preload preload preload preload

İş Kazaları ve İş Güvenliği


10th Nisan 2012 Köşe Yazıları 0 Comments

4 Nisan’da gazetelere bir haber ve birçok eve de ateş düştü.
“Tuzla tersaneler bölgesinde bir tersanede bir gemide meydana gelen patlamada Ali Sağdıç ve Recep Özdağ adlı iki işçi hayatını kaybetti, Fethullah Ateş, Hüsamettin Dönergöz, Özkan Çoban, Samet Doğan ve Fikret Yılmaz Türk yaralandı.”
Ülkemizdeki insanların artık bu tür haberleri kanıksadıklarını söylemek mümkün; çünkü ortalama her gün 172 iş kazası olmakta ve ne yazık ki 4 çalışan da yaşamını yitirmektedir. Bu kazaların çok azı basına yansımaktadır.
İş kazalarında ve burada yaşamını yitirenlerde dünyada ilk sıralarda yer alan ülkemizde nihayet “İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı” meclis gündemine getirilmektedir.
Bu haber basında şu şekilde yer almaktadır:
“…Hükümetin yıllar sonra hazırlayabildiği, ancak bir türlü TBMM gündemine getiremediği İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı, işyeri denetimlerini büyük oranda özel
şirketlere bırakıyor. Kamu sadece 10’dan az işçi çalıştıran işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetini üstleniyor. Tasarıya göre, işyeri kapatma yerine de işin tamamen veya kısmen durdurulması hükmü getiriliyor.”
Tasarının işçi sağlığına ve güvenliğine neler getirip neler götüreceğini uzmanların tartışmasına bırakmak doğru olur. Ve gönül ister ki sendikaların, işçi sağlığı ve güvenliği uzmanlarının, meslek odalarının görüşleri, önerileri dikkate alınır. Bu sayede “geç ama güç olmayan” uygun ve uygulanabilir bir yasa çıkarılır meclisten.
İş yeri denetimlerinin büyük oranda özel şirketlere bırakılması, işyeri hekimliğinde 50 işçi sınırının kaldırılması, ilk başta gerek denetimde gerekse uygulamada sorunlar yaratabileceği endişesine yol açmaktadır. Yasalaşma sürecinde bu endişeleri giderecek adımların atılması iş kazalarını ve ölümleri azaltacak etkiler yaratacağı söylenebilir.
İş kazalarının azaltılmasının en önemli etkisi işçi yaralanmalarının ve ölümlerin azalmasıdır. Bunu değerini ölçebilecek henüz bir para birimi olmadığını düşünüyorum.
Diğer taraftan iş kazaları gerek oluşturduğu hasar gerekse neden olduğu işgünü kayıpları nedeniyle ciddi ekonomik zararlara yol açmaktadır.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği için harcanan para ve zaman aslında kısa, orta ve uzun vadede hem çalışanın hem de çalıştıranın lehine kazanımlar sunmaktadır.
Yasanın mecliste görüşülmesi sırasında bu gerçekler göz önünde tutulduğunda, iş yaşamımızı iyileştirici, insanımıza ve ekonomiye katkı sunan bir metnin kanunlaşması, aklın, mantığın gereği gibi durmaktadır.
Dilerim akıl ve mantık galebe çalar.

Dr. Nedim İnce
Mersin / 10. 04. 2012

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email