preload preload preload preload

Karanlığa Işık Olan Giordano Bruno


31st Temmuz 2018 Köşe Yazıları 0 Comments

Giordano Bruno Ortaçağ’da Hrıstiyanlığın koyu karanlığında hayata, İtalya’da soylu bir ailenin çocuğu olarak avantajlı bir şekilde merhaba dedi; 1548 yılında.

İlk gençliğinde Dominiken tarikatının bir üyesi olan, inançlı bir din adamıydı. Merakı isteğini kamçıladı ve birçok filozun hatmettiği kitaplarından sonra kendi de bir filozof olma yolunda önemli mesafeler aldı.

Kopernik’in sistemi ile tanışması Hristiyanlıktan kopmasını sağlayan son öğreti oldu. Artık dinden bağımsız bilim ve aklın ışığında kurduğu felsefeyi yazmaya, anlatmaya başladı. Ortaçağ’ın bağnaz karanlığını yırtan bir ışık olarak çağını aydınlatır oldu.

Kilisenin kabul edebileceği bir şey değildi bu. Engizisyonda yargılandı ve hapiste tutulup çeşitli işkencelerden geçirildiği sekiz sene boyunca istedikleri tek şey vardı. Söylediklerini ve yazdıklarını inkar et seni serbest bırakalım.

“Gördüğüm bir gerçeği gizlemekten hoşlanmam ve bunu açıkça ifade etmekten de korkmam. Aydınlığın ve karanlığın arasındaki, cehalet ve bilim arasındaki mücadeleye gittiğim her yerde katıldım. Bu nedenle her yerde güçlükler yaşadım ve cehaletin mimarları olan akademisyenler ile birlikte kalın kafalı insanların nefretinde bir hedef olarak yaşadım.”

Diye yazan Bruno aklından, bilimden, düşüncelerinden vazgeçmedi.

Yakılarak öldürüleceği kararını kendisine tebliğ eden yargıca söylediği söz tarihe geçmiştir: “Ölümümü ilan ederken siz benden daha fazla ürküyorsunuz”

17 Şubat 1600 tarihinde Roma’da Campo dei Fiori (Roma) meydanında diri diri yakıldı. O düşüncelerinden vazgeçmektense bedenini ateşe vererek de karanlığı yırtan bir ışık olmayı seçti.

Karanlığın yaratıcıları ve bekçileri unutuldu gitti ama Giordano Bruno bir meşale gibi aydınlık saçmaya devam ediyor.

Günümüze birçok kitabı vardır. Biz bu yazıda gündelik yaşamımıza rehberlik eden “iki şey öğretisi”ne bir göz atalım.

  • İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:

1- Bakış açısını değiştirmek

2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek

  • İki şey yanlış yapmanı engeller:

1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek

2- Hak yememek

  • İki şey kişiyi gözden düşürür:

1- Demagoji (Laf kalabalığı)

2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek)

  • İki şey insanı ‘Nitelikli İnsan’ yapar:

1- İradeye hakim Olmak

2- Uyumlu Olmak

  • İki şey ‘Ekstra Değer’ katar:

1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak

2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek

  • İki şey geri bırakır:

1- Kararsızlık

2- Cesaretsizlik

  • İki şey kaşif yapar:

1- Nitelikli çevre

2- Biraz delilik

  • İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar:

1- Baskın yeteneği bulmak

2- Sevdiğin işi yapmak

  • İki şey başarının sırrıdır:

1- Ustalardan ustalığı öğrenmek

2- Kendini güncellemek

  • İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır:

1- Niyetin saf olması

2- Ruhsal farkındalık

  • İki şey milyonlarca insandan ayırır:

1- Sorunun değil, çözümün parçası olmak

2- Hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek

  • İki şey gelişmeyi engeller:

1- Aşırılık (mübalağa, abartı, ifrat)

2- Felakete odaklanmış olmak

  • İki şey çözüm getirir:

1- Tebessüm (gülümseme)

2- Sükut (susmak)

  • İki şey in değeri kaybedilince anlaşılır:

1- Anne

2- Baba

  • İki şey geri alınmaz:

1- Geçen zaman

2- Söylenen söz

  • İki şey ulaşmaya değerdir:

1- Sevgi

2- Bilgi

  • İki şey “hayatta önemli olan her şey” içindir:

1- Nefes alabilmek

2- Nefes verebilmek

Dr. Nedim İnce

Altınoluk / 31. 07. 2018

  • Yorum Yaz

    * Required
    ** Email