preload preload preload preload

Helal Olsun…


23rd Temmuz 2013 Köşe Yazıları 0 Comments

“…Hangi eve girersem gireyim, hastaya yardım için gireceğim. Kasıtlı olan bütün kötülüklerden kaçınacağım. İster hür ister köle olsun erkek ve kadınların vücudunu kötüye kullanmaktan mazarrattan sakınacağım. Gerek sanatımın icrası sırasında, gerek sanatımın dışında insanlarla münasebette iken etrafımda olup bitenleri, görüp işittiklerimi bir sır olarak saklayacağım ve kimseye açmayacağım.”

Binlerce yıl önce Hipokrat böyle yemin etmiş mesleğini uygulamaya yönelik. Yıllar içinde değişikliğe uğrasa da daima ana kaynak olmuş diğerlerine…

Ülkemizde doktorlar mesleğine başlarken aşağıdaki yemini eder ve buna göre sağlık hizmeti vereceğine ant içer:

“Tıp fakültesinden aldığım bu diplomanın bana kazandırdığı hak ve yetkileri kötüye kullanmayacağıma, hayatımı insanlık hizmetlerine adayacağıma, insan hayatına mutlak surette saygı göstereceğime ve bilgilerimi insanlık aleyhinde kullanmayacağıma, mesleğim dolayısıyla öğrendiğim sırları saklayacağıma, hocalarıma ve meslektaşlarıma saygı göstereceğime din, milliyet, cinsiyet, ırk ve parti farklarının görevimle vicdanım arasına girmesine izin vermeyeceğime, mesleğimi dürüstlük ve onurla yapacağıma, namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.”

Ve halen yürürlükteki Tıbbı Deontoloji Tüzüğü:

MADDE 2 – Tabip ve diş tabibinin başta gelen vazifesi, insan sağlığına, hayatına ve şahsiyetine ihtimam ve hürmet göstermektir. Tabip ve diş tabibi; hastanın cinsiyeti, ırkı, milliyeti, dini ve mezhebi, ahlaki düşünceleri, karakter ve şahsiyeti, içtimai seviyesi, mevkii ve siyasi kanaati ne olursa olsun, muayene ve tedavi hususunda azami dikkat ve ihtimamı göstermekle mükelleftir.
9 Temmuz tarihli Vatan Gazetesi’nde çıkan “İlaç Helal Olmalı” başlıklı haberden bir pasaj:

“Genel sağlık uygulamalarında, helal-haram ilişkisine uyulmuyor. Hastalara, tedavilerinde kullanılacak ilaçların, tıbbi malzemelerin içeriği anlatılmak zorunlu olmalı. Bunun vebali büyük. İçeriğinde haram madde bulunan ilaçların ve hayvansal kaynaklı dikiş materyaller, doku bütünleyiciler, damar greftleri, kalp kapakları, lokal etkili kanama durdurucular günümüzde çok yaygın olarak kullanılıyor. Bu malzemelerin varsa muadillerinin kullanılması, İslam’a uygun tedavi yöntemleri seçilmesi gerekir.”

Afyonkarahisar Devlet Hastanesi, Hipokrat Yemini etmiş Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı, Doç. Dr. İlker Alat böyle buyurmuş.

18 Temmuz tarihli Bugün Gazetesi’nden bir haberin başlığı: “Kızılay ‘Helal Kan” Fabrikası Kuracak”

Haberden öğrendiğimize göre Kızılay Genel Başkanı Lütfü Akar, Sayın Başbakanın da onayını alarak bir fabrika kurmayı gündeme almış. “Avrupa ve ABD’den alınan kan ilaçlarında vericilerin yeme içme alışkanlıklarından kaynaklanan domuz eti ve alkol benzeri maddelerin varlığından duyulan şikâyetleri” gidermek için Türk Kızılay’ının kuracağı bu fabrikada “helal kan”dan dini hassasiyetlere uygun kan ilaçları üretilmesi planlanmaktaymış.

2007 yılına dönelim: Üç yılı diyalize bağlı olmak üzere toplam on yıllık böbrek hastalığı çeken Saniye Şahin, Ukraynalı bir kadının böbreğiyle sağlığına kavuşmuş. Saniye Şahin’in eşi, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, o zaman kendisine yöneltilen “helal-haram” sorularını şu yanıtı vermiş: “Ne fark eder ki! Hristiyan da olsa, sonuçta o da insan değil mi!..”

Korkarım pek yakında işi bütünden alıp ‘helal sağlık’ hizmetinden de söz edildiğini duyacağız.

Siz ne diyorsunuz bilmem ama…

Ben ‘helal olsun’ diyorum!

Dr. Nedim İnce
Mersin / 22. 07. 2013

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email