“Mutlaka şu ve bu sebepler için, milleti savaşa sürüklemek taraftan değilim.
Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır.
Gerçek kanaatim şudur: Milleti savaşa götürünce vicdanımda azap duymamalıyım, öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz.
Lakin millet hayatı tehlikeye maruz kalmıyorsa savaş cinayettir”.
Mustafa Kemal Atatürk
Ortadoğu halkları petrolün laneti altında yaşıyorlar yüzyıldır. Emperyalizm, petrole el koymak, kontrol altında tutmak için bölge halklarına nefes aldırmamaktadır. Bölgesel savaşlar, iç savaşlar en çok kullandığı araçlar olmaktadır.
Son on yıllarda bölgesel ve iç savaşlara doğrudan saldırıyı da eklemiştir. En yakın örnekleri Irak ve Libya’dır.
Suriye’de yıllardır süren ve yüzbinlerin ölümüne yol açan bir iç savaş mevcut. Komşumuz olması yanı sıra yönetimimizin de yaklaşımı, bu iç savaştan Suriye’den sonra en çok etkilenen ülke durumuna gelmemize yol açmıştır.
Son günlerde savaş tamtamlarının sesi yükselmeye başladı. ABD, Suriye’ye saldırma kararı almak üzere. Dünyanın birçok ülkesinin karşı çıkması bunu çok değiştirmeyecek gibi duruyor ve ne yazık ki hükümetimiz karşı çıkanlar tarafında değil.
Bu saldırının bölgesel savaştan dünya savaşına gidebilecek bir süreci tetikleme potansiyeline sahip olması durumu daha da kötüleştirmektedir.
Kaldı ki bir kişinin bile ölmesi; ölen için milyonların hayatını kaybetmesi ile eşdeğerdir.
Bölgenin savaşını engellemeye gücümüz yetmeyecek belki ama ülkemizin savaşın bir parçası olmasına dur diyebiliriz.
Hep birlikte ele ele ve hep bir ağızdan:
Savaşa hayır!..
Dr. Nedim İnce
Mersin / 10. 09. 2013
Son yorumlar