Milyonlarca erkek amansız bir yarışa girişir, bin bir engeli aşarken birçoğu hayata veda eder, karanlık dehlizlerde rekabet üst seviyelere taşınır; hedefe yaklaştıkça zirve yapar ve içlerinden biri kadının içine dalar, geri kalanlara artık ölümden başka bir şey kalmamıştır.
Yarışı kazanan erkek kadının içinde erir; kadının yeni bir insan yaratma potansiyelini harekete geçirerek görevini tamamlar. Artık sadece kadın ve yeni vücuda gelen insan vardır süreçte. Kendi vücudunda var ettiği; kanıyla, canıyla beslediği, büyüttüğü yeni insanı dış ortama verir kadın yaşayabilecek konuma getirdikten sonra. Ve bedenin ürettiği bir parçasıyla, sütüyle beslemeye devam eder bir süre daha.
Yeni insan bir süre kadından farklı olduğunu bilemez. Büyümeyi sürdürdükçe önce özerkleşir, sonra bağımsızlığını kazanır kendini var eden kadından; ancak yaşam boyu onun bir parçası olduğunu hisseder için için ve kadında bunun ayırtında olarak hayatı boyunca böyle davranır bedeninde var ettiği insana.
Var edilen insan kadın ise ömür çizgisinin bir yerinde yeni bir insanı vücuda getirdiğinde bir yandan kendini var eden kadının bir parçası iken diğer yandan var ettiği bir parçası da nefes alır yeryüzünde.
Erkek kadının içinde eridikten sonra yeni insanın var olma sürecinde dışarıda kalır. O artık sürecin dıştan takipçisi ve destekçisi bir dışsal etmendir. Ve var edilen yeni insanla ilişkisi bu minvalde sürer gider.
Bir yanda kadın ve bedeninde var ettiği yeni insan ile oluşturduğu bir bütünlük vardır diğer yanda bu sürecin başlamasını sağlayan daha sonra dışarıda kalıp oradan katkı sunan erkek yer alır. Ve bunların bir arada yeni insanlardan yeni insanlar yaratma sürecine doğru yol alışlarını temsil eden birliktelikleri hayat bulur.
Kadının yeni bir insan yaratma potansiyeli ve var ettiği ile yaşam boyu bu birlikteliğin sürmesi, erkeğin bu potansiyeli harekete geçirmesi ama ondan sonra dışarıda kalıp onun devam etmesine hariçten katkı sunması birbirleriyle ilişkilerini belirlemede derin bir rol oynar.
Yazının başındaki milyonlarca erkek, spermleri temsil ederken, tek kadın da kadının yumurtasını…
Yeni insan çocuktur, onu bedeninde var eden ve dış dünyaya veren anne; süreci başlatan ve sonra dışarıda kalıp ama sürmesi için katkıya devam eden ise babadır.
Kadın ve erkek ilişkisini bu süreç çok derinden etkilemektedir ve bunu, yine bu sürecin damgasını vurduğu anne- çocuk, baba-çocuk ilişkisindeki farklılık, daha da derinleştirmektedir.
Bu biyolojik gerçekliğin, hayatın sosyal, kültürel, ekonomik gerçekliğini öncelediğini düşünürsek yaşamımıza etkisini daha da iyi kavramış oluruz.
Kavradığımızda da kadın- erkek, karı-koca, anne- çocuk, baba-çocuk arasındaki ilişkileri yorumlamamız kolaylaşacak, çıkan çatışmaları tahripkar olmadan çözme şansımız artacaktır.
Dr. Nedim İnce
Mersin / 06. 10. 2013
Son yorumlar