Kısa bir süre önce hayat arkadaşım sevgili eşim Hülya ile evlilikte 33 yılı geride bıraktık. Bundan haberdar olan kadim dostum Cildiye Uzmanı Cafer Gürbüz otuz üçten yola çıkarak üç ve otuz üç üzerine bir güzelleme ile evlilik yıldönümümüzü kutladı.
Ve başına iş açtı; söylediklerini kağıda dökmesini istedim.
Ve de karşıma harika bir evlilik yıldönümü hediyesi çıktı.
Bunu sizlerle paylaşmasam haksızlık olur:

“Nedim kardeşim, evlilikte 33 yılını doldurduğunu söylediğinde gerçekten şaşırdım ve duygulandım. Çok genç yaşta evlendiğini biliyordum, ancak bu kadar zaman geçtiğini doğrusu hiç düşünmemiştim.
33 yılı düşünürken, sayılar ailesini hatırladım. Sayı sembolizmasının önemi insanlık tarihinde sayıların bulunuşu kadar eskidir. Mezopotamya’da Keldani bilgeleriyle, Mısır kültüründe Hermes’i takiben ortaya çıkmış ve Pisagor’la doruğa ermiştir.
Hıristiyanlıkta 33 sayısı kutsaldır. Hz. İsa 33 yıl yaşamıştır. İslamiyet’te de 33 sayısı önemlidir Allah’ın 99 adı, 33 ün 3 katıdır. Davud 33 yıl hüküm sürmüştür. Zikirler 33 ün katlarına göre düzenlenmiştir. Zerdüşt inancında da 33 adet ahlaki temel öğretisi vardır.
Ağzın sayısal değeri 32 diş artı 1 dil toplam 33 dür. İnsan omurgasında toplam 33 omur vardır.
İnsanlıkta 33, olgunluğun gelişmişliğin doruk noktası olan kamil insanı temsil eder.
Nümerolojiye göre 33 sayısı iki ayrı 3 den oluşur. Üç sayısı tüm dinlerde ve mitolojilerde kutsaldır. Maddenin 3 hali vardır. Aynı zamanda 3; ahenk-denge ve düzeni temsil eder. Bu sayı başlangıcı ortası ve sonu aynı olan ilk sayıdır. Lao-tzu şöyle der “ Tao birliği oluşturur, birlik ikiliği, ikilik üçlüğü, üçlük her şeyi oluşturur.”
Sayılar ailesinde bir babayı, iki anayı, üç çocuğu temsil ettiği için üremeyi ve çokluğu temsil eder.
İnsan; tin-can-gövde üçlüsünden, zaman ise geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman üçlüsünden oluşur. Demek ki üç sayısının yöresinde sürekli devinim vardır.
Kabalistlere göre kutsal tapınağın 3 kapısı vardır doğru inanç, iffet ve alçakgönüllülük. Mısır’da İsis, Osiris, oğul Horus üçlemesi Hıristiyanlıktaki Teslis fikriyle uyum içindedir. Alevilikteki Tanrı- Muhammet- Ali üçlemesi de .
Oğuz Han’ın iki eşinden üçer çocukları olur. Manas destanında 3 sayısına sık sık rastlanır, Samatay 3 gün aynı rüyayı görür, Manas 3 gün kimseyle konuşmaz, 3 kız Manas’a ağıt yakar. Kırgızların ayrılmayan 3 yiğidi vardır.
Gelelim Anadolu’ya Bereket Ana Kibele’nin yüzü hilal (kız oğlan kız), yarım ay (yetişkin) ve dolunay (Bereket anamız gebe) olarak toprağın üç halini temsil eder. Üç güzel Yunan Tanrıçası ( Athena, Hera, Afrodit) burada yarışa girdiler.
Üç antik Yunan Tanrıçasının güzellik yarışmasında yıllar sonra Çukurovalı Karacaoğlan sanki bir hakem:
Ben Meylimi Üç Güzele Düşürdüm
Biri Şemsi Biri Kamer İll’Elif
Üçünün Aşkından Aklım Şaşırdım
Biri Şemsi Biri Kamer İll’Elif
………
Birinin Parmağı Dopdolu Yüzük
Birinin Kolunda Sırça Bilezik
Büyüğünü Sevsem Küçüğe Yazık
Biri Şemsi, Biri Kamer, İll’Elif
Masallarda sık sık “üç gün üç gece”, “ Gökten üç elma düştü”, Falcıların” üç zaman sonra” gibi söyleşileri karşımıza çıkar.
Erdoğan Alkan’ın “Büyü” şiirinde bunun ilk örneğini buluyoruz.
Üç gün üç ay üç yıl bekledim
Bir kuşluk vakti çalındı kapım
O kendini beğenmiş delidolu kız
Ne hale düşmüştü Allahım.
Üçgeni oluşturan , Sana Hülya hemşireme Ulaş ve Çağdaş yeğenlerime mutlu sağlıklı yaşam diliyorum.”

Bu güzel hediye için İnce ailesi ve tüm okurlar adına sevgili kardeşim Cafer Gürbüz’e bir kez daha teşekkür ediyorum.

Dr. Nedim İnce
Mersin / 03. 10. 2011