlaşması ile Osmanlı fiilen sonunu imzalamış oldu.

Agamemnon Truva Savaşı’nda Helenlerin kralı ve komutanıdır. Senelerce süren kanlı savaşta tahta at hilesiyle savaşı kazanmış, Truvalıları kılıçtan geçirip kenti talan etmiş ve yıkıp yakmıştır. Yunanlıların ve uygarlığını onun üstüne inşa ettiğini düşünen batılı ülkelerin çok önemli tarihsel bir kahramanıdır Agamemnon.

İngiliz donanmasındaki önemli zırhlılardan birine Agamemnon ismi verilmiş ve Çanakkale Deniz savaşlarında boğaza giren ilk gemi olmuştur; Sevgili Barbaros’un işaret ettiği gibi adeta tarihi Truva Savaşına gönderme yapılarak… Osmanlının obüslerinden ciddi yaralar alarak geri çekilmiş, Nusrat Gemisi’nin döktüğü mayınlara çarpan diğer gemilerde ya batmış, ya da ağır yaralı geri çekilerek deniz savaşında yenilgiyi kabul etmişlerdir.

Bu yenilgi üzerine Mustafa Kemal’in söylediği bir söz vardır: “Truvalıların intikamın aldık.”

Osmanlı’nın teslim alındığı anlaşmanın Agamemnon Zırhlısında yapılması da tesadüf değildir. İmzadan sonra başta İstanbul olmak üzere tüm toprakları itilaf devletleri tarafından paylaşılarak hızla işgal edilmiştir.

Bu yıkımın, işgalin umutsuzluk ortamında 19. Mayıs. 1919’ da Samsun’da bir umut kıvılcımı parlamış, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının önderliğinde tüm Anadolu’yu kasıp kavuran özgürlük yangınına dönüşmüş,  düşmanı kahrederek ülkemizi kurtarmıştır.

Osmanlının küllerinden yep yeni bir ülke doğmuştur; 23 Nisan 1920’da Ankara’da Büyük Millet Meclisi ile ilk tohumları atılan: Türkiye Cumhuriyeti

Cumhuriyet 23. Ekim. 1923’de ilan edilmiştir. 29 Ekim tarihi seçilerek; beş sene önce 30 Ekim’de Osmanlıyı yok eden anlaşmayı imzalatan emperyalistlere; sembolik olarak sizin hükümranlığınız, özgürlüğümüze el koymanız ancak bir gün sürdü mesajı verilmiştir.

Cumhuriyet, ülkesinde yaşayanları kulluktan yurttaşlığa yükseltmiştir. Özgürlüğüne kavuşan ülkede yurttaşlar yasalar önünde eşit özgür bireyler olmuş, serbest seçimlerle temsilcilerini seçerek yönetimi belirleyecek bir duruma gelmişlerdir.

Aydınlanmanın kahredici ışığı ülkeyi sarmış olan karanlığı yırtmış, cehaleti yok etmiş; Genç Cumhuriyet ülkesini müreffeh ülkeler arasına sokmak için çok önemli adımlar atmış, kısa zamanda çok önemli mesafeler kat etmiştir.

Son yılda değiştirilen devletin yönetim sistemi ve onun etkileri Cumhuriyet’imizi kuruluş felsefesinden uzaklaştırmaya başlamış, bunun ayırtına varan yurttaşlar 95. Kuruluş yıl dönümünü daha bir coşkulu kutlamış ve Cumhuriyet’e sahip çıkma iradesini ortaya koymuştur.

Önümüzdeki yıllarda bu farkındalığı arttırmak, yaygınlaştırmak için Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamakla kalmayalım. Onu bir haftaya yayıp her yıl 28 Ekim’de başlayan ‘Cumhuriyet ve Yurttaşlık Haftası’ olarak kutlayalım; paneller, konferanslar, edebiyat günleri, sergiler, film günleri, günlere yayılan fener alayları, spor etkinlikleri ve şenliklerle…

Cumhuriyet’in kazanımlarını defalarca anlatalım, dinleyelim; yurttaş olmanın keyfini ve sorumluluklarını bir kez daha anımsayıp yaşayalım…

Yaşasın Mustafa Kemal ve Arkadaşları!..

Yaşasın Cumhuriyet!..

Dr. Nedim İnce

Altınoluk / 30. 10. 2018

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email